abd'den usd alıp türkiye'ye demokrasi satan fethullah gülen ve said kürdi solcusu.
o yea.
ülkemizin kurucu liderine deccal diyen, kadın düşmanı şizo dübürüzzaman said kürdi'yi "cumhuriyet tarihinin en önemli düşünür"ü olarak pazarlıyor.(twitter)
mabadüzzaman sahtekar din tüccarı fethullah gülen ve çıkar amaçlı suç örgütü'nü zamanında çözüp karşı çıkanları bu ülkeye kötülük etmek ile suçluyor. (twitter)
hakikaten ne kadar da solcuymuş. sollarken şarampole yuvarlanmış ki emperyalizmin finolarını övmeye, cumhuriyet tarihinin en tehlikeli dinci çetesini methetmeye doyamamış.
~
daha da ilginç bir mevzu var.
ruşen çakır şubat 2005'de vatan gazetesi'nin birinci sayfasından basın skandalı adlı bir haber patlatıyor:
(pentagon'un türk gazetecileri)
habere baktığımızda, pentagon'un, 4'ü türk 50 gazeteciyi maaşa bağlayıp abd politikaları doğrultusunda yazılar yazdırdığını, kalemini kiralayan bu ilkesizleri satın alıp kullandığını görüyoruz.
bu rezillik üzerine bediüzzaman ruşen çakır esip gürlüyor, tüm evrene bağımsız gazetecilik dersi veriyor çikimo finale:
"...söz konusu olan, gazetecilik kisvesi altında psikolojik savaştır.
...20 yıllık gazeteciyim, bunun nerdeyse yarısı serbest gazeteci olarak geçti. bu dönemde gazetecilik kaygılarından emin olmadığım hiçbir yere para karşılığı yazı yazmadım, görüş vermedim.
...bazı meslektaşlarımın enerjilerini, hem de çok ucuza, amerikan ordusu için seferber etmiş olmaları ağrıma gidiyor.
bu arkadaşlar, dünyada birçok örneği görüldüğü gibi, özür dileyip gazeteciliği bırakmalıdırlar. kendilerini acındırmaya çalışmayı bırakıp böyle onurlu bir yol seçerlerse türkiye'ye bir yararları olur..."
kaynak: (7 şubat 2005 tarihli vatan gazetesi - ruşen çakır)
ruşen bey haklı. özetle kimin ekmeğini yersen onun kılıcını sallar, onun borusunu öttürür, düdüğünü çalarsın.
-------
şimdi son olarak ricamızdır:
türkiye'ye demokrasi getirmek için ne yapacağını şaşıran, dicle fırat gibi ırmaklarımızın akışına ölen ve bu duyguyla dayanamayıp elini cebine atan abd merkezli sivil görünümlü paravan bir kuruluş olan chrest foundation adlı vakıftan, medyascope sahibi olarak 476,720 dolarlık hibe aldığı ortaya çıkan ruşen çakır'ın,
2005 yılındaki görüşlerine ve gazetecilik etiğine uygun olarak enerjisini, hem de 476 bin usd gibi çok ucuza, ab ve abd politikaları lehine ve türkiye aleyhine seferber etmiş olması biz türk milleti'nin çok ağrına gitmiştir.
çünkü kimin eşeğine binersen, onun türküsünü çağırırsın. çıkar sağladığın kimsenin hoşuna gidecek biçimde davranırsın. bedava peynir sadece fare kapanında olur.
doğal olarak fonlanan medya kuruluşu bağımsız olamaz, hayatın olağan akışına uygun olarak bağımsız da davranamaz. aksine efendisine, patronuna, ağasına, şeyhine bağımlı olur, hizmet eder.
borcunu ödeyip yeni fon ödemesi hakedişleri için ekmeğinin peşinde dört döner.
velhasıl abd fonlu ve brezilya fönlü ekibi ile ruşen çakır çalışıyor, ki buyur örnek:
(bkz: medyascope'un afgan mülteciler videosu)
(bkz: mültecilerle gelecek kurmak zorundayız)
(bkz: bu cumhuriyet yüz yıl önce göçmenlerle kuruldu)
nihayetinde sığınmacı ve benzeri konularda gazetecilik kisvesi altında ülkemize ve türk milleti'ne dönük psikolojik savaş yürüten ruşen çakır, dünyada birçok örneği görüldüğü gibi, özür dileyip gazeteciliği bırakmalıdır. kendisini acındırmaya çalışmaya son verip böyle onurlu bir yol seçerse türkiye'ye bir yararı olur.
teşekkürler.
~
ek: kendini acındırmaya son verip onurluca gazeteciliği bırak demiştik ama hakkındaki suçlamalara cevap vereceğini iddia ettiği videosunda yine kendini acındırmış.
cebindeki abd fonları sayesinde yıkılmadık ayaktayız demiş ama sesi de titremiş. halen yaptığı "sığınmacılar türkiye'de yaşamalı" türü kara propaganda sonrası gözü iyice açılan muhalifleri artık yönlendiremeyeceği düşüncesiyle oluşan yemimiz kesilir endişesinin yarattığı çaresizlik sesine de yüzüne de yansımış. ki sığınmacı politikasına karşı olanları ırkçı olarak yaftalaması sonrası bugün de medyaskope'u eleştirenlerin gizli akp'li olduğunu söylemiş ki yok artık ebesinin örekesi.
hergün bir batılı liderin çıkıp "sığınmacıların yeri türkiye'dir" demesinde ve bunlar tarafından fonlanan yerli işbirlikçilerin de bu temenniyi onaylamasında sorun yok ama biz memleketimizde sığınmacı istemeyince ouv ırkçı, vay faşist.
sığınmacı istemeyen türkiye cumhuriyeti vatandaşlarına "kötü insanlar" sıfatını yakıştırmak senin ne haddine?
ailesi ile birlikte refah, güven ve huzur içinde yaşamak isteyen bir insanın, düzensiz ve kontrolsuz milyonlarca sığınmacı akınına karşı çıkmasından, oluşacak işsizlik ve güvenlik açığından endişe duymasından daha doğal ne olabilir ruşen efendi?
bu brüksel ağzını bırak. memlekete sırtını değil yüzünü dön. batılıların değil türk vatandaşlarının yanında ol.
Yer İmleri