
Originally Posted by
playmaker
Tamamen farazi olarak yazıyorum;
Şirketin yurtdışında atıyorum değerlemeden sonra anlaşıldı ki şirketin yurtdışında 500 milyon TL lik mal varlığı var ve bu varlığın şirkete hiç bir katkısı da yok. Bunu biliyoruz. Yıllardır yok yani.
Peki patron değerlemeden sonra SPK ya yeniden yüksek bedelli sermaye artırım talebi ile başvurursa neler olabilir.?
-Yatırımcılar isyan ederler; Sen şirketin varlıklarını yurtdışına kaçırmışsın ve şirket faaliyeti ile ilgili hiç bir amacın yok. Tahmin ediyorum SPK bedelli talebini yine onaylamaz.
Hatta yatırımcılar dava bile açabilirler. Olur ya SPK bedelli talebini onaylarsa SPK aleyhine idare mahkemesine işlemin iptali için dava açabilirler. Ayrıca Şirket yöneticileri hakkında da şirket varlıklarının yurtdışına kaçırılmış sayılması hakkında dava açabilirler.
Bunu halka açık bir şirket değil de 2 kişi ortak olduğunuz ve sizin azınlık hissesi sahibi şirkettinizde yapıldığını düşünün. Almanyada şirketin parası ile arsa alınmış. Hakim ortak size arsayı göstermiyor bile. Üstüne üstlük sizden yeniden sermaye koymanızı talep ediyor. Ne yaparsınız? Yani bu durumun da EPLAS dan pek farkı yok aslında. Sadece halka açık olması dışında.
Şöyle hayal kuralım. Hoşumuza gitmeyen bir karar alındı. Burada 20 kişi ortaklaşa sağlam bir avukat tutup sürece en azından müdahale edilemez mi? Örneğin diyorum yani.
Ben forumlarda buna benzer çok ağlama gördüm ama buna benzer tepki koyalım denildiğinde herkes sus pus oluyor hemen. Mesela burada 20 yıldır tutunan bir çok arkadaş olduğunu biliyoruz.
Benden size tavsiye bu değerleme süreci sonunda da abuk subukluklar devam ederse dediklerimi düşünün derim
Yer İmleri