Sayfa 1350/2491 İlkİlk ... 3508501250130013401348134913501351135213601400145018502350 ... SonSon
Arama sonucu : 19923 madde; 10,793 - 10,800 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. Hocam,

    6. ay verileri böyle olduğuna göre BDDK nın kredi kullandırma yasağının temmuz ayında da aynı durumun artar bir şekilde tekrarlamasına etkisi olacak mı sizce.. Şirketler net borç ödeyici olduğuna göre döviz bozduracağına götürüp borcunu ödemeyecek mi ?

    Yoksa şirketlerin borç ödemeye yönlenmesi mi isteniyor.. Dış borçlanma maliyetleri çok yüksek olduğu için şirketler net ödeyici oluyor ama ihracat dı iç pazardı bir daralmaya finansal hazırlık mı yapılıyor acaba??

    Saygılar..

  2. #10794
     Alıntı Originally Posted by suheyl Yazıyı Oku
    Hocam,

    6. ay verileri böyle olduğuna göre BDDK nın kredi kullandırma yasağının temmuz ayında da aynı durumun artar bir şekilde tekrarlamasına etkisi olacak mı sizce.. Şirketler net borç ödeyici olduğuna göre döviz bozduracağına götürüp borcunu ödemeyecek mi ?

    Yoksa şirketlerin borç ödemeye yönlenmesi mi isteniyor.. Dış borçlanma maliyetleri çok yüksek olduğu için şirketler net ödeyici oluyor ama ihracat dı iç pazardı bir daralmaya finansal hazırlık mı yapılıyor acaba??

    Saygılar..
    Ekonomi yönetimi tarafından ,şirketlerin TL krediye erişimi için elindeki döviz mevduatları satması isteniyor böylece döviz fiyatına düşme yönünde etki yapacağı ümit ediliyor,ama reel sektörün 105 milyar dolar döviz açık pozisyonu var ve döviz varlıklarının, net cirosunun ya da aktiflerinin %10'nun altına gelip TL krediye ulaşabilmek için finansal ya da ithalat borçlarını kapatmayı tercih ediyor.Çünkü dövizle borçlanmanın maliyeti CDS primleri nedeniyle çok yüksek.Sonuçta BDDK kararları ters tepiyor ve istenilenin tam tersine sonuçlara yol açıyor.Gelecek aylarda da benzer manzaraların yaşanması ve yurt dışına döviz çıkışları nedeniyle döviz kurları üzerindeki baskının devam etmesi sürpriz olmaz.

  3. Hocam sürekli borç kapatılıyor bu kapatılan borçlar neticesinde total borcluluk durumumuzda olumlu veya en azından nötr bir manzara ortaya çıkıyor mu bari? Ülke 10 yıl cari fazla verse kendine gelir diye düşünüyorum ama bunu demokratik sistemde hiç bir iktidar teklif dahi edemez ilk seçimde giderler ki bunlar da myhtemel bu son politikalar sonrası öyle olacak.

    Uzun vadede Türkiye için sağlıklı dış borç oranı nedir? Hem işsizliğe hem de cari açığa ilaç olacak sihirli ve kabul gören bir oran / orantı mevcut mudur?

    Bir de ekonomi sürekli lig düşüyor devalüasyon nedeniyle, bunun sebebi borçla cevirilemeyen sektörlerin küçülmesi midir? Olası bir dünya krizi durumunda, Türkiye için krize önden girdi ve önlem almaya mecbur kaldı bu nedenle nispeten daha az etkilenir şeklinde bir yorum yapmamız mümkün olur mu?

    Bir de Naci agbal neden gitti ben orayı hala kafamda çözemiyorum hele hele gelinen şu noktaya bakınca... herhalde istenilen servet transferine taş koydu...
     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Ekonomi yönetimi tarafından ,şirketlerin TL krediye erişimi için elindeki döviz mevduatları satması isteniyor böylece döviz fiyatına düşme yönünde etki yapacağı ümit ediliyor,ama reel sektörün 105 milyar dolar döviz açık pozisyonu var ve döviz varlıklarının, net cirosunun ya da aktiflerinin %10'nun altına gelip TL krediye ulaşabilmek için finansal ya da ithalat borçlarını kapatmayı tercih ediyor.Çünkü dövizle borçlanmanın maliyeti CDS primleri nedeniyle çok yüksek.Sonuçta BDDK kararları ters tepiyor ve istenilenin tam tersine sonuçlara yol açıyor.Gelecek aylarda da benzer manzaraların yaşanması ve yurt dışına döviz çıkışları nedeniyle döviz kurları üzerindeki baskının devam etmesi sürpriz olmaz.

  4. #10796
     Alıntı Originally Posted by nosfecagri Yazıyı Oku
    Hocam sürekli borç kapatılıyor bu kapatılan borçlar neticesinde total borcluluk durumumuzda olumlu veya en azından nötr bir manzara ortaya çıkıyor mu bari? Ülke 10 yıl cari fazla verse kendine gelir diye düşünüyorum ama bunu demokratik sistemde hiç bir iktidar teklif dahi edemez ilk seçimde giderler ki bunlar da myhtemel bu son politikalar sonrası öyle olacak.

    Uzun vadede Türkiye için sağlıklı dış borç oranı nedir? Hem işsizliğe hem de cari açığa ilaç olacak sihirli ve kabul gören bir oran / orantı mevcut mudur?

    Bir de ekonomi sürekli lig düşüyor devalüasyon nedeniyle, bunun sebebi borçla cevirilemeyen sektörlerin küçülmesi midir? Olası bir dünya krizi durumunda, Türkiye için krize önden girdi ve önlem almaya mecbur kaldı bu nedenle nispeten daha az etkilenir şeklinde bir yorum yapmamız mümkün olur mu?

    Bir de Naci agbal neden gitti ben orayı hala kafamda çözemiyorum hele hele gelinen şu noktaya bakınca... herhalde istenilen servet transferine taş koydu...

    -Net borç ödemelerine rağmen dış borcumuzda pek bir azalma yok,çünkü borçlarımız genellikle değişken faizli.Örneğin 5 yıllık ABD Hazine tahvilinin şu andaki faizi %3.061,üzerine 850 puan CDS risk puanı da eklenince borçlanmanın maliyeti %12 yi geçiyor.Ayrıca cari açık kadar da borcumuz artıyor.
    Yani borcu sadece çevirsek hiç net borç ödemesi yapmasak dış borcumuz üzerine binen çok yüksek faiz ile kabaracaktı,net borç ödemeleriyle dış borcumuz azalmasa da pek artmıyor.
    Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Haziran tarihinde Türkiyenin Brüt Dış Borç Stokunu 31 Mart 2022 tarihi itibarıyla 451.169 milyar ABD Doları olarak açıklamıştı.31 Aralık itibariyle ise 442.492 milyar dolar idi.

    -Türkiyenin dış borcunun gsyih'ya oranı kabaca %60 oranında,aslında bu makul bir oran,çok yüksek değil ama sorun vadenin çok kısa olması.1 yıl içinde ödenecek 182.434 milyar dolar toplam dış borcun %40.4'ü ki çok,çok yüksek bir oran.İkinci sorun da bu borç ödemesine muhtemelen 50 milyar dolar civarında cari açık eklenecek.Ayrıca kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin 5 kat altında,CDS risk puanımız 850 gibi aşırı yüksek seviyelerde geziyor ve borcu çevirmeyi çok yüksek maliyetli, hale getiriyor ve merkez bankasının piyasaya -altın varlığı haricinde- 90 milyar doları aşan döviz yükümlülüğü var,döviz talebine destek verecek nefesi, yok.Tablo bu.

    Ama Türkiye'nin ekonomisindeki sorunlar çözülemez değil,vakit alsa da , liyakat ve yetki sahiplerinin elinde çözülür.Ama daha önce de bir çok defa ifade ettim,artık Türkiye ekonomisindeki sorunlar sadece ekonomik tedbirlerle çözülemez ,yapısal reformlar yapılmadan alınan her karar kısa süreli pansuman tedbirler olur.

    Yaklaşan küresel ekonomik kriz öncesinde bizim ekonomi yönetiminin aldığı bir tedbir göremiyorum.Yapılan şeyler,kitapta yeri olmayan,genel kabul görmüş ekonomik kuramlarla çatışan,Türkiye ekonomisini deney tahtasına çeviren kulaktan duyma kararlar.Bu nedenle küresel bir ekonomik krizden daha az değil,daha çok etkilenmemiz bana göre daha yüksek ihtimal.
    Son düzenleme : deniz43; 07-07-2022 saat: 19:50.

  5.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    -Net borç ödemelerine rağmen dış borcumuzda pek bir azalma yok,çünkü borçlarımız genellikle değişken faizli.Örneğin 5 yıllık ABD Hazine tahvilinin şu andaki faizi %3.061,üzerine 850 puan CDS risk puanı da eklenince borçlanmanın maliyeti %12 yi geçiyor.Ayrıca cari açık kadar da borcumuz artıyor.
    Yani borcu sadece çevirsek hiç net borç ödemesi yapmasak dış borcumuz üzerine binen çok yüksek faiz ile kabaracaktı,net borç ödemeleriyle dış borcumuz azalmasa da pek artmıyor.
    Hazine ve Maliye Bakanlığı, 30 Haziran tarihinde Türkiyenin Brüt Dış Borç Stokunu 31 Mart 2022 tarihi itibarıyla 451.169 milyar ABD Doları olarak açıklamıştı.31 Aralık itibariyle ise 442.492 milyar dolar idi.

    -Türkiyenin dış borcunun gsyih'ya oranı kabaca %60 oranında,aslında bu makul bir oran,çok yüksek değil ama sorun vadenin çok kısa olması.1 yıl içinde ödenecek 182.434 milyar dolar toplam dış borcun %40.4'ü ki çok,çok yüksek bir oran.İkinci sorun da bu borç ödemesine muhtemelen 50 milyar dolar civarında cari açık eklenecek.Ayrıca kredi notumuz yatırım yapılabilir seviyenin 5 kat altında,CDS risk puanımız 850 gibi aşırı yüksek seviyelerde geziyor ve borcu çevirmeyi çok yüksek maliyetli, hale getiriyor ve merkez bankasının piyasaya -altın varlığı haricinde- 90 milyar doları aşan döviz yükümlülüğü var,döviz talebine destek verecek nefesi, yok.Tablo bu.

    Ama Türkiye'nin ekonomisindeki sorunlar çözülemez değil,vakit alsa da , liyakat ve yetki sahiplerinin elinde çözülür.Ama daha önce de bir çok defa ifade ettim,artık Türkiye ekonomisindeki sorunlar sadece ekonomik tedbirlerle çözülemez ,yapısal reformlar yapılmadan alınan her karar kısa süreli pansuman tedbirler olur.

    Yaklaşan küresel ekonomik kriz öncesinde bizim ekonomi yönetiminin aldığı bir tedbir göremiyorum.Yapılan şeyler,kitapta yeri olmayan,genel kabul görmüş ekonomik kuramlarla çatışan,Türkiye ekonomisini deney tahtasına çeviren kulaktan duyma kararlar.Bu nedenle küresel bir ekonomik krizden daha az değil,daha çok etkilenmemiz bana göre daha yüksek ihtimal.
    Hocam yaklaşan ekonomik krizden bahsetmissiniz, bu süreçte endekste sizce dip seviye neresi olabilir.

    SNE-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  6. #10798
     Alıntı Originally Posted by coletta Yazıyı Oku
    Hocam yaklaşan ekonomik krizden bahsetmissiniz, bu süreçte endekste sizce dip seviye neresi olabilir.

    SNE-LX1 cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
    Borsamız uzun süredir ülke ekonomisi için bir barometre olmaktan uzak.Bir denge unsuru olan yabancıların da büyük ölçüde borsamızı terk etmesiyle,borsamız iyice sığlaştı,az sayıda büyük yerli oyuncunun domine ettiği istediği yere indirdiği ya da çıkardığı bir yer haline geldi,dünyanın diğer borsalarıyla da korelasyonu büyük ölçüde koptu.Bu nedenle borsanın dip seviyesi neresi olabilir, bu tamamen az sayıda büyük yerli oyuncunun oyun planıyla alakalı olabilir,matematiksel bir hesaplaması yok.

  7. #10799
    Türkiye Mayıs ayında 6.468 milyar dolar cari açık verdi.Ocak-Mayıs yılın ilk 5 ayındaki cari açığımız ise 28.122 milyar dolar oldu.
    Mayıs ayına ait cari açığın 5.939 milyar doları merkez bankası rezervlerinden karşılandı.

    -Mayıs ayında portföy yatırımları 4.325 milyon ABD doları tutarında net çıkış kaydetti. Alt kalemler itibarıyla incelendiğinde, yurt dışı yerleşiklerin hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetleri piyasalarında sırasıyla 1.664 milyon ABD doları ve 495 milyon ABD doları net satış yaptığı görülüyor.

    -Yurt dışındaki tahvil ihraçlarıyla ilgili olarak bankalar 1.852 milyon ABD doları net geri ödeme gerçekleştirdi.

    -Yurt dışından sağlanan kredilerle ilgili olarak; bankalar, Genel Hükümet ve diğer sektörler sırasıyla 172 milyon ABD doları, 154 milyon ABD doları ve 94 milyon ABD doları net geri ödeme gerçekleştirdi.

    -Net hata ve noksan'da ise 2.866 milyar dolarlık bir giriş gözüküyor.

    -Mayıs ayında Türkiye 657 milyon dolarlık gayrımenkul ve 302 milyon dolarlık doğrudan yatırım aldı.

  8. #10800
    euro/usd paritesi 1.01'in altına indi(1.0072 yi gördü) eşitlenmek üzere..

Sayfa 1350/2491 İlkİlk ... 3508501250130013401348134913501351135213601400145018502350 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •