Sayfa 64/1000 İlkİlk ... 1454626364656674114164564 ... SonSon
Arama sonucu : 8000 madde; 505 - 512 arası.

Konu: Dolarda Yukselis Kacinilmaz

  1. Kendimi kesecem, asacam yav...Valla dayanamıyorum artık...Çok üzülüyorum ülkenin bu haline...

  2. #506
     Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
    Tüm dünya ekonomisi zaten halihazırda bir öteleme matematiği üzerine kurulu. Para dahi öteleme ile yaratılıyor. Borç kredi döngüsü para arzının çok büyük bir bölümünü oluşturuyor. Sendikasyonlar eğer içerideki kredi hacmi daralırsa etkilenebilir. Devlet orada son aylarda biraz destek çıktı gibi. Yurt içi borçlanmaları kısıp yurt dışı döviz borçlanmalara ağırlık verdi. Elde ettiği döviz ile de yurt içi döviz likiditesini baskılayıcı adımlar atarsa bankalara daha az oranda sendikasyon yenileme penceresi açılabilir.

    Evet her şey bir öteleme, tıpkı hayatın ta kendisi gibi. İnsan da bir şekilde hayatı asında bilinen sonunu öteleyerek yaratıyor. Kaçınılmaz sonu bilerek yokmuş gibi davranmak aslında insan bilincine daha ilk çağlarda kazınmış olmalı. Yoksa akıllı bir varlık haline dönüşemezdi ,delirirdi.
    İteration o matematiksel bisey
    Asagida topigimde yazdim tavuk cifligi topikte
    Cash flow ile donuyo tum isler
    Karlilik sifir
    Dolayisiyla buyumede hep eksi
    Veri lerde hep dumenden
    Ticari savas yok
    Ornek veriym istese amazon bizdeki yerli e ticaret sirketlerini iki haftada yok ederde
    Onlara ucuz karsiz satma musadesi veriyo
    Kendi karli yagli pastayi yiyebilme adina
    Hayatin ta kendisi filan degil
    Buyuk para Cin halk cumhuriyetinde sikisti kaldi
    Acilim yapamiyo savasta ilan edemiyo
    Herkes yokusta debriyaj fren gaz ucune ayni anda basip
    Balata motor ve de freni yiyo
    Ama yol alamiyo
    Bi nevi zaruriyet
    Yokusta asagida yukarda kuyruk var saga sola sapma yollari da mevcut degil
    Biri el freni cekip lovyeyle etrafa dalinca. Acilir anca
    Yoksa iteration miteration
    Bol matamatik konusuruk
    Hayirli cumalar

  3. 7Ocak2019-1şubat2019 tarihleri arasında borsaya kur hareketinden arındırılmış net 1,4milyar dolar para girdi.(yabancılar tarafından)

    Geçen hafta 105 milyon doları çıktı.

    Yabancı payı tüm borsada %66'yı geçti, neredeyse son 8 yılın en yüksek seviyesi.




    Yabancının toplam 34.7milyar dolarlık hissesi var.

    Ne almışlar? Bankacılık.



    Adam %45 prim yaptırmış bir x bankasına.




    45milyar TL özsermayesi var. 6,8milyarTL kar açıklamış.

    Enflasyon kaç? %21 45*0,21=9,45milyarTL.



    9,45milyar TL nin aşağısındaki her kar rakamı banka sermayeden yemiş demektir. Reel olarak baktığınızda zarar demektir.

    Bugün bir kamu bankası %9 özkaynak karlılığı açıkladı. Varın hesap edin ne kadar sermayeden yemiş.
    Yukarıda yazdıklarım yatırım tavsiyesi değildir.

  4. #508
     Alıntı Originally Posted by BORA YAŞAR Yazıyı Oku
    Enflasyonun son bir yılda yüzde 20, kurların yüzde 40 arttığı Türkiye’de otelcilerin yerli turiste verdiği fiyatlar pes dedirtti. Yabancı turist sayısındaki potansiyeli gören bazı oteller geçen yıla göre yerli turiste erken rezervasyonda bile 3 kat fazla fatura çıkarıyor.


    Ha bu arada tatil yapmak da şart değil hani. Oturursun evinde olur biter.

    Dünyanın da sonu değil.
    valla ben ehsabı kitabı yaptım normalde her sene 1 hafta antalya da otele tatile 3 hafta ayvalıkta kendi evime giderim
    bu hafta 5 gece hanım ben 2 çocuk her sene gittiğimiz otellerden fiyat aldım herşey dahil 12-18.000 tl arası fiyat çıkardılar
    bende döndüm yurt dışına baktım 1 hafta italya turu 4 kişi konaklama kahvaltı her türlü uçak ve transferler ve şehirledrde egzi dahil 1600 euro toplamda 10.000 tl ödeme yaptım antalyada malak gibi denizin kıyısında yatıp 2-3 kilo alacak şekilde yiyip içip kendime zarar vereceğime aynı paraya yeme içme dahil 2 gün daha fazla tatil yapacağım hemde farklı bir tatil yapacağım
    bir halt olacağı yok.

  5. #509
    ets anı jolly turun erken rezervasyon otelleri geçeen senenimn en az 2 katı bazı otellerde gerçekten 3 katı ne gerek var soyulmaya gider bi hafta gezer dolanırım kalan süremide ayvalıkta geçiririm
    bir halt olacağı yok.

  6. Ben de geçen sene kaldığım Datça/Palamutbükündeki Bük Apart/Pansiyonu aradım...Geçen sene kaldığım oda fiyatını 300 tl den 400 tl ye anlaştım oda+kahvaltı...2 yetişkin ve 12 yaşında 1 çocuk için...Hatta 425 tl dedi ilk önce...

    Gidip gitmemekte kararsız kaldım...Şimdilik bekleme moduna aldım tatil işini bu sene...Bakayım havalar ısınıp ta bitimiz kanlanırsa belki ararım orayı rezervasyon için...

  7.  Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
    Evet her şey bir öteleme, tıpkı hayatın ta kendisi gibi. İnsan da bir şekilde hayatı asında bilinen sonunu öteleyerek yaratıyor. Kaçınılmaz sonu bilerek yokmuş gibi davranmak aslında insan bilincine daha ilk çağlarda kazınmış olmalı. Yoksa akıllı bir varlık haline dönüşemezdi ,delirirdi.
    evet hayat aslında bilinen sonu ötelemeye çalışmaktan ibaret...

    hayat hakkında uzun uzun düşünen insan sonunda en değerli şeyin özgürlük olduğunu anlar. ama bu özgürlük düşünmeyen insanların anladığı özgürlük değildir. onlara özgürlük nedir niye sorsanız, istediğinde uçağa atlayıp yurt dışına gezmeye gidebilmek gibi saçma tanımlar yapacaklardır...

    halbuki "istediğinde uçağa atlayıp yurt dışına gezmeye gidebilmek" için başkalarının uçaklarda ve bunların idamesinde eşşek gibi çalıştırılması, yani köleleştirilmesi gereklidir. benim özgürlüğüm başkalarını köleleştirmeye bağlı olmamalıdır...

    büyük bir filozof özgürlüğü "her istediğini yapabilmek değil, istemediklerini yapmayabilmek" olarak tanımlar. işte özgürlüğün gerçek tanımı budur...

    insan ne kadar büyük bir insan olursa olsun eğer hayatını idame edebilecek kadar parası yoksa ve diyojen kadar da onurlu değilse, çalışma hayatında büyük çoğunlukla, hangi makamda veya hangi ünvan sahibi olursa olsun kendinden alt seviyedeki insanların emrinde ömrünü tüketmek, onların emrinde yaşamak zorunda kalır...

    böyle bir insanın yaşadığı cehennemden mümkün olduğunca kısa sürede kurtulabilmek için risk almadan yapabileceği tek şek münzevi bir hayat yaşayıp para biriktirmektir...

    sonunda bir gün, emin adımlarla ilerleyip emir altında yaşamaktan kurtulacaktır. ama insan aslında bunun kurtuluş olmadığını, yaşadığı sürece emir altında yaşadığını fark edecektir. beden sürekli olarak talepte bulunur ve yeme, içme, ısınma vb. bu talepleri karşılamak için uğraşmak zorunludur...

    ve sonuçta insan anlar ki, herkesten ve her şeyden bağımsızlığın ve tam özgürlüğün tek yolu yok olmaktır. ölüm gerçekte bunu sağlayan tek yoldur ve bu, çok şey bilen büyük insanlar için bir üzüntü kaynağı değil, dört gözle beklenen bir andır...

    şimdi anladınız mı mevlana kendi ölüm gününü neden düğün gününü bekler gibi beklemiş?
    yatırım tavsiyesi değildir.

  8.  Alıntı Originally Posted by mdemir Yazıyı Oku
    evet hayat aslında bilinen sonu ötelemeye çalışmaktan ibaret...

    hayat hakkında uzun uzun düşünen insan sonunda en değerli şeyin özgürlük olduğunu anlar. ama bu özgürlük düşünmeyen insanların anladığı özgürlük değildir. onlara özgürlük nedir niye sorsanız, istediğinde uçağa atlayıp yurt dışına gezmeye gidebilmek gibi saçma tanımlar yapacaklardır...

    halbuki "istediğinde uçağa atlayıp yurt dışına gezmeye gidebilmek" için başkalarının uçaklarda ve bunların idamesinde eşşek gibi çalıştırılması, yani köleleştirilmesi gereklidir. benim özgürlüğüm başkalarını köleleştirmeye bağlı olmamalıdır...

    büyük bir filozof özgürlüğü "her istediğini yapabilmek değil, istemediklerini yapmayabilmek" olarak tanımlar. işte özgürlüğün gerçek tanımı budur...

    insan ne kadar büyük bir insan olursa olsun eğer hayatını idame edebilecek kadar parası yoksa ve diyojen kadar da onurlu değilse, çalışma hayatında büyük çoğunlukla, hangi makamda veya hangi ünvan sahibi olursa olsun kendinden alt seviyedeki insanların emrinde ömrünü tüketmek, onların emrinde yaşamak zorunda kalır...

    böyle bir insanın yaşadığı cehennemden mümkün olduğunca kısa sürede kurtulabilmek için risk almadan yapabileceği tek şek münzevi bir hayat yaşayıp para biriktirmektir...

    sonunda bir gün, emin adımlarla ilerleyip emir altında yaşamaktan kurtulacaktır. ama insan aslında bunun kurtuluş olmadığını, yaşadığı sürece emir altında yaşadığını fark edecektir. beden sürekli olarak talepte bulunur ve yeme, içme, ısınma vb. bu talepleri karşılamak için uğraşmak zorunludur...

    ve sonuçta insan anlar ki, herkesten ve her şeyden bağımsızlığın ve tam özgürlüğün tek yolu yok olmaktır. ölüm gerçekte bunu sağlayan tek yoldur ve bu, çok şey bilen büyük insanlar için bir üzüntü kaynağı değil, dört gözle beklenen bir andır...

    şimdi anladınız mı mevlana kendi ölüm gününü neden düğün gününü bekler gibi beklemiş?
    Hocam yazınızı okudum...Tembel leş kültürümüz sizi etkilemiş...Size ünlü bilim adamının sözünü hatırlatmak istiyorum...

    Stephen Hawking: Work gives you meaning and purpose and life is empty without it.

Sayfa 64/1000 İlkİlk ... 1454626364656674114164564 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •