Tek başıma

[koçari]

Doğru hocam, belirttiğiniz gibi gülü de ateşi de buradan götürüyoruz aslında... Biraz önce cenazeden geldim. Komşum 55 yaşındaydı. Gencecik, neşeli bir adamdı. İnsanın yüzüne gerçeğin rüzgârı çok sert esiyor. Bizim kum saatimizde ne kadar kum kaldı acaba, bilmiyoruz.

Allah merhametiyle muamele eylesin hocam

kısa bi anı

daha askere gitmemişim
dayımın eşi babamın yaşını sordu
50'li yaşların başlarında iken dedim 50 yaşında
yengem
daha gençmiş biraz daha yaşasın demişti
şimdi yengem 60 devireli çok olmuştur
hala
çırpınıyor
bende öyle 56 oldum
afedersiniz
sanki kazık kakacağım.

[TEK]

Allah merhametiyle muamele eylesin hocam

kısa bi anı

daha askere gitmemişim
dayımın eşi babamın yaşını sordu
50'li yaşların başlarında iken dedim 50 yaşında
yengem
daha gençmiş biraz daha yaşasın demişti
şimdi yengem 60 devireli çok olmuştur
hala
çırpınıyor
bende öyle 56 oldum
afedersiniz
sanki kazık kakacağım.

Mekanları cennet olsun hocam... Taziye bölümüne oturdum, sessiz hüzünlü kalabalığın içinde Yasin suresinin son sayfasını okuyup mealini verdim: "İnsan kendisini bir damladan yarattığımızı görmez mi ki bize düşman kesilir ve kendi yaratılışını unutur da: 'Çürümüş kemikleri kim diriltecek' diyerek bize misal vermeye kalkar? De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmayı bilir..." Aslında ilmim yok, ama Yasin suresinin son sayfasını Türkçe mealiyle ezberledim, gördüğüm her taziye çadırına teklifsizce oturur, okurum. Taziye çadırından ben ayrılırken hissederim, o hüzünlü kalabalığın o anlamlarla nasıl sakinleştiğini...

[koçari]

Taziye bölümüne oturdum, sessiz hüzünlü kalabalığın içinde Yasin suresinin son sayfasını okuyup mealini verdim: ""İnsan kendisini bir nutfeden yarattığımızı görmez mi ki bizer düşman kesilir ve kendi yaratılışını unutur da: «Çürümüş kemikleri kim diriltecek» diyerek bize misal vermeye kalkar? De ki: "Onları ilk defa yaratan diriltecek. O, her yaratmayı bilir..."

Amenna ve saddakna.