Atatürk diyor ki; “Tam bağımsızlık için şu genel kural vardır, millî egemenlik için bir kanun vardır diyoruz. Bugün de büyük bir zaferin etkenleri ve yapıcıları olduğumuzu ifade ediyoruz. Bu noktada çok kesin olan bir gerçeği hep beraber tekrar etmek mecburiyetindeyiz. Bu kadar büyük, bu kadar kutsal ve ulu hedefler yalnız kağıt üzerinde prensiplerle ve kanun maddeleriyle ve sadece hırslarla, arzularla elde edilemez. Tam olarak gerçekleştirebilmek için tek kuvvet, hakikî en kuvvetli temel, ekonomidir. Siyasî, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik zaferler ile taçlandırılmazlarsa elde edilen zaferler kalıcı olamaz ve sağlanan faydalı sonuçlardan yararlanabilmek için ekonomimizin, ekonomik egemenliğimizin sağlanması, güçlendirilmesi ve genişletilmesi lazımdırâ€2.Böylece strateji belirlerken, bir ülkenin ekonomik kalkınmasında her şeyden önce kendi iç kaynaklarına güvenmesi ve dayanması gerektiği göz önünde bulundurulmuştur. Ekonomik milliyetçiliğin pozitif örneği olarak şu yaklaşım dikkatimizi çekmelidir ki, Atatürk “Memleketimizin ekonomik kaynakları bütün dünyanın hırslarını çekecek verim ve zenginliğe sahiptir. Halkımızın çiftçi olması, topraklarımızın dünyanın en bereketli topraklarından bulunması, maddi hayat için hiçbir endişeye yer bırakmamaktadır3â€.Bu bağlamda, “Türkiye ekonomik kalkınmada iki büyük kuvvet serisine dayanmaktadır; toprağın iklimleri, zenginlikleri ve başlı başına servet olan coğrafi durumu ve bir de yüksek sosyal benlik duygusu†demiştir. Ulusun kendi varlığını belirtmesinin ve korumasının önemine ise şöyle işaret edilmiştir: “Bir milletin kültür seviyesi üç sahada: devlet, fikir ve ekonomi sahalarındaki faaliyet ve başarılarının, sonuçlarının ürünü ile ölçülürâ€.1921 yılında Atatürk diyor ki; “Millî bağımsızlık bence bir hayat meselesidir. Millet ve memleketin çıkarları gerektirdiği takdirde, insanlığı meydana getiren milletlerden her biriyle medeniyet gereklerinden olan dostluk ve siyaset ilişkilerinin büyük bir dikkatle takdir ederim. Ancak benim milletimi esir etmek isteyen her hangi bir milletin de, bu arzusundan vazgeçinceye kadar amansız düşmanıyım4â€.Ve bir yıl sonra şöyle demiştir; “Bugünkü mücadelemizin amacı tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünlüğü ise ancak mali bağımsızlık ile mümkündür. Bir devletin maliyesi bağımsızlıktan yoksun olunca o devletin bütün hayati kuruluşlarında bağımsızlık felç olur. Çünkü her devlet organı ancak malî kuvvetle yaşar. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart, bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve denk olmasıdır. Bundan ötürü, devlet bünyesini yaşatmak için dışarıya başvurmaksızın memleketin gelir kaynaklarıyla idareyi sağlama çare ve tedbirlerini bulmak lazımdır ve bu mümkündür… Azami tasarruf milli prensibimiz olmalıdır5â€
Rahmetli Ecevit i Kıbrıs çıkışıyla çılgınca alkışladım.çocuktum ama müthiş bir yapmıştı.ambargoları bu millet birlikte göğüsledi.
sen anlamazsın,anlayamazsın da.anlamanı da beklemiyorum.bak ben sana şucusun,bucusun da demiyorum.yaftalamıyorum da.aynı erdemi göster varsa erdemin.bilmeden,tanımadan kategorize etme.
Çok ezbere konuşuyorsun... Bilgi olarak zayıfsın..
Akapenin ümmetçiliğini milliyetçilik diye nasıl yakıştırdın?
Ağzından Türk/Atatürk çıkmayan tek millet, adem milleti, ibrahim milleti gibi uydurmaların sahipleri değiller mi?
Suriyede ABD'nin iknasıyla ümmetçilik oynayacağız diye Cihatçıları desteklemediler mi?
Rusya ve İran Suriyenin bölünmesine karşı çıkınca geri adım atıp ABD'yi yalnız bırakmadılar mı?
Oktay ekşi bir yazısında bir anısını anlatmıştı.Hürriyette genç bir muhabirken ona bir görev verilir,anılarını yazmak istiyen eski ittihat terakkici bir askerin arşivlerden yararlanması için yardım etmesi istenir.Oktay ekşide eski vatansever yaşlı adama yardımcı olur arşivleri açar.Bir gün eski askerin yüzünü çok üzüntülü görünce dayanamaz nedenini sorar.Adam eski paşalardan birini yıkmak için yapmış oldukları ittihat terakkinin bir eyleminin aslında ingiliz gizli servisinin yaptırmış olduğunu aslında ingilizlere çalışmış olduğunu anladığını söyler.Oktay ekşi de bunu anılarınızda yazacakmısınız der,adam nasıl yazayım bu kendimi tüm hayatımı inkar olur der))))))))))Bizim gibi ülkelerde sıkıntı kim hırlı kim hırsız ayırdetmenin çok güç olmasında.Benim misal çok ana bir kriterim var kim gavurları çok sever çok övgüyle bahseder şüpheyle bakarım valla
)))))))))))
Tekrar ediyorum...
Ülkenin bugünlere gelmesinde benim sorumluluğum yok...
Papaz olayında faturayı normalde bana TERÖRİST diyenle birlikte ödemeyi RED EDİYORUM...
ABD nin yanında zaten olamam;Anti emperyalistim/Türk üm ama Reis ve avenesinin milliyetçi söylemlerine de boyun eğmem...
Milliyetçi söylemden kastım bir kaç ana akım medyayı gezdim:Bu davayı milli bir davaya dönüştürmüşler çoktan...
Bu milli bir dava değildir...
Reis ve AKP nin beceriksiz politikalarının sonucudur
Ben kül yutmam...
Benim (beni temsil eden ana muhalefet partisinin liderinin) görevi halka bunu anlatmaktır....
Ağzı iyi laf yapan/ikna kabiliyeti yüksek bir mühalif lider çok rahat halkı ikna edebilir...
Söylediğim bu...
saygılar/başarılar
"Canı kaymak isteyen cebinde manda taşır "
Yer İmleri