Şirketlerin bu varlıkları nasıl finanse ettiği dikkat çekiyor. Toplam aktiflerin 48,6 trilyon TL’si öz kaynaklardan, 47 trilyon TL’si ise borçlardan sağlanıyor.

Yani şirketler faaliyetlerini yarı yarıya kendi sermayesiyle, yarı yarıya ise borçla sürdürüyor. Bu denge, özellikle yüksek faiz ortamında borçluluğun şirketler için önemli bir risk unsuru haline geldiğini ortaya koyuyor.

Reklam
Reklam

VARLIKLARIN YAPISI: STOKLAR, ALACAKLAR VE YATIRIMLAR

Aktifler tarafında en dikkat çekici kalemlerden biri stoklar oldu. 2024’te stoklar 14,7 trilyon TL’ye ulaşarak önemli bir artış kaydetti.

Bu gelişme, şirketlerin enflasyon baskısı nedeniyle daha fazla stok tuttuğunu ve maliyetlerin gelecekte yükseleceği beklentisiyle hareket ettiğini gösteriyor.

Ticari alacaklardaki artış da çarpıcı. 13,7 trilyon TL’ye ulaşan alacaklar, satışların büyüdüğünü ama tahsilat sürecinin de giderek daha büyük bir yük haline geldiğini ortaya koyuyor.

Buna karşılık nakit değerlerde görülen artış, firmaların kasalarını güçlendirdiğine işaret ediyor. Maddi duran varlıklardaki yükseliş ise yatırımların sürdüğünü, reel sektörde üretim kapasitesini artırma iştahının canlı kaldığını gösteriyor.

BORÇLARIN VADESİ: KISA VADEYE YÜKLENİLDİ

Pasifler tarafında kısa vadeli borçlar öne çıkıyor. 34,9 trilyon TL’ye ulaşan kısa vadeli yükümlülükler, şirketlerin büyük ölçüde borçlarını kısa vadeli finansmanla karşıladığını ortaya koyuyor.

Reklam
Reklam

Bu durum, yüksek faizlerin hâkim olduğu bir dönemde rollover riskini artırıyor.

Uzun vadeli borçların payı daha sınırlı kalırken, öz kaynakların 48,6 trilyon TL’ye ulaşması olumlu bir gelişme olarak görülüyor.

Özellikle 2023 yılında zarar açıklayan tabloya karşın 2024’te 1,95 trilyon TL net kâr elde edilmesi, şirketlerin yeniden kâra geçtiğini ortaya koyuyor.

KÂRLILIKTA MARJLAR DARALDI

Şirketler 2024’te yeniden kâr etse de, kârlılık oranları daraldı. Net kâr marjı yüzde 3,2’ye gerilerken, brüt kâr marjı yüzde 25,6 oldu.

Faaliyet giderlerinin satışlara oranı yüzde 16,8’e yükselerek maliyet baskısını net biçimde gösterdi.
Özellikle faiz ödeme karşılama oranındaki düşüş dikkat çekiyor.

2023’te yüzde 531 olan oran, 2024’te yüzde 421’e gerileyerek şirketlerin finansman maliyetleri karşısında zorlandığını ortaya koydu.

Reklam
Reklam

EKONOMİYE YANSIMASI

Ortaya çıkan tablo, Türkiye’de şirketlerin enflasyon ve yüksek faiz ortamına rağmen büyümeyi sürdürdüğünü ancak kâr marjlarında daralma yaşadığını gösteriyor.

Yatırımların devam etmesi istihdam açısından olumlu bir sinyal verirken, kısa vadeli borç yükünün artması önümüzdeki dönemde faiz politikalarının şirketler üzerinde daha da belirleyici hale geleceğini ortaya koyuyor.