Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Oylayan
344. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon 1 yıl içinde patlayacaktır, nakitte fırsat beklenmelidir

    102 29.65%
  • dolar bu fiyatlarda iken, yatırım yapmak mantıklı

    23 6.69%
  • faizler insin, şimdi almak mantıklı değil

    21 6.10%
  • ömür boyu alacak param olmayacak

    16 4.65%
  • Kira çarpanlarının uçtuğu ortamlarda ev almak doğru değildir, beklenmelidir.

    130 37.79%
  • İstanbul gibi metropollerde gayrimenkül yatırımı her zaman karlı bir iş olacaktır.

    52 15.12%
Sayfa 772/1014 İlkİlk ... 272672722762770771772773774782822872 ... SonSon
Arama sonucu : 8108 madde; 6,169 - 6,176 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

  1. Gec Likidite Penceresi, bankalara %kac'tan para veriyor.

    Bankalar bireysel krediye ne faiz istiyor.

    Dolar kac TL. oldu.

    Bunlar var simdi ureticilerin kafalarinda.

    Onlar koylu, fakir olabilir, anca aptal degillerdir.

    Eger Sn.Bakan'in acikladigi gibi % sifir faizli krediyi, hayvan olarak verirseniz, aninda satip, vadeliye koyar parayi.

    Kirsalda coban bile kalmadi.

    Bunlar kirsaldaki ureticinin uretim ve calisma azmini iyice yok ediyor.

    Hele kirmizi et ithalati, zaten binbir guclukle ve pahaliya ureten bizimkinin, karsisina ithal et'le cikmak nasil bir akil tutulmasidir.

    Tv'lerde tarim kanallari var, orada hayvan pazarlarini bir izleyin.

    Fakir ureticinin 2-3 hayvanini pazara getirecek ne araci var, ne mazot parasi.

    Tum pazar Cambaz'in elinde, 3-5 kisiler, gidip imkani olmayan garibanin malini alip, pazara getiriyor, 2.500 TL. lik Dana'ya 3.800 TL.ye satiyor.

    Programi sunan soruyor, boyle kac hayvan satiyorsunuz ?

    Yilda 3-4 Bin diyor adam.

    Sn.Fakibaba, sen hic hayvan pazarina gittin mi ?

    Bir git gor, bu kadar olumsuzluk icinde bu kadar neseli milleti biraz zor gorursun.

    Hatta mazotun fiyatini artirir, Yem faturasina %20 Otv. koyarsin.

    Adamlar neden bu kadar neseli, uretici olmadiklari icin.

    Ureticiyim diyenler de var, koyde kac hayvani var ?

    8.

    Yilda kac hayvan satmis, 600.

    Ureticiyim diyor.

  2. Ve bu sartlar altinda hala gariban ureticiyi ez.

    O yilda 3-4 bin hayvan satandan kurus vergi alma.

    Kenidini sosyal hukuk devleti diye tanimla.

    Breh breh breh..

  3. Bir gariban 2.500 den asagi vermem diyor.

    Cakallar kapacak elini sallamak icin ya, kolunu kaciriyor.

    Cambaz soruyor, len 2.500 liraya sohret mi olcen ?

    Cekim ekibi var ya.

  4. #6172
     Alıntı Originally Posted by harakiri35 Yazıyı Oku
    ....
    Halbuki hiç karışmasa ulu manitu? Hıyarın teki kullandığı kaynağı azaltsa kendisi zarar görecek belki bi senelik ürünü heba olacak, akıllanıp ihtiyacı kadar kullanmaya başlayacak. Şebeke suyu değilki bu sonsuza kadar aksın başkasının hakkı yensin. Kaynaklar tazelenince de ihtiyacı kadar harcar.

    Devlet hiç karışmasın dediğim hukuk olmasın demek değil tabiki. Hukuk herşeyden üstün olarak varolmalı serbest piyasada. Tabi bizde daha orası sakat işin...
    aslında aşağıdaki şekildeki yapıya baktığımız zaman şu ortaya çıkıyor:


    toprağın üstünde araziler ayrılmış olabilir ama toprağın altında böyle bir durum yok. yeraltında akan su başkasının arazisini geçerek sana geliyor neticede. yani birleşik/sürekli bir sistem. istisnaları olabilir ama genel olarak resim bu. yani yeraltı suyunu kullanırken başkalarının hakkını yeme durumu gayet net biçimde oluşabilir.

    muhakkak bir regülasyon gerekiyor. bu regülasyonun nasıl olacağı veya şu andaki yeterli mi gibi noktalar tartışılır ama regülasyon ihtiyacı kesindir.




    resim için kaynak: bilgiyelpazesi.com
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

  5.  Alıntı Originally Posted by discretus Yazıyı Oku
    aslında aşağıdaki şekildeki yapıya baktığımız zaman şu ortaya çıkıyor:


    toprağın üstünde araziler ayrılmış olabilir ama toprağın altında böyle bir durum yok. yeraltında akan su başkasının arazisini geçerek sana geliyor neticede. yani birleşik/sürekli bir sistem. istisnaları olabilir ama genel olarak resim bu. yani yeraltı suyunu kullanırken başkalarının hakkını yeme durumu gayet net biçimde oluşabilir.

    muhakkak bir regülasyon gerekiyor. bu regülasyonun nasıl olacağı veya şu andaki yeterli mi gibi noktalar tartışılır ama regülasyon ihtiyacı kesindir.




    resim için kaynak: bilgiyelpazesi.com
    hocam insanoğlu binlerce yıl merkezi planlamacılar ve oto boka karışan devlet otoritesi olmadan yaşadı. bu tarz problemlerini de komşularıyla ya kendisi çözdü yada çözemediği noktada dönemin hukuk/adelet sistemine başvurdu.

    Ben size regulasyonun nasıl problem olduğunu anlatıyım. Regulatörler (her ne kadar ülkemizde devlet kutsal, ulu, vazgeçilmez adledilsede) sonuçta insanlardan oluşuyor. Ve bu insanlar çoğu zaman toplumun diğer bireyleri gibi alınıp satılabilir, yozlaştırılabilir oluyorlar. Gücü bir merkezde ne kadar toplarsanız, yolsuzluk ve pislik miktarı artıyor. Bunun parti veya ideoloji ilede alakası yok. İnsanın doğasıyla alakalı bir durum.

    Nestle firması şuan suyun insanlara ait bir hak olmadığı ve özelleştirilebileceğini söylüyor. https://www.huffingtonpost.com/georg...b_3150150.html

    Tabi bunu söylerken inanılmaz serbest piyasacı oldukları için filan söylemiyorlar; bilakis tam tersi bir şekilde tamamen devletin kontrolünde olan su kaynaklarının kendilerine verilmesi için bunu söylüyorlar. Sonuçta bugün Nestle tarzı "too big to fail" firmaların varolmasının tek sebebi merkez bankalarının ucuz para politikaları ile yarattıkları zombi şirketler. Yani faşist devlet destekli ahbap çavuş kapitalizminin bir sonucu(crony capitalism). Nestle sıfır faizle borçlanıp kendi hisselerini geri almıyor olsaydı acaba durumu nasıl olurdu? https://www.bloomberg.com/news/artic...t-loeb-digs-in

    Madem emlak forumundayız emlaktan devam edelim. Ülkemiz dahil tüm dünyadaki emlak balonları aynı ahbap çavuş kapitalizminin bir sonucu. Faizi yapay bir şekilde düşük tutarak kötü yatırımlara sebep olup neredeyse bütün finansal araçlar da balonlara sebep oldular. Dağı taşı betonla doldurdular, devlet desteğiyle!

    Kuyu suyunun o bölgede yaşayan vatandaşlar tarafından kötü bir şekilde kullanılacağını mı düşünüyorsunuz? Binlerce yıl insanlar bu şekilde yaşadılar. Komşularıyla beraber mevcut kaynakları paylaşarak. Anlaşmazlıklar tabiki olmuştur ve olacaktır ama bunun çözüm yeri hukuk sistemi olmalıdır. Bir ülkenin baş kentinde oturan üç beş tane torpilli tarikatçı değil.

    Buna karşılık en büyük kötü kaynak harcamaları devlet destekli balonlarda veya direk devlet tarafından yapılan israf/yolsuzlukla olur. Bununla vatandaşın kendi yaşadığı yere yapacağı potansiyel zarar mukayese edilemez bile... Sonuçta vatandaş kendi malına zarar verirse kendisi zarar görür...

    Şuanki korkunç seviyedeki regülasyon ve devlet otoritesi/faşizmine rağmen ülkemizdeki talan ortada. Bu talana karşı toprağını savunanlar da gene o bölgede yaşayanlar. Bu insanların kaynağını kötü kullanacığını ama devletin durumu düzelteceğini düşünmek fantazi evreninde yaşamak demek; https://www.birgun.net/haber-detay/j...is-171699.html

  6.  Alıntı Originally Posted by harakiri35 Yazıyı Oku

    Şu anki korkunç seviyedeki regülasyon ve devlet otoritesi/faşizmine rağmen ülkemizdeki talan ortada. Bu talana karşı toprağını savunanlar da gene o bölgede yaşayanlar. Bu insanların kaynağını kötü kullanacığını ama devletin durumu düzelteceğini düşünmek fantazi evreninde yaşamak demek; https://www.birgun.net/haber-detay/j...is-171699.html
    Sevgili Harakiri,

    Adam bu soygunu korumak ve surdurmek icin Demokrasi diyor, sandik diyor, ama secimlerde Yuksek Yargi ile elbirligi icinde hile yapiyor.

    Bunun farkindayiz.

    Ancak, yangini bir ucundan sondurmeye calismak okuyan yazan herkesin konusu degilmi ?

    Kentlerin konusu degilmi ?

    Kirsalda, suyuna sayac takilan vatandas, niye..! diye sormasin mi ?

    Yazmaktan amacimiz bu, okuyanin bir fikri olsun, siyasi tercihi konusunda durdugu noktanin farkina varsin.

    Literaturde siyasi parti'nin tanimlarindan biri de cikar grubudur.

    Oyle saf insanimiz var ki, bu soygundan en ufak bir cikari olmasada, bilmedigi icin Hirsiz'i destekliyor.

    Gecenlerde bir konu yazdik, yem fiyatlarinin yuksek olmasinin nedenlerinden birinin, uretimde kullanilan bazi maddelere uygulanan Gumruk Vergisi oldugu cikti.

    Eger bizler bunlari yazmazsak, emlak ve beton hakkinda, donup donup ayni seyleri yazanlari okuyan vatandas bir sure sonra birakiyor okumayi filan.

    Hep olumsuzluk hep olumsuzluk.

    Bizler cozum onerilerini de yazip konusmaliyiz.

    Ya bu devlet isin icinde olmasin, duzenleyici olmasin demek is degil ki.

    Zaten adamin toplumdaki tum degerleri mahvettigini herkes goruyor.

    Trafikte goruyor, carsi pazarda goruyor, mahkemede goruyor, okulda goruyor.

    Bu boyle gitmez, gitmemeli diyen vatandas, bilinclensin istiyoruz ?

    Dusuncemiz bu.

  7.  Alıntı Originally Posted by HISIM Yazıyı Oku
    Sevgili Harakiri,

    Adam bu soygunu korumak ve surdurmek icin Demokrasi diyor, sandik diyor, ama secimlerde Yuksek Yargi ile elbirligi icinde hile yapiyor.

    Bunun farkindayiz.

    Ancak, yangini bir ucundan sondurmeye calismak okuyan yazan herkesin konusu degilmi ?

    Kentlerin konusu degilmi ?

    Kirsalda, suyuna sayac takilan vatandas, niye..! diye sormasin mi ?

    Yazmaktan amacimiz bu, okuyanin bir fikri olsun, siyasi tercihi konusunda durdugu noktanin farkina varsin.

    Literaturde siyasi parti'nin tanimlarindan biri de cikar grubudur.

    Oyle saf insanimiz var ki, bu soygundan en ufak bir cikari olmasada, bilmedigi icin Hirsiz'i destekliyor.

    Gecenlerde bir konu yazdik, yem fiyatlarinin yuksek olmasinin nedenlerinden birinin, uretimde kullanilan bazi maddelere uygulanan Gumruk Vergisi oldugu cikti.

    Eger bizler bunlari yazmazsak, emlak ve beton hakkinda, donup donup ayni seyleri yazanlari okuyan vatandas bir sure sonra birakiyor okumayi filan.

    Hep olumsuzluk hep olumsuzluk.

    Bizler cozum onerilerini de yazip konusmaliyiz.

    Ya bu devlet isin icinde olmasin, duzenleyici olmasin demek is degil ki.

    Zaten adamin toplumdaki tum degerleri mahvettigini herkes goruyor.

    Trafikte goruyor, carsi pazarda goruyor, mahkemede goruyor, okulda goruyor.

    Bu boyle gitmez, gitmemeli diyen vatandas, bilinclensin istiyoruz ?

    Dusuncemiz bu.
    Çözüm devletin ufalması toptan yokolması değil elbette.

    Ama verdiğim örneklerde de görüldüğü gibi esas önemli olan çalışan bir hukuk sistemi. Eğer hızlı çalışan bir hukuk sistemi olursa ekstra regülasyona yönetmeliğe gerek kalmaz.

    Size kısa vadede ekonomiyi düzlüğe çıkartacak basit ve kolay iki madde söyleyeyim. Birincisi faizlerin arttırılması ve enflasyonun düşürülmesi(aslında hiç merkezi bankası diye birşeyin olmaması lazım ama şimdilik o fazla kaçar), ikincisi de dolaylı vergilerin indirilmesi (hatta kaldırılması) ve devlet israfının azaltılması.

    Bunlar tabikide yapılmayacak o yüzden de gelecek karanlık; kur artıyor, güven endeksleri düşüyor, insanlar yurt dışına kaçıyorlar servetleriyle beraber. Şimdilik sıcak para aktığı için taşıma suyuyla değirmen dönüyor, ama nereye kadar?

    Önce ekonomik olarak toptan helak olacağız öyle görünüyor, sonra ne yapacağız mühim olan o. Daha fazla devlet/faşizmmi? yoksa özgürlük ve refahmı? Bana birincisi gibi geliyor nedense...

  8. #6176
    yeraltı suları mevzusu:

    geçmişte regülasyona ihtiyaç duyulmadığı belirtilmiş. doğrudur. ama ihtilaflar da olmuştur. büyüklerinden hikaye dinleyenler şuna benzer şeyler duymuştur: su için köylüler kavga etti.

    ayrıca geçmişte tarımsal rekolte çok yüksek değildi. çoğunlukla kendine yetecek kadar mesela buğday ekiyordun, bir kısmını da satarak kışlık erzak ve diğer geçimini karşılamaya çalışıyordun. ama 300 yıl once kalkıp da mersedes almak için kimse para biriktirmiyordu. günümüzde ihtiyaçlar fazla, çiftçi için bile. geçmiş yuzyıllardaki üretim dinamikleri ve ihtiyaçlar geçerli değil.

    günümüzde tarımsal rekolte yuksek olmak zorunda mantıklı bir gelir yaratması için. ayrıca toplumun buyuk kısmı artık tarım sektöründe değil. yani kullanan çiftçi bu suyu ihtiyacı kadar değil üretebildiği kadar kullanmak isteyecek. neden? dediğimiz gibi artık çok satmak zorunda tarımsal ürünü. yoksa bahcesinde hobi için domates yetiştiren adama elbette yeraltı suyu için regülasyon uygulamak manasızdır.

    yapılacak şu olabilir: bölgenin jeolojisi belirlenerek geniş bir alanda ne kadar su havzası olduğu belirlenir. sonra her arazi sahibine belli bir miktar bedava olur. daha sonraki rakamlar ise ücretlendirilir. bu sadece bir örnek. kısaca ifade etmek gerekirse, üzerine düşüldüğünde mutlaka adil bir yöntem bulunabilir. bu konuda uygulanacak regülasyonları ıvır zıvır her konuda getirilen despotik ötv vergisi benzeri regülasyonlar gibi değerlendirmek yanlış olabilir.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

Sayfa 772/1014 İlkİlk ... 272672722762770771772773774782822872 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •