-
Nijeryali roman yazari, sair, profesor ve elestirmen Chinua Achebe'nin olum yildonumu (21 Mart 2013)
Modern bir is haninin
Yuksek penceresinden bakarken
Yeni cikmis mango fidesi gordum
Genis beton cikintinin uzerinde
Iki kat asagidaki,
Mor, iki yaprakli, duruyordu ikiye yarilmis
Kara yumurtasinin uzerinde. El ediyordu nese icinde
ruzgara ve gunese
Iki saganak arasinda-ziyafet cekiyordu her gun kendine
Bol bol tohumundaki nisastasiyla
Ne kadar surer?
Ne kadar, yagmurlarin yikadigi bu tas gomut
ucurumundan bu mutlu el sallayis?
Ne kadar surer toprak tencerenin
dibinde kalmis unla doyunmak?
Belki de inanci hic olmeyen
Bir pencere gibi durmus bekliyordu
Ormandan gelecek, o posteki sacli
Gucuyle tohumu sonsuza dek dondurabilen kutsal adami.
Ya da belki kocaman bir seyin sebze kasesine yerlestirilmis
Hindistancevizi yumrusunun durmadan yenilenen lekesi uzerinde
Yasli kaplumbaganin TANSIK sofrasini umuyordu
Bu masaldan uzak, inanctan uzak gunlerde?

Through glass window pane
Up a modern office block
I saw, two floors below, on wide-jutting
Concrete canopy a mango seedling newly sprouted
Purple, two-leafed, standing on its burst
Black yolk. It waved brightly to sun and wind
Between rains—daily regaling itself
On seed-yams, prodigally.
For how long?
How long the happy waving
From precipice of rainswept sarcophagus?
How long the feast on remnant flour
At pot bottom?
Perhaps like the widow
Of infinite faith it stood in wait
For the holy man of the forest, shaggy-haired
Powered for eternal replenishment.
Or else it hoped for Old Tortoise’s miraculous feast
On one ever recurring dot of cocoyam
Set in a large bowl of green vegetables
These days beyond fable, beyond faith?
"Ve sonunda yagmur kati, donmus su damlaciklari halinde dusmeye basladi; halk doluya 'cennet suyundan findik' diyordu." Ruhum Yeniden Dogacak

"When the rain finally came, it was in large, solid drops of frozen water which the people called 'the nuts of the water of heaven.”
-
-
"Hatirlamak, yalnizca aci cekmenin baska bir bicimidir. / Remembering is only a new form of suffering." Charles Baudelaire

Kanli Toprak (Badlands, 1973) Yonetmen: Terrence Malick
-
"Sevgiden daha ote bir sevgiyle sevdik birbirimizi. / We loved with a love that was more than love.” Edgar Allan Poe

Gwyneth Paltrow ve Luke Wilson. Tenenbaum Ailesi (The Royal Tenenbaums, 2001) Yonetmen: Wes Anderson
-
"Yirt coraplarimi / Lip my stockings."

Bir Konusabilse (Lost in Translation, 2003), Yonetmen: Sofia Coppola
-
sende uzakligi,
Sende; ben, imkansizligi seviyorum.
Gunesli bir ormana
dalar gibi dalmak gozlerine.
ve kan ter icinde,
ac ve ofkeli,
Ve bir avci istahiyla
etini dislemek senin.

amo in te le cose lontane
amo in te l' impossibile
entro nei tuoi occhi come in un bosco
pieno di sole
e sudato affamato infuriato
ho la passione del cacciatore
per mordere nella tua carne.
-
Soyle, tanrica, Peleus oglu Akhilleus’un ofkesini soyle.
Aci ustune aciyi Akhalara o kahreden ofke getirdi,
ulu canlarini Hades’e atti nice yigitlerin,
govdelerini yem yapti kurda kusa...

Cantami, o Diva, del Pelide Achille
L'ira funesta che infiniti addusse
Lutti agli Achei, molte anzitempo all'orco
Generose travolse alme d'eroi...
Homeros, Ilyada / Omero, Iliade
-
"Bovary'lerin Yonville'e varacaklari aksam, o otelin sahibi dul Madam Lefrancois telas icindeydi... / La sera che gli sposi Bovary dovevano arrivare a Yonville, la vedova Lefrancois, la padrona di quell'albergo, era tanto indaffarata.../ On the evening when the Bovarys were to arrive at Yonville, Widow. Lefrancois, the landlady of this inn, was so very busy" Gustave Flaubert, Madame Bovary
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri