Zengini fakir eden müsrif evlattır .Memuru fakir eden süslü avrattır .Fakiri fakir eden kuru inattır
Makine kimya endüstrisi hariç ( kendisi TSK'nın silahçısıdır) diğerlerine ex-work teslimi ile çalışır. Ürünü üretir sonra gel kardeşim fabrikadan al benden sorumluluk gitti der.
Makine kimyaya kendisi sorumluluk alıp gönderiyor galiba
Hassas dökümde stoklu çalışmıyor. Sipariş tutarının 50% si avans olarak alınıyor. Diğer yarısı da sonrasında . Eğer diğer yarısında aksama olursa (özel bir durum olmadıkça malı göndermiyor
Zengini fakir eden müsrif evlattır .Memuru fakir eden süslü avrattır .Fakiri fakir eden kuru inattır
Kahin görebilen tek gözüyle aynaya baktı ve uzun boylu çekik gözlü o adamı gördü.
Bunu görmek, kendisi gibi diğerlerinin de içinde yaşadıkları o dünyadaki asıl hakikati görmek demekti.
Gözün görevinin görmek değil, hakikati görmek olduğunu söyleyen alim geldi aklına.
Hakikati gören gözün başka hiçbir şey görmesine gerek yoktu.
Yedikule kahinin yegane gözüne de bu şekilde perde indi.
Ama kör olmasına rağmen hiçbir şey görmüyor değildi.
Gözlerinin ona gösterdiği yegane şey, o uçsuz bucaksız karanlıktı.
Tıpkı sessizliği dinleyen Eflatun gibi, kahin de sustu.
Belki de susmak, gerçeği anlatmanın tek yoluydu.
Yer İmleri