
Originally Posted by
Achiles
Arkadaş, mevzunun içinde olup da, mevzunun esasını kaçırmak bu olsa gerek, kim neyi savunuyor, neye karşı çıkıyor, anlamadım.
Toplum halinde yaşayan insanın bireysel özgürlükleri başkasınınkiyle çakıştığı yerde sınırlanır. Herkes hemfikir sanırım, üstünde mutabakat sağlanmış söylemlerden zira.
O halde bu aşı olmak istemiyorum diyenlerle, ben aşının faydasına inanıyorum ve oldum diyenler, toplum halinde yaşamanın pazarlığını yapacaklar, ortada buluşacaklar. Yani karşılıklı tavizlerden ibarettir anlaşmalar.
Daha bence, anlaşılamayan konularda bile bulanıklık var, şöyle ki;
-Bu hastalığı çok hafif atlatanlar var mı, var, hatta arka arkaya iki-üç kez geçiren bile var mı, var.
a. Hastalığı geçirerek antikor sahibi olmak bile, tekrar yakalanmaya engel olmadığı gibi,
b. Aşı ile bir miktar veya bayağı yüksek miktarda antikor kazanmak da, hastalığa yakalanmaya engel değil,
c. Dolayısıyla, aşılı veya aşısız ortalıkta dolaşan kitlenin, birbirini bulaştırıcılıkla suçlaması saçma,
ç. Aşılı olup da, hastalığa yakalanarak, onu yine bulaştırabilirsiniz.
d. Hiç aşı olmayıp da, aslında siz hafif atlatangillerden olduğunuz için, farkında olmadan hastalığı geçirebilirsiniz.
e. Aşı olup da, bünyeniz zayıf olduğu için, o aşının milyonda bir görülen kısmını yaşayabilirsiniz.
Aşı olanın vücudu, hastalık yapan virüs girdiğinde, onunla savaşacak silaha sahip, ama içeriye girmesine engel değil.
Yani, misalen, bir AVM olsa, oraya sadece aşılılar girebilse, kapısına da AŞISIZLAR GİREMEZ yazılsa, sadece aşılılar oraya giriyor diye, orada virüs olmadığı anlamına gelmez, o virüsün aşılılara bulaşmayacağı anlamına gelmez. Bizzat bir aşılanmış kişi, o virüsü taşıyor ve yayıyor olabilir, tabi ki, bu taşıma ve yayma süreci hiç aşı olmamışın yapacağından oldukça az olacaktır istatistiki olarak.
Bunlara, aşıların koruma düzeylerinin ve kazandırdıkları antikor seviyelerinin, değişken olduğunu da ekleyin. Herkesin bağışıklık düzeyinin farklı olduğunu da...
Şimdi biri bana tam olarak, neden aşıya karşı olduğunu, ya da aşılama ile ilgili insanların zorlanması gerektiğini, tane tane izah edebilir mi? (Toplumsal fayda/Pandemiyle mücadele üzerinden, ya da aşının geliştirilme süreci/dünyadaki komplo teorileri üzerinden değil, bireysel özgürlükler/tercihler üzerinden, çünkü asıl sorun burada bence, burada bir algı hatası var.)
Aşı olmak hastalığa yakalanmaya engel değil, ama yayma süreci kısaldığından ve bulaştırıcılık azaldığından totalde teknik olarak olmasa da, istatistiki olarak azaltıyor. Bir otobüs dolusu aşılı insanın arasında yolculuk yapmakla, aşısız insanın arasında yolculuk yapmak gibi düşünün, ikisinde de virüs vücudunuza girebilir, birinde ihtimal biraz daha az, ayrıca girerse yırtma şansın daha yüksek.
Bence mevzunun özüne yoğunlaşılırsa, bazı tartışmaların gereksiz olduğu ortaya çıkacak. Ben aşı oldum, sen aşı olmadın, ben seninle aynı arabada yolculuk ederim, bana bulaşırsa bir şey olmaz, ama aşılı olduğum halde aslında hasta olan bensem ve benden sana bulaşırsa, kuyruğu titretirsin. (Sivriltiyorum biraz söylemi derdimi anlatabilmek adına, yazının içinde bazı cümlelerde de var, dolayısıyla cımbızla çekip, yanlış yönleri de ihtiva eden cümleler üzerinden gidilmesin rica edecem, bi de onla uğraşmayalım.)
Ben çocuğa KKK ve bilumum aşıları yaptırdım, okulda kızamık olan bir çocuk varsa, bizimkisi yakalanırsa, yırtacak, ama senin çocuk aşısızsa sıkıntı yaşayacak. Ama aşı olmayan çoksa, sınıfın yarısından fazlası kızamık olursa, tedbiren ders olmayacak, keşke herkes aşılansaydı da salgına çevirmeseydi denecek. Sen çocuğu aşı yaptırma, kimse kızamık olmazsa kardasın, hiç bir yan etkisini çocuğa zerk etmedin oh ne güzel. Olay bu bence bireysel tercihler/çekinceler penceresinden bakılırsa. İstisnası var, istatistiği var, her şey gri..
Yer İmleri