DEVA - Deva Holding

[erdgass]

Seçimlere kısa bir süre kaldı, tartışılması gereken bir konu olası iktidar değişiminin sektöre yansıması nasıl olur? Kılıçtaroğlu geçen gün bir tweet atmış galiba "yanlış sağlık politikaları nedeniyle ülkede ilaç yok iktidara geldiğimizde el atacağımız sorunlardan birisi de bu" demiş. Olası iktidar değişiminde ilaç fiyat kararnamesinde köklü bir değişiklik yapılması gündeme gelebilir bunun sektöre ve dolayısıyla Deva'ya olumlu yansıması olabileceğini düşünüyorum bu konuda fikirleriniz nelerdir?

[Maslak1]

Seçimlere kısa bir süre kaldı, tartışılması gereken bir konu olası iktidar değişiminin sektöre yansıması nasıl olur? Kılıçtaroğlu geçen gün bir tweet atmış galiba "yanlış sağlık politikaları nedeniyle ülkede ilaç yok iktidara geldiğimizde el atacağımız sorunlardan birisi de bu" demiş. Olası iktidar değişiminde ilaç fiyat kararnamesinde köklü bir değişiklik yapılması gündeme gelebilir bunun sektöre ve dolayısıyla Deva'ya olumlu yansıması olabileceğini düşünüyorum bu konuda fikirleriniz nelerdir?

Değerli Ortak,

Deva, yatırımcısı olarak, bildiğiniz gibi; bu sektörde regülasyon, iş modelini etkiliyor; hatta belirliyor (Pazarlamanın 5 P'sinin tamamı regüle.. Tüm Dünyada istisnası çok nadir)..

İlaç yokluğuna son vermek için yapılabilecekler (sınırsız yelpazede seçenek olabileceğini de akılda tutmak lazım):

KV:

1-Ticari görüş ufku çok daraldı. Üretici, 10 dolara aldığı malı saatığında kaç dolara (10 dolar altı bile olabilir korkusu) satacağını bilmiyor. Zira, özellikle ithalciler için maliyet önemli ölçüde döviz bazlı iken, satış fiyat TL.. Bu nedenle, zam aralığı mevzuatla yeniden belirlenmeli. Örneğin (hatta; önerim), 3 ayda 1 kez zam.. Zam forlümü: önceki 3 aylık euro kur ortalamsı artışı..

2-zam seviyesi, birinin iki dudağı arasında olmamalı.. Zammı, kanunla belirlemeliyiz.. "Kurumsuzlaştırmak"tan vazgeçmeliyiz.. Öngörülebilirliği artırmalıyız.

3-Fiyat seviyesi cari piyasa kuruna bu kadar uzak olmaktan vazgeçilmeli.. Sektörün STKları yıllarca bunu belirtti ve mevcut uygulamanın sürdürülebilir olmadığını anlattırlar.. Nitekim konu şimdi patladı.. %60 olan katsayı; en az %75 seviyesine çekilmeli.

Yukardaki 3 maddeyi sağlayacak ya da yakınsayacak herhangi bir düzenleme soruna akut çözüm olarak yardım eder.. belki "yok"ların önemli kısmını 5-6 ay içinde telafi eder. Kalanı için de "tedarik zincirinin tekrar tesisi" için bir 5-6 aya daha ihtiyaç olur.

UV:

Sorunun kök sebebi, ilac etken maddesinde yurtdışına bağlı olmamızdır. Bu bağımlığı çözmek için, halen 1500-1600 (ulaştığm en son bilgi buydu.. bunun da 400üde Devadadır.) civarı olan ar-geci sayısının 8.000.10.000 seviyesine çıkması lazımdır.. Tedavide güncel olan etken maddelerin belki de ancak %5i bile TRde üretilmiyor.. 8-10 bin kişilik bir ar-ge ordusu ile, ihtiyacın en az yarısı karşılanabilir ve hatta TR, İrlanda gibi küresel bir ilac merkezi haline gelmesi için de UV de koşullar hazırlanır..

Bunun için de (işe yarayacağını düşündüklerim);

4-iktisadi korumacılık (DTÖ mevzuatına aykırı olmadan) sağlanmalıdır (yerli etken madde içeren ilaca pozitif ayırımcılık),

5-ar-geci desteklerinin daha da artırılması,

6-sektörde kapital birikiminin artışının desteklenmesi (yukarıdaki KVde yazan konular ve önemli ölçüde UV konuları.. sektörün zenginleşmesi kıskanılmamalı.. katma değeri çok yüksek ve dış ticaret açığı yüksek bir sektördür.. halk sağlığı açısından ne kadar stratejik olduğu da ayrı konudur),

7-ilaç sektörüne münhasır vergi teşvikleri (SGK teşviğine karşıyım).. örn. Yerli üretimden elde edilen kar porsiyonuna KV oran indirimi..

Devletin üretici vb olmasına da karşıyım (kaynakların suboptimal dağılımına yol açtığı için.. mevcut düzende zaten yeterli kadar kaynak israfı var..)..


selamlar