Sayın @jondowes
Gerçek, yalanların türevidir. (Türev filminden, türk filmidir)
Sayın @jondowes
Gerçek, yalanların türevidir. (Türev filminden, türk filmidir)
İspanyolca geleceğin dili, sen geleceğin insanı ! ispanyolca
Shortları erken giyen bir insan olarak ders aldığım bir yazı olduğu için paylaşmak istedim. Bold'lar bana ait.
Hala düşüş yönünde teknik bir sinyal oluşmadı..!
10.05.17
Dr. Nuri SEVGEN
Yatırım Finansman Menkul Değerler A.Ş.
Türev Ürünler Müdürü
Borsacılığın ilk kuralıdır; "bilginin en değerli şey" olduğu. Herkes aynı bilgiye hakimse artık o bilginin fiyatlara yansımış olması beklenir. İşte bu nedenledir ki; eski borsacılar, "herkesin bildiği bilgi para kazandırmaz" derler.
Neden mi böyle bir girizgah yaptım? Çünkü temel bilgilerle son günlerde endekste yaşanan coşkuyu anlatmak kolay değil.
Evet, endeks gelimekte olan ülkelerin endekslerine göre görece ucuz kaldı,
Evet, endeks dışı senetlerde hala önemli kar potansiyeli var
Evet, hala küresel ölçekte benzer yapıdaki şirketlerin fiyatları ile kıyaslanamayacak kadar ucuz şirketlerimiz var
ama
hızlı yükselişlerde psikoloji "son alan ben olmayayım" güdüsünü beyne yükler. Bu güdü ile eller AL tuşuna basmak istemez. Bilakis "çok yükseldi, bu sert yükselişin düşüşü de sert olur" bakış açısı ile vadeli endeks kontratlarında short pozisyonların artmasına sebep olur.
Ancak olması gereken bu mudur?
Tecrübelerim göstermiştir ki; sürüye lider olmak yerine sürüyü takip etmek en doğru yöntemdir. Yani piyasa sert de olsa bir yön doğrultusunda giderken ve henüz tam tersi yönde bir görünüm sergilememişken; "nasılsa düşecek, çok hızlı çıktı" fikri ile ilk ben short pozisyon açayım diyenler, 98,000 seviyesinden beri margin call ile boğuşuyor. İşte bu nedenledir ki zararı durdurma (stop-loss) uygulanmadan maliyet düşürücü işlemler (paçal) ile ters yönde pozisyon artırmak, hele de kaldıraçlı piyasada büyük zararlara neden olur.
Nisan ayının sonunda "havalar daha ısınmadı short giymek için erken" tarzında verdiğim esprili mesajın özü işte buydu. Çünkü "piyasa en doğrusunu bilir, ben o piyasayı takip edeyim" demek asıl tavır olmalıdır desturuna inanmış, hatta bu inanışa sahip olmak için de yukarıdaki hatalardan geçmiş biri olarak bu cümleleri yazıyorum.
"Lafı çok uzatma da nereye gidecek BİST30 yakın vadeli sözleşme sen onu söyle.." diyenlere ise; kısa bir teknik yorum vereyim:
Aşağıda BİST30 yakın vadeli sözleşmesinin günlük datalardan oluşan logaritmik eksendeki grafiği var. Bu grafik açık bir şekilde hala bir SAT sinyali vermiyor. "Daha nereye uzaya mı gidecek?" diyebilirsiniz. Ancak kaldıraçlı piyasada spekülatif amaçla işlem yapıyorsanız nereye gideceği ile ilgilenmezsiniz. Ne durumda olduğuna bakarsınız. Şu anda durum düşüş yönünde net bir sinyal vermiyor. Bilakis, yükselişin süreceğine dair görüntüsünü sürdürüyor.
Kırmızı renkli yükselen trend alt bandının (bugün için 117,500) altına inilmedikçe de net bir SAT sinyali teknik olarak ortaya çıkmayacaktır. Bilakis şu andaki görüntü endeksin 121,000-121,500 bandı civarından geçen seviyeyi test edebileceğini gösteriyor. Ancak bu hareket öncesinde her 10.000 puanda olduğu gibi 120,000 psikolojik direncinin baskısı hissediliyor. Bu baskı ile 118,500 seviyesine doğru geri çekilmeler mümkün. Bu geri çekilme de güç toplama olarak algılanmalı, alım fırsatı olarak değerlendirilmelidir.
Ancak ve ancak 118,500'e geri çekilme durumunda potansiyel yükselişe katılım yönünde alınacak pozisyon için yükselen trend alt bandının geçtiği seviyenin altı (bugün için 117,500) kesinlikle stop-loss olarak belirlenmelidir. Bu durumda işiniz daha kolay olacaktır. Çünkü riskiniz baştan belli olacaktır.
Özetle; piyasa bir coşku içinde. Nedenine, nasılına bakmak değil, yönüne uyum sağlamak ya da beklemek gerek. Hala short giymek için hava yeteri kadar sıcak değil. Zira hala yükselişin süreceğine dair genel bir piyasa konsensüsü oluşmadı. Başka bir deyişle; borsanın daha çok yükseleceği herkesin bildiği ve inandığı bir haber haline gelmedi.
![]()
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
Gerçek yalanların bir türeviyse, Gerçeklerin zamana göre integrali de yalan+ C gibi bir sonuç çıkarıyor. C türev alırken kaybolduğu için aslında gerçek yalanların türevi dahi olsa çok güçlü bir bağıntı içermiyor, çünkü işlem sırasında önemli bir bilgi C kayboluyor.
İşte bu kaybolan ve çözümleyemediğimiz C belkide hayatın ta kendisi, kendisini yalan ve gerçek arasına gizleyen ve bizi her seferinde şaşırtan hayatın ta kendisi.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
Sn. Jon Dowes, geçmiş mesejlarda Londra'da ki TL faizler ile TCMB'nin swap ihalesi açarak orada ki faizi arttırma çabalarını okudum. Merak ettiğim husus kim ne diye Londra'da TL faiz hesabı açar?
Bu hesapların sahibi Türkler değil; yabancı yatırımcılar. Özellikle büyük fonlar. Yüksek TL faizine yatırım yapmanın, TL cinsi bono almanın veya mevduat yapmanın kestirme yolu oradan geçiyor. İstanbul'a gelip hesap açmayla uğraşmıyorlar (bu tüm sıcak para ülkeleri için geçerli). Deutsche Bank Londra ile çalışan mesela, müşteri temsilcisine "bana 50 milyon TL bono al" diyor ve bu şekilde iş yürüyor. Deutsche Bank Türkiye'deki her piyasada işlem yapabildiğinden müşteri taleplerini karşılıyor... Dolar kurunu bu yıl düşüren bu tip hareketler yoğunlaştığında, Londra swap faizleri de hareketleniyor ve İstanbul piyasasından kopabiliyor. TCMB bunu düzenlemek için harekete geçti şubat ayında. Özeti şu: Londra'daki faiz de GLP gibi 12.25 olsun, böylece TL değer kazansın... denildi. beklenen de gerçekleşti. Bu başlıkta 4-5 farklı kez yazdım durumu, geriye dönük okuyabilirsiniz.
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
Sayın @JonDowes
Aşağıdaki örnekte, Mart ayında alınan Nisan vadeli 2.150 kullanım fiyatlı satım opsiyonunun, kar ve zarar hesabı Nisan ayındaki kur senaryolarına göre hesaplanmış. Hesaplama yapılırken neden; aldığımız günkü kullanım fiyatıyla Nisan ayında ortaya çıkan kullanım fiyatı arasındaki fark üzerinden kar zarar hesaplamıyoruz.
Daha kısaca
Mart ayında alınan Nisan vadeli 2.150 option
Nisan ayında da 2.150 değerinde de midir ?
![]()
İspanyolca geleceğin dili, sen geleceğin insanı ! ispanyolca
Opsiyon'u future gibi düşünmeyin. "Kullanım fiyatı (hakkı)" ve "kontrat fiyatı veya primi" birbirinden farklı kavramlar. Opsiyon size bir işlemi sabit, belirli bir fiyattan yapmaya "kullanım hakkı" verir. Bu kullanım hakkı değişmez, kaç anlaşılmışsa odur. Ancak bu değer "opsiyonun fiyatı" değildir. Opsiyona ödenen prim = alım fiyatı = 27.1 TL, ilk gün tahsil edilir. Sonraki günlerde bu opsiyonun her gün değişen bir "değeri / fiyatı " vardır. Bu zaman içinde artar veya azalır. Ancak opsiyonu bir başkasına satmayacağınıza göre opsiyonun günlük fiyatının kaç olduğu sizi bağlamaz. Bir future gibi "alım-satım" spekülasyonu yapmak değildir çünkü buradaki amaç; kur hareketliliğinden dolayı oluşacak riski bertaraf -hedge- etmektir.
Özetle: bu opsiyon vade sonunda 2.15'ten dolar satma hakkı verir. O gün geldiğinde kur 2.15'ten düşükse, opsiyon aktive edilir ve işlem geçer. 2.15 ile cari işlem kuru arasındaki fark opsiyon tarafından sağlanmış olur. Böylece opsiyonu satın alan taraf, 2.15'ten cari kura kadar olan farkı bir tarafta (spotta) kaybederken diğer tarafta (opsiyonda) kazanmış olur. İleri tarihli işlemini 2.15'e sabitleme ücreti olarak verilen 27.1 TL geriye bu riski sıfırlamanın maliyeti olarak kalır. Eğer Kur 2.15'ten daha yukarı giderse opsiyon işleme alınmadan iptal olur.
ek not: "opsiyon trade etmek" büyük bir mali güç ve portföy gerektirir. Bireyler opsiyon piyasasında spekülasyon yapamazlar. Çünkü opsiyon fiyatının içinde ciddi bir "zaman primi" vardır. Gün geçtikçe bu zaman primi erir ve opsiyon fiyatı da düşer. Bu yüzden opsiyonları "alım-satım" amaçlı işleme almak oldukça pahalı bir iştir. Bunu daha çok çift yönlü arbitrajlar ile, bankaların türev masaları yaparlar. Aynı anda 2 aylık opsiyon satıp 3 aylık opsiyon alırlar mesela. Tek başına bir opsiyon işlemini trade amaçlı kimse yapmaz. Beklenen getiri çok düşük veya negatif olur. Opsiyonun ana amacı; riski olanlara hedge imkanı vermesidir.
Forum kuralları 'nı okudunuz mu?
1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...
Kurallara AYKIRIDIR.
Yer İmleri