...::: Beyaz Yaka İçin Tasarruf ve Yatırım Koçluğu-2 :::...

[Cautionary]

Görüyor ve artırıyorum. Karı koca 8 - 10 yıl tecrübeniz var. Eve giren para 20 - 25k. Aylık sabit masraflar Ankara için 7k İstanbul için 10k. 4 5 de en az sağa sola harcanır, aylık temiz 10k birikiminiz var karı koca.

Bir ev 1 milyon. Orta sınıf araba 300 - 500 bin. Ev + Araba almanız hiç işsiz kalmadan hiç sapıtıp yurt dışılara gitmeden ve en önemlisi çocuğu hiç özel okula vermeden yaklaşık 13 sene. Özel okul, özel üniversite ikilisi minimum 1 milyon.

Beyaz yaka olmak enayilik değil mi?

Sular yükselince balıklar karıncaları yer, çekilince de karıncalar balıkları.

Zaman doğrusal mı, döngüsel mi tartışmalarını da bu bağlamda düşünmek lazım...maalesef hayatın realitesi döngülerin tekrarlanmasına dayanıyor. şu an için beyaz yaka olmak enayilik gibi gözüküyor, ama bu dönem de bir süre sonra son bulacak, tekrar hak eden hak ettiği yere gelecek.

Maalesef tüm dünyada vasatlar el üstünde..dünyaya yön veriyorlar...fazla uzağa bakmaya gerek yok, dünyanın süper gücü ve gerçek yön vereni abd yi trump gibi bir öküz yönetiyor...Allah bilir iq su vasat, eq sü vasatın da altındadır.

şunu demeye çalışıyorum...içinde bulunduğumuz dönem genç beyaz yaka arkadaşları ümitsizliğe sevk edebilir..haklılar da...ancak bu dönem sonsuza kadar böyle devam edemez, 3-5 yıl en geç 10 yıl sonra tekrar hak eden hak ettiği yere gelecek.

biz bu başlığı bir sene önce açtık, beyaz yaka için bu olumsuz trendin 2013 lerde başladığını tartıştık...ama esas en kötünün önümüzde olduğunu söyledik...şu an gelinen nokta karanlığın en uç noktası...artık beyaz yaka için dip çalışması başlamıştır...1-2 sene içinde dipten yükseliş trendi de başlamış olacaktır diyorum.

[Cautionary]

bir çok beyaz yakanın hayali olan bi miktar alıyorsun bence 5 yıllık tecrübe 4,5k alıyorum ben özendim cidden

beyaz yaka adaptasyon yeteneği en gelişmiş canlı türlerinden biridir...hele iyileşen şartlara çok çabuk adapte olur...öğrenciyken yurtlarda karnını ekmek arası patates-ketçap-mayonez "triple miracle" ile doyurur...mezun olduktan ve güzel bir işe girdikten sonra bir akşam yemeğine 150-200 tl ödenen havalı şirket yemeklerini yadırgamaz, anında adapte olur...halbuki sistemin kendisine düşük dozda uyuşturucu verdiğinin farkına bile varmaz...artık bu "pahalı" yemekleri hayatın gerekliliği olarak algılar.

şunu demeye çalışıyorum...ne alırsan al, aldığın para normal gelir, bir zaman sonra daha fazla kazanman gerektiğini düşünürsün..bu beyaz yakanın iflah olmaz hastalığıdır, düzen bilinçli bir şekilde bu mikrobu genç arkadaşlara bulaştırır ve hasta eder.

bu topiğin esas misyonu da bu hastalığa karşı fiziksel ve mental olarak bünyeyi kuvvetlendirme çalışmalarına destek olmak zaten.

[wiseinvestor]

Sn CTugrul hoşgeldiniz,

Sizi görmek sevindirici, daha sık uğrarsınız umarım. Paylaşımlarınızdan çok faydalanmıştım ilk başlıkta.

Benim çok sevdiğim, saydığım, öğrendiğim ve yaşça benden büyük 4 kişi var. Alfabetik sırayla; Sn Cautionary, Sn CTugrul, Sn Dudu ve Sn Wiseinvestor. Bu isimleri bu başlık altında daha sık görmek isterim, mutlu olurum.

Miriel kardeşim yazarız tabi bir faydamız olacaksa. Yalnız ben gerçekçi olmayı tercih ederim, az çok tanımışsındır. Gerçekler de çoğunluğun hoşuna gitmez ve gitmiyor da. Zaten son zamanlarda başımıza ne geldiyse bundan geldi, akıl ve rasyonalizm olmayan yerde refah değil fakirlik olur.

Son yazılarımda birkaç noktaya değinmiştim hala aynı yerdeyim. Hesaplamalar bileşik eurobond faizi üzerinden yapılmalı, bizim borsa uzun vadede yatırımları yok ediyor maalesef, sebebi de kronik cari açık, bu yüzden taktik hareketler yapılmalı. İkincisi de hiçbir kriz birbirine benzemez. Eski grafiklere bakıp şu kadar düşmüş demek ki buradan dönecek demek için şartların benzer olması lazım.
Çok kritik yerlerdeyiz, herkes düşünüp taşınıp belli kararlar almalı. Şu saatten sonra ülkemizin cari açığı kapanır, dış politika düzelir, rasyonel akıl hakim olabilir diyorsanız tarihi fırsatlar var. Yok eskisi gibi devam edecek diyorsanız grafik fayda sağlamaz, mevduat en azından para kazandırmasa da az kaybettirir, her türlü zarardasın zaten.

Gelelim beyaz yakalının makus talihine. Eğitimsiz kesim Istanbul'da hazine arazisi yağmalayıp, üstüne aflarla apartman yaptırıp zengin olmuş. Orta kademe çocuğu okuyup birşeyler yapmaya çalışıyor ama maalesef zorlaştı. Ücretli kesim bu krizden de en fazla etkilenen kesim olacak ve oluyor. Tasarruf diyoruz ama devletimiz sağolsun enflasyonu körüklediği sürece tasarruflar da eriyor bir taraftan.

Yurtdışına gitmek de bir tercih tabi ama göründüğü kadar cazip mi tartışılır. Orada 3-5 bin dolar eur neyse alıyorsun ama ona göre de harcaman oluyor. Adaptasyon vs. giden jenerasyon kayıptır, çocukları için gitmiş olur.

Benim naçizane tavsiyem şudur, ülkemizde daha belirgin ama dünyada da bu trend var artık, girişimcilik. Türkiye'de isen ihracata yönelik girişimcilik ve kendi yetkinliklerine yatırım bu iki alan önemli. Yoksa beyaz yaka dediğin de artık yalan oldu, eskiden 5 bin dolar karşılığı gibi maaşlar alınırdı, şimdi 2 bin doları bulamıyor insanlar senior seviyelerde. Ancak geçimini sağlarsın bu paralarla, ev alırsın refah bir hayat, rahat bir emeklilik çok zor.

Sorun en tepede şu; bu ülkenin ve insanlarının global ölçekte ekonomide rekabet edememesi. Bireysel olarak ediyor, karasabanı kullanamayan köylü alman mersedeste rahatça çalışıyor, mühendisimiz yurtdışında harikalar yaratıyor ama maalesef ülke toplu olarak üretim yapamıyor. Sonuç olarak da bunlar oluyor.

[nosfecagri]

bir çok beyaz yakanın hayali olan bi miktar alıyorsun bence 5 yıllık tecrübe 4,5k alıyorum ben özendim cidden

Kendimden örnek vermemiştim, ben de uç ve iyi bir örnek vererek maaşlı çalışmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlatmaya çalıştım.

Büfeci, tostçu, emlakçı, müteahhit beyaz yakanın hayal edemeyeceği paraları kazanıyor. Evleri bunlar alıyor arabalara bunlar biniyor.

[Egeli]

Topik için ne güzel bir gün,
Forumda görüşlerine değer verilen bir çok kişi görüşlerini iletiyor.
Suya düşen bir damla dalga dalga yayılıyor.



hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[wiseinvestor]

Kendimden örnek vermemiştim, ben de uç ve iyi bir örnek vererek maaşlı çalışmanın ne kadar anlamsız olduğunu anlatmaya çalıştım.

Büfeci, tostçu, emlakçı, müteahhit beyaz yakanın hayal edemeyeceği paraları kazanıyor. Evleri bunlar alıyor arabalara bunlar biniyor.

İşin doğru yanlış olmasından bağımsız, tamamen katılıyorum, durum bu ne yazık ki, bu yüzden girişimcilik dedim. Devlet desteğiyle yıllardır kaçak yapı ve arazilerine katma değer katanlarınki hele, bir değil 10 beyaz yakalı bir araya gelse yapamayacağı serveti bir çırpıda yapanlar var. Zaten sorunlar da buradan çıkıyor, bu kadar kolay zengin olmak dururken kim üretim yapar ki.

Derken enflasyon gelmiş, bir aylık %6,3 sözün bittiği yer.

[Miriel]

Sular yükselince balıklar karıncaları yer, çekilince de karıncalar balıkları.

Zaman doğrusal mı, döngüsel mi tartışmalarını da bu bağlamda düşünmek lazım...maalesef hayatın realitesi döngülerin tekrarlanmasına dayanıyor. şu an için beyaz yaka olmak enayilik gibi gözüküyor, ama bu dönem de bir süre sonra son bulacak, tekrar hak eden hak ettiği yere gelecek.

Maalesef tüm dünyada vasatlar el üstünde..dünyaya yön veriyorlar...fazla uzağa bakmaya gerek yok, dünyanın süper gücü ve gerçek yön vereni abd yi trump gibi bir öküz yönetiyor...Allah bilir iq su vasat, eq sü vasatın da altındadır.

şunu demeye çalışıyorum...içinde bulunduğumuz dönem genç beyaz yaka arkadaşları ümitsizliğe sevk edebilir..haklılar da...ancak bu dönem sonsuza kadar böyle devam edemez, 3-5 yıl en geç 10 yıl sonra tekrar hak eden hak ettiği yere gelecek.

biz bu başlığı bir sene önce açtık, beyaz yaka için bu olumsuz trendin 2013 lerde başladığını tartıştık...ama esas en kötünün önümüzde olduğunu söyledik...şu an gelinen nokta karanlığın en uç noktası...artık beyaz yaka için dip çalışması başlamıştır...1-2 sene içinde dipten yükseliş trendi de başlamış olacaktır diyorum.

Döngüsellik konusunda çok haklısınız, bu döngüselliği uzun vadeli bir trendin çevresinde oluyor kabul edersek; sizce o uzun vadeli trendin yönü nedir?

Miriel kardeşim yazarız tabi bir faydamız olacaksa. Yalnız ben gerçekçi olmayı tercih ederim, az çok tanımışsındır. Gerçekler de çoğunluğun hoşuna gitmez ve gitmiyor da. Zaten son zamanlarda başımıza ne geldiyse bundan geldi, akıl ve rasyonalizm olmayan yerde refah değil fakirlik olur.

Son yazılarımda birkaç noktaya değinmiştim hala aynı yerdeyim. Hesaplamalar bileşik eurobond faizi üzerinden yapılmalı, bizim borsa uzun vadede yatırımları yok ediyor maalesef, sebebi de kronik cari açık, bu yüzden taktik hareketler yapılmalı. İkincisi de hiçbir kriz birbirine benzemez. Eski grafiklere bakıp şu kadar düşmüş demek ki buradan dönecek demek için şartların benzer olması lazım.
Çok kritik yerlerdeyiz, herkes düşünüp taşınıp belli kararlar almalı. Şu saatten sonra ülkemizin cari açığı kapanır, dış politika düzelir, rasyonel akıl hakim olabilir diyorsanız tarihi fırsatlar var. Yok eskisi gibi devam edecek diyorsanız grafik fayda sağlamaz, mevduat en azından para kazandırmasa da az kaybettirir, her türlü zarardasın zaten.

Gelelim beyaz yakalının makus talihine. Eğitimsiz kesim Istanbul'da hazine arazisi yağmalayıp, üstüne aflarla apartman yaptırıp zengin olmuş. Orta kademe çocuğu okuyup birşeyler yapmaya çalışıyor ama maalesef zorlaştı. Ücretli kesim bu krizden de en fazla etkilenen kesim olacak ve oluyor. Tasarruf diyoruz ama devletimiz sağolsun enflasyonu körüklediği sürece tasarruflar da eriyor bir taraftan.

Yurtdışına gitmek de bir tercih tabi ama göründüğü kadar cazip mi tartışılır. Orada 3-5 bin dolar eur neyse alıyorsun ama ona göre de harcaman oluyor. Adaptasyon vs. giden jenerasyon kayıptır, çocukları için gitmiş olur.

Benim naçizane tavsiyem şudur, ülkemizde daha belirgin ama dünyada da bu trend var artık, girişimcilik. Türkiye'de isen ihracata yönelik girişimcilik ve kendi yetkinliklerine yatırım bu iki alan önemli. Yoksa beyaz yaka dediğin de artık yalan oldu, eskiden 5 bin dolar karşılığı gibi maaşlar alınırdı, şimdi 2 bin doları bulamıyor insanlar senior seviyelerde. Ancak geçimini sağlarsın bu paralarla, ev alırsın refah bir hayat, rahat bir emeklilik çok zor.

Sorun en tepede şu; bu ülkenin ve insanlarının global ölçekte ekonomide rekabet edememesi. Bireysel olarak ediyor, karasabanı kullanamayan köylü alman mersedeste rahatça çalışıyor, mühendisimiz yurtdışında harikalar yaratıyor ama maalesef ülke toplu olarak üretim yapamıyor. Sonuç olarak da bunlar oluyor.

Teşekkürler, tabiki faydalı oluyor.. Faydalı olmasa bu kadar talep eder miyim?

Cari açık, enflasyon ve rasyonalite konusunda katılıyorum..

Fakat girişimcilik konusu oldukça zorlu bir iş değil mi, hem şartlar hem de gerektirdikleri açısından? Mesela Amazon'un girişiyle perakende sektörünün yenileri ve küçükleri oldukça sıkıntıya girebilir. Genel trend, ölçek ekonomisi ile artık küçüklerin değil de büyüklerin işi götürdüğü bir bir yöne doğru gitmiyor mu?

[wiseinvestor]

Miriel dostum anahtar kelimeleri çok güzel yakalıyorsun gerçekten de, sanırım genel akım medya dışından kaynak takip ediyorsun. Bu şekilde hayata oldukça rasyonel bir bakış açısı yakalayacağından hiç şüphem yok.

Kesinlikle doğru, beyaz yakalı olmak aslında işin kolay tarafı, istiyoruz ki üniversiteye hazırlanalım iyi bir derece yapalım -benim de iyiydi, sonra kurumsal bir şirkette kallavi bir maaşla emekli olalım. Maalesef işler böyle yürümüyor gerçek hayatta.
Girişimcilik bundan daha zor. Örnekleyelim, yazılımcı oldun, bir şirkette tatminkar bir maaşla çalışmak mı, mobil programlama ile girişimcilikte bulunmak mı? Veteriner oldun, üniversitede kalmak mı, birkaç dana alıp işe koyulmak mı? Elbette girişim daha zor.

Ölçek tarafında kesinlikle haklısın. Bugün ABD'yi ABD yapan en önemli unsur ölçek aslında. Adam tarımı 40 bin dönüm arazide yapıyor, sen ise 5 dönüm arazide yapıyorsun, rekabet etmen mümkün değil. Öte yandan bizim ülke birçok konuda maalesef geriden geliyor. Bir yerinden başlayıp sonra ölçeğe doğru ilerlemek şart. Bazılarında bu koşul yok olmasa da olur, bir eczane açıyorsun diyelim ölçekle işin çok olmayabilir.

Ne iş olursa olsun artık yapılacak iş ya ihracata yönelik olmalı ya da ithal ikamesi olmalı. Yani mobil oyun programı direk ihracattır mesela, içeride besicilik ise ithal ikamesidir gibi. Birde şunu eklemeden geçemeyeceğim ölçekle rekabet edemiyor olabilirsin ama küçük olanın da hızlı kabiliyet avantajı var. Burada hisse alırken ne konuşuyoruz, iyi yönetim, doğru kararlar alabilme vs. aynı şeyler küçük işletmeler için de geçerli. Herkesin yaptığı işi yapıyor da olabilirsin ama işi iyi yapıyorsan her zaman rekabet şansın olur.

Yalnız ister beyaz yaka, ister girişim, enflasyonun bu kadar azdığı bir ortamda hiçbir nane olmaz. Önce biraz işler yoluna girmeli, ya da en azından gireceği yönünde veriler gelmeli. Yoksa hep örnek veriyorum Weimar Almanya'sı okunmalı, insanlar nerelerden nerelere nasıl savrulmuş anlaşılmalı. Adamlar enflasyonu kesin bir şekilde çözmüş ama ne bedeller ödemiş, biz ödemeyelim, akılla çözelim.