Ülke var, ülke var.
Danimarkalı arkadaşıma altın al falan demiştim zamanında. Sanki "tüm birikimini patatese yatır" demişim gibi tuhaf karşılamıştı.

Altın almak deyince onların aklına A takımındaki bol zincirli arkadaş "B.A. Baracus" gibi bir tip geliyormuş.
Zaten satın alabilecekleri dükkan bile yokmuş doğru dürüst.
Parayı harcayacak yer bulamadıkları halde, yastık altı altın birikimi onlarda sıfır gibi bir şey.
Bizde ise kartı kartla döndüren batık insanların bile kenarında hiç yoksa birkaç bileziği veya küçük altını olur.
Kendini halkın üstünde gören herhangi bir güç gelip altınları alsın bakalım nasıl alıyormuş.
Doğudaki ağasından aşiretinden tutun, şehirdeki zengininden fakirine kadar herkeste altın var.
Bizim apartmana gelen merdivencinin bile 1 kilo cumhuriyet altını vardı, geçende ev alırken bozmuştu.
Bu ülkede altını olanlara kazık atmaya kalkmak, 80 milyonun en az 50 milyonunu karşına almaktır.
Kurtuluş savaşındaki gibi halkımızın gözünden alev fışkırır vallahi.
Kimse cesaret edemez öyle bir şeye.
Daha önce altın başlığına şu görseli koyup takılmıştım biraz

ama gerçek kanaatim şu an yazdığım gibidir.

Yer İmleri