-

"Gokyuzunde pembe renkli, berrak, tek bir yildiz vardi; geminin biri kederli bir veda cigligi atti; yasanabilecekken yasanmamis tum asklarin sikintisini bir Gordion dugumu gibi hissettim girtlagimda." Benim Huzunlu ******larim
-
"Eski sicak dunyayı yitirdigini, tek bir dusun ardinda o kadar uzun sure yasamak icin cok yuksek bir bedel odedigini anlamis olmaliydi. Urkutucu yapraklarin arasindan yabanci bir gokyuzune bakmis ve bir gulun ne kadar tuhaf bir sey, guc bela buyumus otlarin ustune dusen gun isiginin ne kadar cig oldugunu fark edince urpermis olmaliydi. Yeni bir dunya, dusleri hava gibi soluyan zavalli hayaletlerin sans eseri cevresinde suruklendigi yeni bir dunya, maddi ama gercek olmaktan uzak." Muhtesem Gatsby

"Aveva perso il vecchio caldo mondo e pagato un prezzo troppo alto per avere vissuto troppo a lungo con un unico sogno.Doveva aver alzato lo sguardo su un cielo poco familiare attraverso foglie spaventevoli e rabbrividito scoprendo quanto è grottesca una rosa e quanto è cruda la luce del sole su un'erba quasi non ancora spuntata. Un nuovo mondo, materiale senza essere reale, dove poveri fantasmi, respirando sogni come aria, vagavano a caso."
-
"Otuz bes yildir atik kagit presliyorum, butun bu zaman boyunca mahzenime oyle cok guzel kitap bosaltildi ki uc ambarim olsaydi ucu de dolardi. Ikinci dunya savasi'nin sonunda, bir gun presime bir sepet dolusu kitap bosaltildi; ilk soku atlatinca o biblo gibi kitaplardan birini actim, Prusya kraliyet kutuphanesinin damgasini tasiyordu. Ertesi gun bastan asagi deri ciltli kitaplardan bir irmak akti mahzenimin tavanindan, kitap sirtlarinin ve basliklarin yaldizi ortaligi isilldatiyordu.Bunun uzerine kosarak yukari ciktim, iki adamla karsilastim; sonunda bana, Nove Straseci yakinlarinda bir ambar oldugunu ve samanlarin arasinda insanin gozlerini yuvalarindan disari ugratacak kadar cok kitap bulundugunu itiraf ettiler. Ordunun kutuphanecisiyle birlikte Nove Straseci'ye gittim. Tarlalarin arasinda bir degil uc ambar gorundu, Prusya kraliyet kutuphanesinin kitaplariyla agzina kadar doluydu ucu de. Once ah ne güzel, oh ne muthiş deyip durduk, sonra meseleyi tartistik ve bir hafta boyunca askeri araclar bu kitapları Prag'a, disisleri bakanliginin bir bolumune tasidi, daha sonra, calkantili zamanlar biraz gectiginde, geldigi yere gonderilecekti kitaplar. Ama birisi bu gizli yeri ihbar etti, kutuphane savas ganimeti ilan edildi, kamyonlar tekrar yola koyulup bu sirti yaldizli, tamami deri kapli kitaplari gara goturdu, orada sagnak yagmur altinda, acik vagonlarda bir hafta bekledi kitaplar.Son kamyon geldiginde, kurum ve matbaa murekkebiyle karisik yaldizli bir su siziyordu vagonlardan; bense, bir sokak lambasina dayanmis, gorduklerim yuzunden tas kesilmistim; son vagon da islak gunisiginda yok olup gittigi zaman, yuzumdeki gozyaslari yagmura karisiyordu. Gardan cikan bir zabita memuru gordum, ellerimi capraz yapip ona uzattim, kelepceleri bilegime gecirmesi icin yalvardim, zira bir suc islemistim, insanliga karsi bir suc. Sonunda memur beni karakola goturdu, alay etmekle kalmayip ustune ustluk kodese tikmakla tehdit ettiler." Bohumil Hrabal, Gurultulu Yalnizlik

"I've had so many beautiful books thrown into my cellar that if I had three barns they'd all be full. Just after the war the second one - was over, somebody dumped a basket of the most exquisitely made books in my hydraulic press, and when I'd calmed down enough to open one of them, what did I see but the stamp of the Royal Prussian Library, and when next day I found the whole cellar overflowing with more of the same - leather-bound volumes, their gilt edges and titles flooding the air with light - I raced upstairs to see two fellows standing there, and what I managed to squeeze out of them was that somewhere in the vicinity of Nové Straseci there was a barn with so many books in the straw it made your eyes pop out of your head. So I went to see the army librarian, and the two of us took off for Nové Straseci, and there in the fields we found not one but three barns chock full of the Royal Prussian Library, and once we'd done oohing and ahing, we had a good talk, as a result of which a column of military vehicles spent a week transporting the books to a wing of the Ministry of Foreign Affairs in Prague, where they were to wait until things had simmered down and they could be sent back to their place of origin. But somebody leaked the hiding place and the Royal Prussian Library was declared official booty, so the column of military vehicles started transporting all the leatherbound volumes with their gilt edges and titles over to the railroad station, where they were loaded on flat-cars in the rain, and since it poured the whole week, what I saw when the last load of books pulled up was a constant stream of gold water cum pitch and printer's ink flowing down from the train. Well, I just stood there, leaning aginst a lamppost, flabbergasted, and as the last car disappeared into the mist, I felt the rain in my face merging with tears."
-

"Ruhum benim, gozlerini yavas yavas yum, ruyanda derin sulara gomulur gibi, ciplak teninde bembeyaz bir giysi, ruyalarin en guzeli seni icine alacak."
-
Open Road Films, Reese Witherspoon'un oynadigi romantik komedi Home Again'in resmi fragmanini yayinladi.
-
Paramount Pictures, Will Ferrell, John Lithgow, Mel Gibson ve Mark Wahlberg'un oynadigi komedi The Daddy’s Home 2'nun fragmanini yayinladi.
-
Amazon, Transparent'in 4.sezon fragmanini yayinladi.
-
Universal Pictures ve Blumhouse Productions, korku-gerilim Happy Death Day'in fragmanini yayinladi.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri