Bu aslında bir yöntem ve bu acımasız yöntemi uzun yıllardır uygulayan bazı ülkeler var. İç piyasada adeta köleleştirdikleri bir işgücü var. Bu yöntem ile aynı zamanda ücretleri düşürüyorlar ve sübvansüyonlu fiyatlarla ihracat yapıyorlar.
İşsizlik verilerini de işgücüne katılım verilerini manipule ederek makyajlıyorlar.
Türkiye bu ülkelerin kervanına dahil olmamıştı bugüne kadar. Ancak reel ücretlerdeki artışın sınırlanması ve bazı diğer işaretler bu yola girildiğini gösteriyor. Umarım bu durum daha da beter bir hal almaz.
Bahsedilen ülkeler Çin, Hindistan ve Vietnamdir. Bunlara bir kaç ülke daha eklenebilir.
En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
https://twitter.com/r_x_p_u
ülkede avrupa ayarında eğitimli bir kesim var..
bunlar dunyadan çok fazla kopmamızı şu ana kadar engellediler..çok çalıştılar.. yeni teknolojileri öğrendiler.. vergi ödediler..
beklentileri güzel bir hayat.. güvenli bir ülke.. refah..
ancak mevcut siyasal islamcı hukumet "açık kapı" politikası uygulayarak ülkeyi göçmen deposuna çevirdi.. hem mazlumların hamisi tiyatrosunu oynadı hem de işgücü piyasasında baskı yaratarak ücretlerin artmasını engelledi.. herkesi sistemin kölesi yaptı..
bu şartlarda gittikçe artan despotizm dozu altındaki ülkeye katmadeğer yaratan bir çok kişi artık verdikleri vergilerin kendilerini düşünen bir sistemin finansmanı için olmadığını net görüyorlar artık.. bu hem çalışma motivasyonunu azaltıyor hem de yurtdışına gidişleri arttırıyor..
It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)
Söz konusu ülkelerin nüfusu kendilerini bu politikayı uygulamaya zorluyor. Neyse bu normal bir ülkede uygulanabilir bir yöntem değil. Ekonomideki bozulmayı halkın sırtına yükleyerek birşeyleri düzeltmeye çalışamazsınız.
Yer İmleri