Sayfa 115/213 İlkİlk ... 1565105113114115116117125165 ... SonSon
Arama sonucu : 1700 madde; 913 - 920 arası.

Konu: Dowes

  1.  Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    Şöyle düşünün: Harcamaların trendi 2-2-2-3-3-4-4-6-8-9-13 diye giderken faiz ve enflasyondan patlama yaptı. Şimdi 13'ten sonra 15 değil de 11 ile devam edecekler. Bu bir düşüş mü? Evet. Harcama çok mu düşük gerçekleşecek? Hayır. Zaten gereğinden çok çok fazla idi.
    Verilen tüm teşviklerin fiili olarak vergi gelirlerine etkisi daha tam olarak devreye girmedi. Yani 8-9-13 döneminde zaten 16-17 lik ileri vadeli teşvik dağıttılar. Sanırım demek istediğiniz akıllı bir kurgulama ile en azından bu 16-17 lik teşvik kaynaklı harcamaları seçim sonrasına transfer etmiş olabilirler. Zira teşvikler ile gelen vergi azalması hemen olmuyor.
    Yine de epey riskli bir oyun. Bekleyip göreceğiz.

    Zorda kalındığında hazinenin tcmb'den fonlanma ihtimali sizce nedir?
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  2.  Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
    Verilen tüm teşviklerin fiili olarak vergi gelirlerine etkisi daha tam olarak devreye girmedi. Yani 8-9-13 döneminde zaten 16-17 lik ileri vadeli teşvik dağıttılar. Sanırım demek istediğiniz akıllı bir kurgulama ile en azından bu 16-17 lik teşvik kaynaklı harcamaları seçim sonrasına transfer etmiş olabilirler. Zira teşvikler ile gelen vergi azalması hemen olmuyor.
    Yine de epey riskli bir oyun. Bekleyip göreceğiz.

    Zorda kalındığında hazinenin tcmb'den fonlanma ihtimali sizce nedir?
    Hazinenin TCMB tarafından borçlanmasına henüz çok çok uzağız. Böyle bir şey ancak reel sektörün borcunun kamulaşması ve toplam borç/GSMH oranının 30'lardan 55-60'lara çıkması sonrasında olabilir. Bunun olmasından önce de zaten resesyona girmiş oluruz ve vergi gelirleri çakılır (fonlamaya da bu sebep olur). Aşırı harcama var ancak sistemik riske sebep olacak kadar büyük bir toplam devlet borcu yok. Buna, çifte açıkların yıllar boyu sürmesi neden olabilir. Biz hep tek yüksek (cari) açıkla devam ettik bu onyılda.
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  3.  Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    Hazinenin TCMB tarafından borçlanmasına henüz çok çok uzağız. Böyle bir şey ancak reel sektörün borcunun kamulaşması ve toplam borç/GSMH oranının 30'lardan 55-60'lara çıkması sonrasında olabilir. Bunun olmasından önce de zaten resesyona girmiş oluruz ve vergi gelirleri çakılır (fonlamaya da bu sebep olur). Aşırı harcama var ancak sistemik riske sebep olacak kadar büyük bir toplam devlet borcu yok. Buna, çifte açıkların yıllar boyu sürmesi neden olabilir. Biz hep tek yüksek (cari) açıkla devam ettik bu onyılda.
    Reel sektör borcunun kamulaştırılması veya bu sürece girildiğine dair emareler nasıl özetlenebilir?

    Bunun dünyada Amerika haricinde örnekleri var mı?. Zira ben hep devlet borcundan dolayı moratoryum ilan eden mekanizmaları biliyorum. Amerika da rezerv para sahibi olduğu için bunu yapabildi diye düşünüyorum.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  4. Bizim tarihimizde yüksek reel sektör borcu yeni bir kavram olduğu için hazır bir mekanizması yok. Fabrika batar, devlet el koyar ve borçlulara ödeme yapacağını açıklar. Reel borç kamulaşmış olur.
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  5.  Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    Bizim tarihimizde yüksek reel sektör borcu yeni bir kavram olduğu için hazır bir mekanizması yok. Fabrika batar, devlet el koyar ve borçlulara ödeme yapacağını açıklar. Reel borç kamulaşmış olur.
    Bizim bürokrasinin reel sektör döviz borcunu bankalardan devralmak isteyeceğini pek düşünmüyorum. Yasal olarak ta sınırlamalar olacaktır. İş son kertede döviz likidite krizine evrilecektir diye düşünüyorum.
    Zira özel sektör firmalarının bankaların aşırı tedbirli davranması sonucu 1:2 gayrimenkul veya benzeri teminatları var. Ana sorun bu borcun döviz borcu olması ve bu denli büyük döviz meblağının yerelleştirilmesinin var olan likidite koşullarında epey zor olacağı.
    Detaylı açıklama için teşekkürler.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  6.  Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
    Bizim bürokrasinin reel sektör döviz borcunu bankalardan devralmak isteyeceğini pek düşünmüyorum. Yasal olarak ta sınırlamalar olacaktır. İş son kertede döviz likidite krizine evrilecektir diye düşünüyorum.
    Zira özel sektör firmalarının bankaların aşırı tedbirli davranması sonucu 1:2 gayrimenkul veya benzeri teminatları var. Ana sorun bu borcun döviz borcu olması ve bu denli büyük döviz meblağının yerelleştirilmesinin var olan likidite koşullarında epey zor olacağı.
    Detaylı açıklama için teşekkürler.
    Sayın rxpu bir çok altyapı yatırımı reel sektör tarafından alınan hazine kefaletli dış borçlar ile yapılıyor.Bu döviz borçları dövizin aşırı yükselmesi sonucu ödenemez hale gelirse ve bu şirketler batarsa da reel sektörün borcu hazinenin borcu haline gelir. Bu miktar ne kadar tam olarak bilemiyorum ama bence epeyce yüksektir.
    Y.T.D.

  7.  Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    Hazinenin TCMB tarafından borçlanmasına henüz çok çok uzağız. Böyle bir şey ancak reel sektörün borcunun kamulaşması ve toplam borç/GSMH oranının 30'lardan 55-60'lara çıkması sonrasında olabilir. Bunun olmasından önce de zaten resesyona girmiş oluruz ve vergi gelirleri çakılır (fonlamaya da bu sebep olur). Aşırı harcama var ancak sistemik riske sebep olacak kadar büyük bir toplam devlet borcu yok. Buna, çifte açıkların yıllar boyu sürmesi neden olabilir. Biz hep tek yüksek (cari) açıkla devam ettik bu onyılda.
    sayın jondowes reel sektörün aşırı borçlanması nedeniyle krize giren ülke var mıdır bildiğimiz son dönemlerde. ABD VE İspanya da konut krizi yaşandı ama bu reel sektör borcu sayılır mı bilemiyorum.Sonuçta üretim yapmayan bir sektör.Bankalar mülklere el koyarak buradan sıyrıldı ama ciddi bir kriz yaşadılar. Bunun dışında var mı reel kesim yüksek borçluluğu nedeniyle krize giren ,varsa nasıl çıktılar hangi önlemleri aldı devletler?
    Y.T.D.

  8.  Alıntı Originally Posted by feray007 Yazıyı Oku
    Sayın rxpu bir çok altyapı yatırımı reel sektör tarafından alınan hazine kefaletli dış borçlar ile yapılıyor.Bu döviz borçları dövizin aşırı yükselmesi sonucu ödenemez hale gelirse ve bu şirketler batarsa da reel sektörün borcu hazinenin borcu haline gelir. Bu miktar ne kadar tam olarak bilemiyorum ama bence epeyce yüksektir.
    Son 10 yılda verilen ihaleler bu nedenle yap işlet devret şeklinde kurgulandı. Böylelikle tüm bu sorumluluk ve risk bütçe içinde gözükmüyor. İyi kurgulanmış bir makyajlama.

    Örneğin 3. havalimanı ihalesinde devlet arsayı yıllık bir bedelle işleticiye kiraladı. İşletici ise bu kirayı ve ruhsatı alabilmek için bankalardan kredi aldı. Bu krediyi veren bankaların içinde özel bankalar da var. Pratikte devletin bir taahütü yok, her yıl kira alıyor.
    Tüm şehir hastaneleri modeli de sanıyorum ki bu şekilde.

    Telekom örneğine bakın, devlet telekomu sattı ve parasını peşin aldı. Telekomu'un imtiyaz hakkını alan firma bankalardan kredi aldı ve ödeyemedi. Şu anda bu zararı bankalar karşılıyor.

    Benim takıldığım nokta özel sektörün döviz kredi borcu herhangi bir temerrüd durumunda nasıl devlete aktarılacak?. Sonuçta bu borç krediyi veren bankaların sorumluluğunda. Hukuki olarak burada bence sorun var.

    Ve bankaların aktif büyüklüğü ve kendi öz değerleri (bu bankaların satılması ile alınabilecek para) bu borcu karşılayacak büyüklükte. Bu durumda neden devlet bu borcu üstüne alsın?. Bankaların sahipleri değişir.

    Kamu bankaları hariç özel sektöre bu krediyi veren özel bankalar bu kredi geri dönmediğinde kendileri temerrüde düşerlerse devlet ancak bu bankalara bddk kuralları çerçevesinde el koyabilir. Yani diyelim ki bankanın bir değeri var bu değer üzerinden bankayı başka bir sermayedara satar ve buradan tahsil ettiği para ile bu kredilerin borcunu kapatır. Devlet bunu 1994 ve 2001 krizlerinde de aynen bu şekilde yapmadı mı?

    Bu bir risktir ve bu risk nedeniyle Avrupa ve Rus kökenli banka sermayedarlarının bankalarını Türk hükümeti ile politik olarak daha uyumlu orta doğu sermayesine devretmeye başladığını görüyoruz.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

Sayfa 115/213 İlkİlk ... 1565105113114115116117125165 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •