Alıntı Originally Posted by BORA YAŞAR Yazıyı Oku
Okulda bize, gizli işsizliğin tanımını vermişlerdi.

Hani çalışır, iş sahibi görünümünde olduğu halde üretime hiç bir katkısı olmayan insanların kalabalığı gibi bir şey.

Bizim bir çok üniversitemizden mezun olanların durumu da öyle.

Gizli yüksek tahsilli.

Olmasa ne olurdu? Neyimiz eksilirdi?

Ya da okudular da neyimiz fazlalaştı diyebiliyoruz?


Vatana millete, devlete, aileye masraf eziyet...

Öğrenciye de.

Yazık.
Gizli işsizlik demişken, gizli cahillik geldi aklıma , aslında siz de gizli cahilliği tanımlamışsınız.

Aslında ''okul , üniversite '' yahut emsallerine odaklanmak yanlış. Bunlar önemsiz kurumlar, devletlerin bireyleri kontrol edilebilir biçime sokma aracı.

Neyse işin siyasi tarafını geçersek eğer, insanlar eğitimi sadece belirli yıllar boyunca belirli bir mekanda alacagina koşullanıyor bu yüzden de bir diploma sahibi olan bireyler kişisel eğitimine son veriyor.

Birey iş bulmak için değil, insan olduğu için kendini geliştirmesi gerektiğini kavrasa okul denen kuruma gerek kalmaz, üniversiteye gerek kalmaz .

Ancak bizdeki gizli cahillik nedeniyle bireyler diplomayı alana kadar ve sadece diplomayı alacak kadar kendine bir şeyler katar . Bu nedenle diploma sahibi olan insanların eğitimli insan olduğunu söylemek ütopik bir iddiadir.

Sonuç olarak ; okul , üniversite gibi kurumların nasıl olması gerektiğini değil de olup olmamasini tartışmak lazım.