İç borçlanma ve Dış borçlanma.
Hazine ihaleye çıkıyor içerideki ve dışarıdaki yatırımcı tahvil satın alıyor. Şöyle bir mantıkla düşün içerideki dar para arzı 500 birim olsun bu genişleyince 2000 TL yapıyor. Hazine her borçlanmasında bu 2000TL içinden parayı borçlanıyor ama parayı hemen dağıttığı için para yine bu geniş para arzına geri dönüyor.
Yani toplam geniş para arzında azalma olmuyor. Sadece hazinenin vatandaşlara olan borcu yükseliyor.
İç borçlanmanın bir avantajı daha var mevduatlarda bulunan zorunlu karşılık ve disponibilite iç borçlanma senetlerinde yok. Yani Hazine içerden borçlandığı parayı kayıpsız (zorunlu karşılık ayırmadan) yine içeriye basıyor.
Yani isterse döngüyü sonsuz kere tekrarlayabilir.
(Halbuki bir banka mevduat toplayıp borçlansaydı her kredi verişinde, yani parayı harcayışında kabaca %14'ünü tcmb'ye yatırıp sistem dışına çıkarmak zorunda idi. Bu da aynı mevduat üzerinden verilen krediler arttıkça yani para çarpılarak büyüdükçe her seferinde geniş para arzına daha düşük bir kondansasyon ile geri dönmesi demek. Belirli bir noktadan sonra bu paranın büyük bir kısmı zorunlu karşılık olarak parasal sistem dışındaki tcmb zorunlu karşılıklarına akmış oluyor)
Sonsuz döngüyü duruduracak tek etken vatandaşın hazineye borç verme isteği.Zira içerideki geniş para arzı Hazine borçlandıkça azalmıyor , geri kondanse oluyor. Haaa vatandaşın istekliliği de faiz oranı yükseltilerek her zaman bir dengede tutulabiliyor.
Yani devletler için iç borçlanma QE'den çok daha güvenilir bir nimet, hem etinden hem sütünden misali........
Yer İmleri