Ramazan ayına yaklaşırken gıda perakendecileri, ramazan kolisi fiyatlarında yaşanan artışa dikkat çekti. İstanbul Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Perakendeciler Derneği (PERDER) Başkanı Faruk Güzeldere, geçen yıla kıyasla ramazan kolisi fiyatlarının %15-20 oranında arttığını belirtti.
“RAMAZAN KOLİLERİ 350 TL’DEN BAŞLIYOR”
Güzeldere, ramazan kolilerinin içeriğinde genellikle temel gıda ürünlerinin bulunduğunu ifade ederek şunları söyledi:
“Daha çok temel gıda maddelerinin bulunduğu 13 çeşit üründen 21 çeşit ürüne kadar farklılık gösteren kolilerin fiyatları, 350 lira ile bin lira arasında değişiklik gösteriyor.”
Kolilerin içeriğinde pirinç, mercimek, nohut, makarna, salça, sıvı yağ ve un gibi temel gıda ürünlerinin yanı sıra, reçel, bal, çikolata, kadayıf ve helva gibi ürünlerin de tercih edildiğini belirten Güzeldere, bu konuda hassasiyet gösterilmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Koli hazırlığında bulunan perakendeci firmaların bu konuda hassasiyet göstermelerini tavsiye ediyorum.” dedi.
Güzeldere ayrıca hayırseverlerin, ramazan kolilerinde bulunan ürünlerin son kullanma tarihine, ürün kalitesine, içeriklerine ve gramajlarına dikkat etmeleri gerektiğini vurguladı.
HEDİYE ÇEKLERİNE TALEP ARTTI
Son yıllarda ramazan kolisi yerine hediye çeklerine olan ilginin arttığını belirten Güzeldere, bu yöntemin hem ihtiyaç sahipleri hem de bağışçılar açısından daha esnek bir çözüm sunduğunu söyledi.
“Hediye çekleriyle alışveriş yapan ihtiyaç sahipleri, bu alışverişlerini yıl içerisine yayabiliyor, farklı günlerde ihtiyaçları mukabilinde kullanabildikleri gibi gıda dışında ürün alımlarıyla da ihtiyaçlarına yönelik alışveriş yapma imkanı bulabiliyor.”
Güzeldere, hediye çeklerinin kullanım payının %70-80 oranında arttığını ve 2024 yılında ramazan kolileri ile birlikte 10-12 milyar liralık bir ekonomik büyüklük oluşturduğunu, bu yıl ise rakamın 17-20 milyar liraya ulaşmasının beklendiğini ifade etti.
MARKETLERDE RAMAZANA ÖZEL YOĞUNLUK BEKLENİYOR
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, modern gıda perakendecilerinin ramazan ayında tüketicilere en kaliteli ürünleri en uygun fiyatlarla sunma gayretinde olduğunu belirterek, bu dönemde bazı ürün gruplarına olan talebin arttığını vurguladı.
Özpamukçu, “Bu dönemde kahvaltılık, şarküteri ve yerel lezzetlere uygun gıdalarda talep artışı oluyor. Tüketiciler, ailesiyle evinde iftar ve sahur davetleri planlıyor. Bundan dolayı dışarıda yemek konusunda da ramazanın ilk günlerinde bir düşüş trendi olacağını öngörüyoruz. Ancak sonraki günlerde normal trende dönüş olacaktır.” dedi.
Marketlerin tedarik zinciri açısından hazırlıklı olduğunu belirten Özpamukçu, bu süreçte temel gıda fiyatlarında büyük dalgalanmalar beklenmediğini de sözlerine ekledi.
“ÜYELERİMİZİN BÜYÜK ÇOĞUNLUĞU BORSAYA KOTE OLMUŞ ŞİRKETLER”
Özpamukçu, sektörün fiyat istikrarı sağlama noktasında büyük çaba gösterdiğini belirterek, perakendecilerin üreticiden tüketiciye doğrudan fiyat avantajı sunmak için ölçek ekonomisi oluşturmaya çalıştığını dile getirdi.
“Üyelerimizin büyük çoğunluğu borsaya kote olmuş şirketlerden oluşuyor. Dolayısıyla üyemiz olan bu zincir marketler yüzde 2-3 seviyesinde kar oranlarıyla çalışıyor. Bizim hedefimiz ölçek ekonomisi oluşturarak, tüketiciye daha uygun fiyatlarla ürün sunabilmektir.”
Bu süreçte marketlerin, kontrolleri dışında gerçekleşen maliyet artışlarını tüketiciye en az seviyede yansıtmaya çalıştıklarını vurgulayan Özpamukçu, rekabetin ve tüketici bilincinin de bu süreci şekillendirdiğini belirtti.
“PERAKENDECİLER DOĞRU STRATEJİLER GELİŞTİRMELİ”
Ramazan döneminde yerel üretimin desteklenmesi ve tedarik zincirinin doğru planlanmasının, fiyat istikrarı açısından büyük önem taşıdığını söyleyen Özpamukçu, enflasyonla mücadelede perakendecilerin doğru stratejiler geliştirmesi gerektiğini ifade etti.
“Bu desteklerin planlı ve daha büyük boyutlarda sürdürülmesi, fiyat avantajı ve istikrarı sağlanması amacıyla büyük önem taşıyor. Tüketicisini doğru okuyan, tedarik zincirini doğru planlayan perakendeciler, enflasyonla mücadelede hedeflere ulaşılmasında büyük önem taşıyacak.”
GIDA İSRAFINA KARŞI KAMPANYA BAŞLATILDI
Türkiye’nin gıda israfında dünya ortalamasının çok üstünde olduğunu hatırlatan Özpamukçu, israf edilen her gıdanın enflasyonun artmasına ve ülkenin milli servetinin boşa harcanmasına neden olduğunu belirtti.
Bu nedenle, İstanbul Ticaret Odası tarafından başlatılan ve perakendecilerin de destek verdiği “Gıdada İsrafa Dur De” kampanyası ile hem sektör içindeki farkındalığın artırılması hem de tüketici bilincinin yükseltilmesi hedefleniyor.
Özpamukçu, “Bu yönde İstanbul Ticaret Odasının başlattığı ve bizim de destek verdiğimiz ‘Gıdada İsrafa Dur De’ kampanyası ile hem sektörün bu yönde yaptıklarının yaygınlaşması hem de tüketici bilincinin artırılması için çalışmaları sürdüreceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
(AA)