
Originally Posted by
meesut
Arkadaşlar şu nitelikli yatırımcı konusunda kafa karışıklığını gidermek istiyorum. Aslında olması gereken çok net, ancak bizim gibi doğu kültürlü ülkelerde olması gerekenlerle pratikte olanlar her zaman örtüşmez, kişilerdeki kafa karışıklığı da ondan kaynaklanıyor.
Örneğin ev alıp satıyorsunuz, belediyeye gider rayiç bedel üzerinden vergi ödemeniz gerekir. Bu verginin %0 2'si alıcıya %0 2'si satıcıya aittir. Verginin tutarı da rayiç yani türkçesiyle güncel bedel üzerinden olması gerekir. Yani kaça alıp satıyorsan. Gel gör ki tapu müdürüne bile sorsanız, çektiğin kredinin üzerinde göster yeter der. Maalesef acı gerçek böyle. İşin tam göbeğinde olan adam gerçek alış satış üzerinden vergi ödemek isteseniz, enayi gözüyle bakar. Uygulamada evi satan hiçbir kişi vergi ödemez, tüm vergi yükü alıcı üzerine kalır. Bu toplumuzda da kanıksanmıştır. Kanunda açık olmasına rağmen, vergiyi devletin bankasına TC'si ve onun telefonuna gelen sms kodu ile alıcı öder, devlet de vergisini aldığından kimin ödediğine karışmaz.
Kanunen nitelikli yatırımcı olabilmeniz için bir kaç seçenek var, ancak aramızda sermaye piyasalarında tecrübeli olan ve 3.derece SPK lisansı olan arkadaş olmadığını düşünerek söylüyorum, ilk ve en önemli şart sermaye piyasalarında değerlendirebileceğiniz, menkul olarak en az 1.000.000.-TL varlığımızın olması ve bunu beyan etmeniz. Ancak yine her zaman olduğu gibi kanunu uygulayanlar ya da kanunu istediği şekilde uygulamak isteyenler yüzünden, farklı kurumlarda farklı muamelelere maruz kalırsınız.
Örneği İş Bankası devlet kurumu gibi çalışır, işi sıkı tutar. Şubeye gelmenizi, ıslak imza atmanızı, hatta bu elektronik çağda çok kolay bir şekilde ispat edilebilir olduğundan, paralarınızın olduğu kurumlardan elektronik çıktılarınızı ister, isteyebilir. Belki kanunda yazmıyor ama garantiye almak ister. Başka bir kurumda ise, MT gelir, beyanınız yeter, at abi şuraya bir imza der, olursunuz nitelikli yatırımcı. Şimdi burada kontrol yoksa, devlet umursamıyorsa, İş Bankası fazla doğrucu olur, umursamaz MT'nin de yanına kar kalır, portföyünü artırır.
Bu işi çok farazi anlatıyorsun diyenlere isimleri ile örnek vermek istiyorum. Sadece 2 kartım var, biri İş Bankası biri Enpara. Cep telefonu almaya gittim bir Samsung bayisine. Şu dönemde herkesin bildiği bir gerçek varsa o da cep telefonuna taksit yapmanın yasak olduğu. Ben de bayideki arkadaşa dedim ki cep telefonu alacağım, şu 2 kartım var. Açıkçası merak ediyorum, siz telefondan başka şeyler de satıyorsunuz, mesela buzdolabı alsam taksit yapabilirken, telefon alırsam yapılmıyor, bunu benim bankam nerden bilecek. Benim kartlar özelinde dedi ki; İş bankası kartını geçirdiğimiz anda ekranda onay çıkıyor, müşteri telefon mu aldı diye, evet-hayır seçmemiz gerekiyor, sorumluluğu bize yüklüyor, sonuçta faturalar var, ne alınıp satıldığı da belli. Ancak diğer bankalarda böyle bir şey yok, isterseniz Enpara'dan geçirelim, taksitlendirmeyi denersiniz dedi. Ben de en kötü taksitli nakit avans ya da küçük bir kredi çeker öderim diye düşündüm ve tamam dedim, Enpara kullananlar bilir, 6 taksite kadar faizsiz taksitlendirme hakkı veriyor belli bir tutara kadar. Enpara kartımı kullandım, 1 gün sonra yansıdı, taksitlendirme tuşuna bastım, ekranda bir uyarı çıktı, cep telefonu taksitlendirmek kanunen yasaktır, aldığınız ürünün telefondan başka bir şey olduğunu sorumluluğu size ait olmak üzere onaylıyor musunuz diye, onaylıyorum tuşuna bastım ve 6 taksite böldü.
Şimdi burada kim suçlu, ben suçluyum tamam, Enpara da suçlu, ama bundan kim en çok zarar gördü. Doğruculuk yapan İş Bankası, o da böyle çakallık yapsaydı, ben muhtemelen İş Bankası kartımı kullanmış olacaktım. Açıkçası bu fazla doğruculukları kendilerine zarar verse de, gözümde her zaman değerleri diğerlerinden 1-2 basamak üstte olmuştur. Gün gelir devletin hesap sormak aklına gelirse, İş Bankası müşterisiyseniz korkmayın derim, ama diğer bankalar kurumlar suçu size atacak ondan emin olabilirsiniz.
Demem o ki, maalesef biz de teori ile pratik çoğu zaman bir olmaz. Farklı kurumlar farklı uygular, doğrusunu mu, yoksa kolayını mı istediğiniz size kalmış. Maalesef acı olan sonuç, doğrusunu yapanlar hep enayi yerine konmuştur ülkemde. İronik olanı ise, bu çakallık yapanların, sonra dost sohbetlerinde bu ülkeden adam olmaz muhabbetleri yapmalarıdır.
Yer İmleri