
Originally Posted by
wiseinvestor
Beyaz yakalının finansal özgürlüğünü belli bir zaman sonra kazanması lazım diyoruz. Bunun için borsa yatırımı önemli bir maniveladır, uzun vadede borsa diğer yatırımlara göre iyi getiri sağlar diyoruz, buraya kadar hemfikiriz. Şimdi bu konuyu biraz detaylı inceleyelim. Yazdıklarımızı özetleyelim, yeni başlayacaklara yol gösterir umarım.
Iyi getiriden kastımız nedir, alternatif yatırım araçlarına göre daha iyi bir getiri. Zaten de böyle olması lazım, çünkü borsa en riskli enstrüman. Risksiz getiri, parama her defasında fiziksel altın alıp toprağa gömebilirim, döviz alıp mevduata koyabilirim. Veya en yüksek faizli garantili devlet tahvillerine yatırabilirim. Getiri kıyaslaması için enflasyonla, dolarla bile karşılaştırmak anlamsız, çünkü doların risksiz mevduat faizi var, devlet tahvilinin de 3 ayda %50 faiz verdiğini bilirim eskiden hep enflasyon üzeri idi.
Şimdi yukarıdaki gibi bizim borsayı risksiz enstrümanlarla kıyaslarsak açıldığından beri bırakın getiriyi uzun vadede hep kaybettirdiğini görürüz. Peki neden böyle? Bundan da bahsetmiştik, ülkemiz maalesef yıllardır hatta onyıllardır hep cari açık verir. Yani dışa satabildiğinden fazlasını alır. Bu da doğal olarak belli aralıklarla kriz üretir, yani yerel parayı değersizleştirir, enflasyon üretir, karları eritir, getirileri yok eder. Öngörülebilir gelecekte de cari açık vermeye devam edeceğimize göre gelecekte de yeni krizler çıkabilecek veya şimdi olduğu gibi zamana yayılarak para sürekli değer yitirecek, enflasyon üretecek demektir.
Dolayısıyla USA menşeli kitapları alıp okumak iyidir ama burada uygulamaya kalkmak aynı sonucu üretmez. Misal buffet bizim borsada başlasa büyük ihtimal iflas etmiş olurdu. Bizim halkımız çok akıllıdır, USA'de iki kişiden birinin borsa yatırımı varken bizde bin kişiden birinin işte tam bu sebepten ancak yatırımı var, durumu herkes görüyor ve biliyor zaten.
Buraya kadar ortamı tanıdık, peki borsaya yatırım yapmayacak mıyız. Hayır tam tersine yatırım yapacağız ama nereye yatırım yaptığımızı da hiç aklımızdan çıkarmayacağız.
Belli bir senedi alıp ölene kadar tutmak diye bir yatırım stratejisi zaten bizde değil hiçbir yerde olamaz. Senedi almanın belli bir gerekçesi vardır, bu gerekçe ortadan kalktığında da elde çıkarılmalıdır, hiç kalkmıyorsa tutarsın elbette. Başlıkta da herkesin hemfikir olduğu portföyün aktif olarak yönetilmesi gerekliliği. Yani belli periyotlarda bakarak değişimler yapılması, kriz zamanlarına mutlaka hazırlıklı olunması gerekliliği.
Bunları şu olsaydı şu olurdu diye değil damdan düşmüş biri olarak yazıyorum ki kimse boş hayallere kapılıp yıllar sonra sükut-u hayale uğramasın. 20+ yıllık senetlerim var tam anlamıyla hüsran, iyi getiri sağlayanlar da var, olması gerekeni örnekli anlatıyorum. 90'lı yıllardan beri iş bankası var, getirisi değil, ciddi götürüsü var. Nasıl götürüsü olduğu yukarıda var, bizim grafiklere bakarsanız illüzyon içerir, getiri varmış gibi gösterir. Olması gereken en geç 10 yıl önce bankalara yapılacak baskı belliydi, orada yapısal bir sorun olduğu görülüp o sektörden çıkılmalıydı. Örnek iki Turkcell. Yine grafik cambazlıklarına gerek yok 2000 yılında 20 milyar dolara halka arz oldu bugün 8 milyar dolar piyasa değeri. Efendim şu kadar temettü verdi, verecek tabi, temettü vermeyen şirketi kim neden alır anlamam zaten, işin doğasına aykırı. Olması gereken yine ortaklık sorunu yaşamaya başladıklarında yapısal sorun olduğunu görüp elden çıkarmak ve bir daha hiç almamaktı.
Sonuç olarak bizim borsa uzun vadede doğru senette olmayana para kazandırmaz değil, hatta para kaybettirir. Portföyü yönetmek ise çok, ama çok zordur, ciddi eğitim gerektirir. Dolayısıyla bir portföy yapayım 20 sene sonra beni zengin etsin ancak masallarda olur. Biraz uzun oldu ama umarım faydalı olmuş, kafa karışıklıklarını azaltabilmiştir.
Yer İmleri