-
Almanya rüyası başlıyor.
30 Ekim 1961’de Federal Almanya Başkenti Bonn’da her iki ülkenin Çalışma Bakanları Hans Katzer ve Cahit Talas 13 maddelik Türk – Alman İş Gücü Antlaşmasını imzalıyor

Almanya’nın iş gücü temin etmesi ve Türkiye’nin de iş gücü göndermesi ekonomik ihtiyaçlardan kaynaklanmıştır. Almanya’ya işçi gönderilmesinin ana nedeni, Almanya’dan gelen iş gücü talebidir. Almanya’nın işgücü talebi 1950’li yıllarda ortaya çıkmıştır. Bu ülkedeki demografik yapının değişmesi (özellikle nüfus ve yaş yapısının değişmesi) ve sosyo-ekonomik yapıdaki ilerlemeler nedeniyle, çalışabilen nüfusun toplam nüfusa oranı düşmüştür.Savaş sonrası dönemde hızlı bir büyüme ortamında ortaya çıkan faktörler, özellikle Almanlar tarafından rağbet görmeyen, itibar sağlamayan, ağır fizik gücü gerektiren düşük ücretli içlerde iş gücü açığı yaratmıştır.

Almanya’daki durum böyle iken, Türkiye’de 2.Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan Marshall yardımları sonucunda tarımda makineleşme ile kırdan kente yoğun bir göç hareketi başlamıştı.

Ancak ülkemizin kentleri böyle bir göçe hazırlıklı değildi. Kentlerdeki sanayi ve hizmet sektöründeki iş kapasitesi, tarımla uğraşan vasıfsız bu insanlar için yeterli değildi ve dolayısıyla gelen kitlelerin çoğunlukla işsiz ve evsiz kalmaları, kentlerde gecekondulaşma başta olmak üzere birçok sosyal ve ekonomik soruna yol açmaktaydı.

Devlet tarafından da yurt dışına işçi gönderimi öncelikli olarak işçi gelirleriyle ekonominin ihtiyaç duyduğu dövizi temin etme ve ülkedeki mevcut işsizliği azaltma hedefiyle teşvik edilmiştir. Türkiye için göçün ana nedenini var olan işsizlik olduğunu söyleyebiliriz. İşsizliğin nedeni ise önemli bir iş gücü yaratan yüksek nüfus artış hızıydı.

Bu anlasmaya dayanarak 450 kişilik ilk işçi grubu Haydarpasa tren istasyonundan Almanya’nın Düsseldorf kentine hareket etti. Türkiye’den ilk etapta 6 bin 500 işçi talep eden Almanya’ya ilerleyen yıllarda yüz binlerce Türk işçi ve aileleri göç etti.

İşgücü Anlaşması kapsamında çalışmak için Almanya’ya giden Türk işçiler başlangıçta birkaç sene Almanya’da kalıp, o süre içinde çalışıp biriktirdikleri parayla memleketlerinde iş kurmak veya ev, araba almak istiyorlardı.

Yani, aslında Almanya’da uzun süre kalmak veya yerleşmek gibi bir düşünceleri yoktu. Diğer taraftan, Almanlar da Türk işçilerin ülkelerinde geçici olduklarını düşündüklerinden Türk işçileri “misafir” olarak görüyorlardı.

Bu sebeple, Almanya ilk etapta göçün insani boyutuyla çok fazla ilgilenmedi. Türk işçilerin ve ailelerinin, Alman ekonomisine katkı sağlayıp geri dönecekleri düşünüldüğünden, göçmen işçilere yönelik ciddi bir uyum politikası uygulanmadı. Ancak durum iki tarafın da düşündüğü gibi olmadı. Bugün Almanya’da 3 nesildir yaşayan yaklaşık 3 milyon Türk bulunuyor. Söz konusu Türklerin yaklaşık 1 milyonu Türk asıllı Alman.

1960’lı yıllarda Almanya’ya göç eden ilk nesil Türkler Almanca bilmediklerinden günlük hayatta ciddi sorunlar yaşarken, şimdi tam tersine 2. ve 3. nesil Türklerin Türkçe dil sorunu yaşadıkları görülüyor.
-
SİRKECİ Vedaların başkenti

Almanya ve Türkiye arasında imzalanan anlaşmayla başlamıştı göç yolculuğu.
-
başvuru
Almanya'ya işçi olmak için başvuru sırası bekleyen Ankaralı adaylar
-
muayene
Alman doktorlar tarafından apış arasına kadar kontrol edilen ilk nesil Türkler
-
Umut

Umutla bekleyen işçi adayları şartları tutanlar ve yeterince sağlıklı olanlar Almanya yolcusu
-
Dert

Birazdan işçilik sınavını kazananlar açıklanacak, ama kimse sevinemeyecek gitsen bir dert, kalsan bir başka dert... (1965-İstanbul)
-
Uzaklar

Almanya dediğin de ses etmedim. Adını ilk kez duymuştum. Yolculuk 3 gün sürüyor dediği an anladım..!
Demek benden bu kadar uzağa gidiyordu
Son düzenleme : metin; 27-11-2017 saat: 21:19.
-
Viyana yolcusu

Adı şudur, şu fabrikanın işçisidir, adresi de budur diye yazıp yakamıza astılar.
Gümrükte kaybolacak eşya gibi indirdiler Viyana'ya
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri