-
“Pahali, ozel dikim pacavralar giymek moda ve butun kraliceler ilgi cekmek icin vahsi-oglan dragleriyle dolasiyor. Uzerinde sidik ve kusmuk lekeleri varmis gibi gorunen, daha yakindan bakildigindaysa ince altin iplerle yapilmis zarif suslemeler oldugu anlasilan Bowery tarzi takim elbiseler var. En kaliteli keten kumaslardan serseri elbiseleri, adi asalet takimlari, gercekten inanmadiklari bir misyonda kotu yeniyetme ajanlar icin Graham Greene kiyafetleri, cankilerin ragbet ettigi fotr sapkalar, ciftlikte calisan cocuklarin uzerindeki solmus tulumlar, sari cin ipeginden amele giysileri, sonradan o kadar ucuz olmadigi ortaya cikan ucuz satafatli ******** takimlari ki bu satafat en iyi Fakir Cocuk Dukkanlari'nin ortaya cikarabilecegi , yurume oturma egilme seklinize , sac ve gozlerinizin rengine evinize ve gecmişinize uygun bicimde ozel olarak ayarlanmis renklerin incelikli bir uyumundan kaynaklanir.” William S. Burroughs, Vahsi Oglanlar

“The chic thing is to dress in expensive tailor-made rags and all the queens are camping about in wild-boy drag. There are Bowery suits that appear to be stained with urine and vomit which on closer inspection turn out to be intricate embroideries of fine gold thread. There are clochard suits of the finest linen, shabby-gentility suits, Graham Greene outfits for seedy agents who are bad Catholics on a mission they don’t really believe in, felt hats seasoned by old junkies, dungarees faded on farm boys, coolie clothes of yellow pongee silk, loud cheap pimp suits that turn out to be not so cheap the loudness is a subtle harmony of colors only the very best Poor Boy Shops can turn out tailored to your way of walking sitting down bending over the color of your hair and eyes your house and backdrop. It is the double take and many carry it much further to as many as six takes.”
-
“Seks, yasamin dokuz sebebinden biridir. Diger sekizi de zaten onemli degildir. / Il sesso è una delle nove ragioni della reincarnazione. Le altre otto sono prive di importanza. / Sex is one of the nine reasons for reincarnation. The other eight are unimportant”

Nastassja Kinski, 1980.
-
"Oturan herkesin 'dun gece cok ictim' dedigi su yaz ortasi Pazar gunlerinden biriydi. / Era una di quelle Domeniche di mezza estate in cui tutti se ne stanno seduti e continuano a ripetere: 'Ho bevuto troppo ieri sera.' / It was one of those midsummer Sundays when everyone sits around saying, 'I drank too much last night."


Yuzucu / Asiklar (The Swimmer - Un uomo a nudo, 1968), Yonetmenler: Frank Perry, Sydney Pollack
-
Italyan sair ve yazar Ugo Foscolo’nun dogum yildonumu (6 Subat 1778)
"Evet dogru! Sanssizlar, aci ekmeklerini yedikleri, gozyaslarina karismis sularini ictikleri bu dunyadan baska bir dunyaya muhtactirlar. Hayal oyle bir dunya yaratiyor, yurek de onunla avunuyor. Bu dunyada hep mutsuzluga mahkum olan erdem, bir gun odullendirilme umuduyla, varliginı suduebilmek icn direniyor. Fakat alcak olmamak icin dine gereksinim duyan kisiler ne zavallidir!"Jacopo Ortis'in Son Mektuplari

"È vero! i disgraziati hanno bisogno di un altro mondo diverso da questo dove mangiano un pane amaro, e bevono l'acqua mescolata alle lagrime. La immaginazione lo crea, e il cuore si consola. La virtù sempre infelice quaggiù persevera con la speranza di un premio - ma sciagurati coloro che per non essere scellerati hanno bisogno della religione!"
“Ey Ask! Guzel sanatlar senin kizlarindir. / O Amore! le arti belle sono tue figlie.”
-
Iki Efendinin Usagi, Lokantaci Kadin, Kahvehane ve Don Juan gibi oyunlarin yazari Italyan Carlo Goldoni'nin olum yil donumu (6 Subat 1793)
"Kadin bir yanlis yapmaya gorsun, tefe koyarlar hemen. Ama erkek soz konusu oldu mu, herkes sus pus olur. Bizi cekistirirler. Size ise her hakki tanirlar. Nicin biliyor musunuz? Yasalari erkekler yapiyor da onun icin. Eger kadinlar yapmis olsaydi, her sey tersine donerdi. Elimde olsa, karisini aldatan her erkegin eline bir dal tutustururudum. Dort bir yan ormana donerdi o zaman." Iki Efendinin Usagi

"Sì, se fossimo come voi. Dirò, come dice il proverbio: noi abbiamo le voci, e voi altri avete le noci. Le donne hanno la fama di essere infedeli, e gli uomini commettono le infedeltà a più non posso. Delle donne si parla, e degli uomini non si dice nulla. Noi siamo criticate, e a voi altri si passa tutto. Sapete perché? Perché le leggi le hanno fatte gli uomini; che se le avessero fatte le donne, si sentirebbe tutto il contrario. S'io comandassi, vorrei che tutti gli uomini infedeli portassero un ramo d'albero in mano, e so che tutte le città diventerebbero boschi." Il Servitore di Due Padroni
“Tamam lanet olasi. Biliyorum benimle dalga gectin. Biliyorum beni yerlerde surundurmekten keyif aldin. Nereye kadar sabredecegimi gormek istiyorsun. Cevirdigin dolaplarda oturu gogsune bir hancer saplasam, yuregini paramparca etsem ve erkeklere cilve yapan, onlarla dalga gecen kadinlarin onune atsam yeridir. Ama bu beni daha da perisan eder. Kacip gidecegim senden. Cilvelerine, gozyaslarina, oyunlarina lanet olsun. Bana kadinlarin erkekler uzerindeki o igrenc iktidarinin tadini tattirdin.Bunun bedelini odedim. Sorun sadece onun hakkindan gelmek degil, onu kucumsemek. Ama en iyisi kacip gitmek.”Lokantaci Kadin

“Si, maledetta, sposati a chi tu vuoi. So che tu m’ingannasti, so che trionfi dentro di te medesima di avermi avvilito, e vedo sin dove vuoi cimentare la mia tolleranza. Meriteresti che io pagassi gl’inganni tuoi con un pugnale nel seno; meriteresti ch’io ti strappassi il cuore e lo recassi in mostra alle femmine lusinghiere, alle femmine ingannatrici. Ma ciò sarebbe un doppiamente avvilirmi. Fuggo dagli occhi tuoi: maledico le tue lusinghe, le tue lacrime, le tue finzioni; tu mi hai fatto conoscere qual infausto potere abbia sopra di noi il tuo sesso, e mi hai fatto a costo mio imparare, che per vincerlo non basta, no, disprezzarlo, ma ci conviene fuggirlo.”
-

"Dunya guzel bir kitaptir; ama okumayana faydasi yoktur."
-
Crepuscolari (Alacakaranlik Kusagi) Italyan sairlerinden Sergio Corazzini'nin dogum yil donumu (6 Subat 1886)

I
Bana nicin sair diyorsun?
Sair değil
Sadece aglayan bir cocugum ben.
Sadece gozyasi dokmek icin geldim bu sessiz dunyaya.
Nicin sair diyorsun ki bana?
II
Caresizligim caresizligi gibi herkesin
Mutlulugum basit turden,
Oylesine basit ki utancla itiraf ediyorum.
Olumu dusunuyorum bugun.
-
Ispanyolca edebiyatta modernizm akimini baslatmis ve en onemli temsilcisi olmus Nikaraguali sair Rubén Darío’nun (Félix Rubén García Sarmiento) olum yildonumu (6 Subat 1916)
Kardes, sen ki isiga sahip, benimkini ver bana.
Kor gibiyim. Yuruyorum tereddutlu ve yordamsizim.
Firtinalar ve istiraplar altindayim
Duslere korum, ahenk delisiyim ayrica.
Sudur derdim: Duslemek. Siir
Demirden bir gomlek, bin igneli, yaralayici,
Ruhumun ustunde tasidigim. Dikenler ki kanli
Dusmesine karasevdamin damlalarinin, izin vermededir.

Brother, you who have the light, tell me mine.
I’m like a blind man. I aimlessly and groping.
I’m under storms and storms,
blind and crazy dream of harmony.
That’s my bad. Sound.
Poetry is the iron shirt thousand bloody points that bear on the soul.
The bloody thorns drop the drops of my melancholy.
And so I’m going blind and crazy, this bitter world.
Dusuncem burculanir sana dogru gitti mi,
iner dibe o tatli bakisinin altinda.
Ak, ciplak ayaklarin asagida kopuk gibi,
yeryuzu sevincidir gulen dudaklarinda.
Kisa bir buyu vardir gecici sevgilerde,
ki aciya sevince esit son verse gerek.
Bir saatti, karlara bir adi yazdim yerde,
bir dakikaydi, kumda sevgimi soyleyerek.
Dokuluyor kavakli yola sari yapraklar,
icinde sevgililer gidip gelirken yine.
Ve guzun kadehinde belirsiz bir sarap var,
ki gullerin, ey bahar, dusecektir icine.

When I think of you,
Your scent, I see your deeply sweet visage.
Beneath your bare feet is the white of foam,
And your lips are the epitome of every joy in the world.
The passengers' love is a brief spark,
A life preserver of joy and sorrow.
An hour ago, a name was engraved in the snow,
A minute ago, I confessed my love atop the sand.
The yellow leaves fall in the grove
Where many roaming lovers roam,
And at the peak of autumn, the wine is dark.
You have to bare Spring's roses.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri