Tabii ki yazdıklarım belirli bir matematiğe dayanıyor,uygulanan ucube para politikası ile hem enflasyon hem de cari açık patlamış rekor kırıyor.Üretici fiyatındaki yıllık artış %143.75(TUİK),tüketici enflasyonu ise %181.37 (ENAG) çıkmış durumda.Temmuz ayında 10.690 milyar dolar gelen dış ticaret açığı,Ağustos ayında ise 11.277 milyar dolara çıkmış durumda.Cari açık ise Temmuz ayında turizm gelirlerinin en yüksek olduğu ay olduğu halde 4.010 milyar dolar,yılın ilk 7 ayında ise 36.672 milyar dolar.Dış ticaret açığımız ise yılın ilk 8 ayında 73.454 milyar dolar.Yıl sonuna kadar geri kalan aylarda ısınma amaçlı doğalgaz giderleri de devreye gireceği için aylık dış ticaret açıklarımızın daha yüksek olması ve yılı "120 milyar dolar civarında dış ticaret açığıyla kapamamız,turizm mevsiminin geride kalmasıyla önümüzdeki aylarda cari açığın da artması yıllık 70 milyar dolara yaklaşması beklenir.
Peki niye hem enflasyon hem de cari açık patladı,tamamen çok büyük yanlışlar içeren ve ehil olmayan eller tarafından yönetilen para politikası nedeniyle.Enflasyon niye patladı aşağıdaki yazıyı yazmıştım.
Cari açığın patlamasının birçok sebebi vardır ama en temel nedenlerinden biri Türk lirasının bir tasarruf aracı olmaktan çıkarılmasıdır.Bunun teorik açıklaması için daha önce bu başlığa bir link koymuştum,şimdi yeniden koyuyorum.
https://www.mahfiegilmez.com/2013/03...-iliskisi.html
İç Tasarruflarla Cari Açık İlişkisi
Teorik temellerini ve tabloyu ortaya koyduktan sonra duruma bakalım.Her ay 10 milyar doların üzerinde finanse edilmesi gereken bir dış ticaret açığımız ve önümüzdeki aydan itibaren yoğunlalaşacak dış borç ödeme takvimimiz var(yıllık 182 milyar dolar kısa vadeli dış borç ödemesi).İlk sınav Pazartesi günü ,Hazinenin 10 yıl vadeli 2.5 milyar dolar dış borç ödemesinin itfa günü.Şu anda piyasanın bütün gözü Hazinenin ne yapacağında.Fed'in para politikasında sıkılaştırmaya gitmesiyle vadesine göre değişmekle beraber ABD Hazine tahvil faizleri %4'ü aşmış durumda,bunun üzerine ilave gelecek 750 puan civarında bir de CDS risk puanı var.Hazine kredibilitesine hasar verecek şekilde %11-%11.5 dolar faiziyle borçlanmayı deneyecek mi, yoksa hazine borcunu çevirmeyi denemeyip merkez bankası rezervlerinden mi ödeme yapacak.Gelecek aylarda borçlanma maliyetleri Fed'in sıkılaştırmaya devam etmesi nedeniyle daha da yükselecek(Yıl sonuna kadar piyasalar Fed'in politika faizini 125 baz puan daha yükselterek %4.5'a yükseltmesini bekliyorlar.Bu durumda piyasada işlem gören ABD Hazine tahvillerinin faizi de bunu referans alarak artacaktır,ayrıca Fed'in önümüzdeki aydan itibaren bilanço küçültmesini aylık 97.5 milyar dolara yükseltmesi dolar likiditesinde azalma borçlanmayı zorlaştırıcı bir etki yapacaktır).Bu çok yüksek maliyetlerden daha önce garanti bankası ve yapı kredi bankası sendikasyon kredilerin çevirmeyeceklerini ve ödeme yapacaklarını duyurmuştu,ben de bu başlığa haber linklerini koymuştum.Zaten TL tahvil faizleri neredeyse dolar tahvil faizleri seviyesine geldiği için, çok yüksek maliyeti nedeniyle döviz cinsinden kredi talep eden bir müşteri kalmamış durumda,şirketlerin hepsi TL kredi talep ediyor,,banka sendikasyon kredisi alsa yapabileceği ancak ,merkez bankasına dövizi swap yoluyla verip ,aldığı TL ile kredi vermek ama orada da bankanın verdiği krediyle orantılı enflasyona oranla çok düşük faizli TL tahvil tahsis etmesi isteniyor ki,bu ileride faizler yükselince hem bankanın bekasını tehdit eder hem de banka için küllüyen zarar getirecek bir işlem.Bu nedenle bankaların ve özel şirketlerin bu kadar yüksek maliyetlerle borcunu çevirmesi intihar olur, borçlarını ödemek isteyeceklerdir.Ama Hazine çok yüksek maliyetine rağmen,-nasılsa ekonomi yönetiminin kendi ceplerinden çıkmayacağı için- dış borcu çevirmeyi deneyecekleri muhtemel olur.
Hesaplamam cari açık finansmanı+net dış borç ödemeleri için döviz rezervlerinin ne kadar yetebileceği projeksiyonuna dayanıyor.Peki duvara çarpmayı önlemek değil ama geciktirmek mümkün mü,2 yolu var:Birincisi aylık net 6.65 milyar dolar civarında net enerji ithalatımız var(yılın ilk 7 ayının ortalaması).Erdoğan,Putin ile görüşerek ,enerji ithalatı ödemelerinin bazı siyasi tavizler karşılığı, seçimler sonrasına ertelenmesi konusunda anlaşırsa o zaman seçime kadar bir ödemeler dengesi krizi yaşanmaz.İkinci yol ise bankaların yurt dışındaki muhabir bankalarda ithalat ödemeleri ve dış borç ödemeleri için tuttuğu kabaca 38 milyar dolar var.Merkez bankası ,bankaları bu dövizi yurt içine getirmeye zorlayabilir.Bu durumda sadece merkez bankasının izin verdiği ithalat ve dış borç ödemeleri yapılabilir.İthalatına izin verilmeyen ürünler Türkiyeye getirilemez, ham madde ve ara girdi yokluğu nedeniyle bazı sektörlerde üretim durabilir.Merkez bankasının izin vermediği dış borç ödemeleri yapılmayabilir,bu durumda şirketin bankada ödeme yapabilecek döviz hesabı olsa da temerrüde düşebilir.
Yer İmleri