-
Ruzgar Gibi Gecti ( Gone with the Wind -Via col vento ) romaninin Amerikali yazari Margaret Munnerlyn Mitchell'in dogum yildonumu ( 8 Kasim 1900 )

“ Eski buyusunu yeniden yapmaya kalkarak, ‘ Bunu simdi dusunmeyecegim ’ diye dusundu. ‘ Cunku onu kaybedecegimi simdi dusunursem delirecegim. Yarin dusunurum! ’
Buyuyu bir kenara birakip sancimaya baslayan kalbi, ama gitmesine izin veremem diye haykiriyordu. Bir yolu olmali!
Perisanligi aklinin gerisine itip, siddetlenen agriya karis bir siper ormeye calisarak, ' Bunu simdi dusunmeyecegim ' dedi yuksek sesle. ‘ Ben ... yarin eve, Tara'ya gidecegim. ’ Icinde ciliz bir nese kivilcimi hissetti. ”

" I won't think of it now,"she thought grimly, summoning up her old charm. ‘ I'll go crazy if I think about losing him now. I'll think of it tomorrow. ’
' But, ' cried her heart, casting aside the charm and beginning to ache, ' I can't let him go! There must be some way! '
‘ I won't think of it now,"she said again, aloud, trying to push her misery to the back of her mind, trying to find some bulwark against the rising tide of pain. ‘ I'll - why, I'll go home to Tara tomorrow, ’ and her spirits lifted faintly. ”
-
Rus manzara ressami Victor Borisov-Musatov'un olum yildonumu ( 8 Kasim 1905 )
Self-Portrait with sister, 1898

The Pool. 1902
-
Amerikali roman yazari, gazeteci, gezi yazari ve Londra Daily Telegraph'in da dahil oldugu bircoklarina gore 20. yuzyilin en iyi savas muhabirlerinden ve Ernest Hemingway'in eski esi ( 1940 - 1945 ) Martha Ellis Gellhorn'un dogum yildonumu ( 8 Kasim 1908 )

" Bir yazar, artik bir eylem insani olmak zorundadir. Omrunun bir senesini celik grevlerine ya da issizlere ya da irkcilik sorununa ayirmis bir kisi vakit kaybetmemis ya da vaktini carcur etmemistir. O artik ait oldugu yeri bilen bir kisidir. Eger boyle bir eylemin altindan kalkabilirseniz ardindan soyleyeceginiz sey mutlaka hakikati yansitacaktir. Soylenmesi kacinilmaz ve gercek olacaktir. Ve kalici olacaktir. "

" A writer, must be a man of action now. A man who has given a year of his life to steel strikes, or to the unemployed, or to the problems of racial prejudice, has not lost or wasted time. He is a man who has known where he belonged. If you should survive such action, what you have to say about it afterwards is the truth, is necessary and real, and it will last. "
-
Alman yazar Peter Weiss’in dogum yildonumu ( 8 Kasim 1916 )

“ Egemenlerin piyonu durumundaki isimsiz askerlerin yillarca suren savaslarda baska isimsiz askerlerle bogusmasini resmeden bir yapitin hizmetkarlara istendigi gibi davranamama, onlarin konumunu yuceltme tehlikesi vardi, zaferin sahibi savasanlar degil krallardi ve yenenler tanrilarla esdeger tutulurken zayiflar tanrilar katinda hor gorulenlerdi. ” Direnmenin Estetigi

“ Ein Fries voll namenloser Soldaten, die, Werkzeug der Oberen, in jahrelangen Kämpfen über andre Namenlose herfielen, hätte die Sicht auf die Dienenden verändert, ihre Stellung angehoben, nicht die Krieger, die Könige trugen den Sieg davon, und wer siegte, durfte den Göttern gleich sein, während die Unterlegnen die von den Göttern Verachteten waren. ”
-
Italyan roman ve oyun yazari, sair Luigi Pirandello’nun, 8 Kasim 1934'de Nobel Edebiyat Odulunu kazandigi Komite tarafindan aciklandi.
( Odul, kendisine 10 Aralik 1934 tarihinde Isvec, Stockholm City Hall'de torenle verildi. )

" Ve ask zamana bakti ve guldu, cunku ona ihtiyaci olmadigini biliyordu. / E l'amore guardò il tempo e rise, perchè sapeva di non averne bisogno. "
" Yalnizlik asla sizi de kapsamaz; sizi daima disarida birakir ve sadece cevrenizde yabanci birinin var olmasiyla mumkundur: Nerede ve kiminle olursaniz olun, tamamiyla yok sayilmali ve siz de etrafinizdakileri tamamiyla yok saymalisiniz ki arzu ve duygulariniz kaygi verici bir belirsizlik icinde yitik, havada oylece asili kalabilsin ve kendinizi kanitlama arzunuz tamamen ortada kalkarken, bilincinizin ictenligi de yok olsun. Sadece kendisinin yasadigi, sizinse var olduguna dair en ufak bir iz veya sese rastlayamayacaginiz bir yerdedir gercek yalnizlik ve nitekim orada yabanci olan da sizsinizdir. "

" La solitudine non è mai con voi; è sempre senza di voi, e soltanto possibile con un estraneo attorno: luogo o persona che sia, che del tutto vi ignorino, che del tutto voi ignoriate, così che la vostra volontà e il vostro sentimento restino sospesi e smarriti in un'incertezza angosciosa e, cessando ogni affermazione di voi, cessi l'intimità stessa della vostra coscienza. La vera solitudine è in un luogo che vive per sé e che per voi non ha traccia né voce, e dove dunque l'estraneo siete voi. "
-
Fransiz aktor Alain ( Fabien Maurice Marcel ) Delon'un dogum gunu ( 8 Kasim 1935 )


-
Italyan aktris ( Virna Pieralisi ) Virna Lisi'nin dogum yildonumu ( 8 Kasim 1936 )

-
Fransiz yazar ve filozof Jean-Paul Sartre'in Fransizca olarak kaleme aldigi 2 perdelik tiyatro oyunu Saygili Yosma ( La Putain respectueuse - The Respectful Prostitute -La puttana rispettosa / La sgualdrina timorata ), ilk kez 8 Kasim 1948'de Paris, Théâtre Antoine'da sahnelendi.

ZENCI : Sokaklar adam kayniyor. Gencler, yaslilar ,tanismasalar bile birbirlerine yanasip konusuyorlar.
LIZZIE : Ne demek bu ?
ZENCI : Bu demektir ki Madam onlar beni yakalayana dek, sokaklarda kosusup durmaktan baska carem yok. Birbirini tanimayan beyazlar boyle toplanip aralarinda konusmaya baslayinca, mutlaka bir zenci olecek demektir.

LE NÈGRE : Il y a beaucoup de gens dans les rues. Des jeunes et des vieux ; ils s'abordent sans se connaître.
LIZZIE : Qu'est-ce que ça veut dire ?
LE NÈGRE : Ça veut dire qu'il ne me reste plus qu'à courir en rond jusqu'à ce qu'ils m'attrapent. Quand des blancs qui ne se connaissent pas se mettent à parler entre eux, il y a un nègre qui va mourir.
Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri