Italyan ressam Giacomo Trecourt'un olum yildonumu ( 15 Mayis 1882 )
Notizia di una sciagura ( Nouvelle d'un désastre, XVII e siècle )
Bice Presti Tasca, 1845
![]()
Italyan ressam Giacomo Trecourt'un olum yildonumu ( 15 Mayis 1882 )
Notizia di una sciagura ( Nouvelle d'un désastre, XVII e siècle )
Bice Presti Tasca, 1845
![]()
Amerikali sair Emily Elizabeth Dickinson'in olum yildonumu ( 15 Mayis 1886 )
En huzunlu ses en tatli ses
En cilgin ses buyuyen,
Kuslarin sesidir baharda,
Gece hos bir tat birakip giderken.
Mart'la Nisan arasindaki cizgi
O buyuk sihirli sinir
Otesinde Yaz, nefes alsa duyulur
Yakinlikta, kararsizliklar yasamaktadir.
Umut, o tuylu nesne
Ki vermez asla hic ara,
Tuner ruhun icine
Ceker sozsuz makara,
En tatli borada duyulur otusu;
Cok siddetli bir saganak
O sicacik tutan kucuk kusu
Bozabilir ancak.
Onu en soguk ulkede
Ve en yabanci denizde isittim;
En uc noktada bile, yine de
Istemedi tek kirintimi benim.
Bir kitap kadar elverisli degildir hicbir gemi
Uzak ulkelere goturmek icin bizi.
Ve hicbir atin saha kalkmis
Bir sayfa siire ulasamaz hizi.
En yoksullar bile katilabilir bu tura
Kacak yolculuk etmelere son,
Ne kadar hesapli su
Insan ruhunu tasiyan fayton
Cicegimde gizliyorum kendimi.
Vazonda soldukca,
Benim yerime hissediyorsun, kusku duymadan
Neredeyse bir kimsesizligi.
Kurgu dalinda Pulitzer Odulu sahibi Amerikali gazeteci, makale, kisa oyku ve roman yazari Katherine Anne Porter’in dogum yildonumu ( 15 Mayis 1890 )
“ Girdiginde, canta elindeydi. Odanin ortasinda, bornozuna sarinmis, islak havlusunu yerde suruyerek dururken, olanlari gozlerinin onune getirdi, hepsi acik secik aklindaydi. Evet, mendiliyle kuruladiktan sonra ic gozu ters yuz etmis, cantayi sedirin ustune yaymisti. Ust gecitteki metroya binmeyi dusundugunde, yol parasi var mi diye bakmistida, demir para koydugu gozde kirk senti gorunce bayagi sevinmisti. Kendi yol parasini odeyebilecekti. Gerci Camilo, onu basamaklarin tepesine kadar gecirip makineye caktirmadan bes sent attiktan sonra turnikeyi hafifce iterek yol vermeyi aliskanlik edinmisti ama olsun. ”
“ She had the purse in her hand when she came in. Standing in the middle of the floor, holding her bathrobe around her and trailing a damp towel in one hand, she surveyed the immediate past and remem-bered everything clearly. Yes, she had opened the flap and spread it out on the bench after she had dried the purse with her handkerchief. She had intended to take the Elevated, and naturally she looked in her purse to make certain she had the fare, and was pleased to find forty cents in the coin envelope. She was going to pay her own fare, too, even if Camilo did have the habit of seeing her up the steps and dropping a nickel in the machine before he gave the turnstile a little push and sent her through it with a bow. ”
Ingiliz ressam Edwin Longsden Long'un olum yildonumu ( 15 Mayis 1891 )
The Babylonian Marriage Market, 1875
The Finding of Moses, 1886
![]()
Rus roman ve oyun yazari Mihail Afansyevic Bulgakov'un dogum yildonumu ( 15 Mayis 1891)
" ‘ Kartlariniz ? ‘ diye tekrarladi yine kadin.’ Guzelim...’ diye basladi Korovyev oksayici bir sesle. ‘ Ben guzel muzel degilim ‘ diye onun sozunu kesti kadin. ‘ Ama soyleyin bana: Dostoyevski'nin yazar olduguna inanmak icin kendisinden kimlik karti mi istemeniz gerekirdi ? Hicbir kimlik karti gerekmeksizin rastgele bir eserinden bes yaprak alin, karsinizdaki adamin yazar oldugunu hemen anlarsiniz. Hem, onun bir kimlik karti edindigini de hic sanmiyorum! Sen ne dersin ? ‘ diye sordu Korovyev Behennot'a. Gazocagini kalin defterin yanina birakmis, isten kararan alnini silmekle ugrasan Behennot, ‘ Hayati boyunca yazar oldugunu gosterir bir kimlik karti bulunmadigina bahse girerim! ‘ dedi. Korovyev'in mantik orgusu karsisinda iyiden iyiye sasiran kadin, ‘ Siz Dostoyevski değilsiniz ‘ dedi. ‘ Hah hah ha! Kim bilir, kim bilir ? ‘ diye soylendi Korovyev. ‘ Dostoyevski oldu ‘ dedi kadin. ‘ Protesto ediyorum! ‘ diye atesli bir sesle haykirdi Behennot. "Dostoyevski olumsuzdur!" "Kimlik kartlariniz yoldaşlar ‘ dedi kadin. Bir turlu inadindan vazgecmeyen Korovyev, ‘ Insaf edin, artik bu is gulunc olmaya basladi ‘ dedi. ‘ Bir yazar, kimligini kartiyla degil yazdiklariyla ispatlar. Kafamda ust uste yigilan tasarilar hakkinda ne biliyorsunuz? Ya da su kafanin icinde biriken tasarilar hakkında ? ‘ “ Ustat ile Margarita
" Where are your membership cards ? ' the woman repeated.'Dear lady . . .' Koroviev began tenderly. 'I'm not a dear lady,' interrupted the woman.'Oh, what a shame,' said Koroviev in a disappointed voice and went on : ' Well, if you don't want to be a dear lady, which would have been delightful, you have every right not to be. But look here--if you wanted to make sure that Dostoyevsky was a writer, would you really ask him for his membership card? Why, you only have to take any five pages of one of his novels and you won't need a membership card to convince you that the man's a writer. I don't suppose he ever had a membership card, anyway I What do you think?' said Koroviev, turning to Behemoth.'I'll bet he never had one,' replied the cat, putting the Primus on the table and wiping the sweat from its brow with its paw."You're not Dostoyevsky,' said the woman to Koroviev."˜ How do you know? ''Dostoyevsky's dead,' said the woman, though not very confidently.'I protest! ' exclaimed Behemoth warmly. ' Dostoyevsky is immortal!' 'Your membership cards, please,' said the woman. 'This is really all rather funny! ' said Koroviev, refusing to give up. 'A writer isn't a writer because he has a membership card but because he writes. How do you know what bright ideas may not be swarming in my head? Or in his head ? "
Italyan ressam Gigi Chessa'nin dogum yildonumu ( 15 Mayis 1898 )
Interno, 1921
Nudo sulla poltrona, 1921
![]()
Italyan ressam Daniele Fontana'nin dogum yildonumu ( 15 Mayis 1900 )
Darsena a Milano, XX secolo
La Chiesa Di Santo Stefano A Cernobbio, XX secolo
![]()
Isvicreli yazar ve mimar Max Frisch’in dogum yildonumu ( 15 Mayis 1911 )
“ Bir balayi yolculugu ( derdi hep ) yeter de artar bile, bunun disinda yolculuk yapmak gereksizdir, her seyi yayinlardan izleyebilirsiniz, yabanci dil ogrenebilirsiniz beyler ama yolculuk yapmak beyler, Ortacag davranisidir, bugun arti haberlesme araclarina sahibiz, kaldi ki yarin ya da obur gun dunyayi evimize getiren haberlesme araclarina sahip olacagiz, bir yerden bir yere gitmek geriye donustur, guluyorsunuz beyler ama boyledir bu, hicbir trafigin kalmadigi gun gelecektir, yalniz yeni evliler bir faytonla dunyayi gezecekler, baska da hic kimse - guluyorsunuz beyler, ama yasayacaksiniz bunu! ”
" Eine Hochzeitsreise ( so sagte er immer ) genügt vollkommen, nachher finden Sie alles Wichtige in Publikationen, lernen Sie fremde Sprachen, meine Herren, aber Reisen, meine Herren, ist mittelalterlich, wir haben heute schon Mittel der Kommunikation, geschweige denn morgen und übermorgen, Mittel der Kommunikation, die uns die Welt ins Haus liefern, es ist ein Atavismus, von einem Ort zum andern zu fahren. Sie lachen, meine Herren, aber es ist so, Reisen ist ein Atavismus*, es wird kommen der Tag, da es überhaupt keinen Verkehr mehr gibt, und nur noch die Hochzeitspaare werden mit einer Droschke durch die Welt fahren, sonst kein Mensch - Sie lachen, meine Herren, aber Sie werden es noch erleben! "
" Onemli olan, sozcuklerin arasindaki ifade edilemeyen beyaz alandir. Sozcuklerin anlattigi, gercek dusuncemizi dile getirmeyen onemsiz seylerdir hep. Gercek niyetimizi en iyi ihtimalle dolambacli bir yoldan ifade edebiliriz. "
" Was wichtig ist: das Unsagbare, das Weiße zwischen den Worten, und immer reden diese Worte von Nebensachen, die wir eigentlich nicht meinen. Unser Anliegen, das eigentliche, läßt sich bestenfalls umschreiben, und das heißt ganz wörtlich: man schreibt darum herum. "
Yer İmleri