Mustafa Kemal Atatürk’ün 1923 İzmir İktisat kongresinde söylediği “vasiyetim şudur ki, dış borç almayınız, üretip satınız. Bir ülke ne zaman başka ülkelere yardım ve kredi için avuç açmıyorsa tam bağımsızdır. Ekonomik bağımsızlık yoksa gerçek bağımsızlık olmaz. Biz Osmanlının borcunu ödeyeceğiz, ama asla borç almayacağız. benden sonraki devlet yöneticileri de almasınlar”
1958 yılına gelindiğinde dış borçların tutarı 256 milyon doları bulmuştur, bu borç yaklaşık 236 ton altına denk gelmekteydi.
En nihayetinde borçların ödenmesinde sıkıntı yaşanınca, 4 Ağustos 1958 tarihinde moratoryuma gidilmek zorunda kalınır ve Türk Lirasının devalüasyonunu zorunlu hale gelir. Uluslararası Para Fonunun (IMF) kapısı çalınır, IMF ile ilk stand-by anlaşması yapılır.
IMF anlaşılan istikrar programının belli başlı altı öğesi vardı; Devalüasyon; Dış Borç Ertelemesi; Para ve Maliye Politikasına Kısıtlamalar; Dış Ticaretin Serbestleşmesi; KİT Fiyatlarının Serbestleşmesi. IMF ile yapılan anlaşma çerçevesinde, 25 milyon IMF den, 250 milyon ABD den, 75 milyon diğer OEEC ülkelerinden kredi alınmıştır.
Türk Lirası yüzde 221 oranında devalüe edilerek, dolar kuru 2.80 Türk Lirasından 9 Türk Lirasına düşürüldü, aslında dolar kurunu 2,8 TL den 9,0 TL ye düşürmek, büyük ölçüde bir çok dış ticaret işleminde veya karaborsada zaten fiili olarak kullanılan kuru resmen kabul edip döviz piyasasına açıklık getirmekten başka bir şey değildi.
Netice itibariyle üretmeden tüketmek; dış borç ve yabancı sermayeye dayalı bir sahte refah yaratmak asla sürdürülebilir bir düzen değildir.
Sn. Muharrem ince ileri görüşlü,adam olacakları görmüş.
https://www.youtube.com/watch?v=0IEVLMoTSUY
Yer İmleri