Sayfa 892/1960 İlkİlk ... 39279284288289089189289389490294299213921892 ... SonSon
Arama sonucu : 15680 madde; 7,129 - 7,136 arası.

Konu: Nuri ile Ayva Tatlısı: Dikkat çiğ yemeyiniz!

  1. #7129
     Alıntı Originally Posted by ayvagobeknuri Yazıyı Oku
    Kulis bilgisi geldi, Hdp de CB yardımcılığı istiyor.
    Aywaaaa hissenet adına da sen olsan....
    Yazdıklarım, paylaştıklarım yatırım tavsiyesi değildir, herkes kendi kararını verir.

  2.  Alıntı Originally Posted by 0101 Yazıyı Oku
    Aywaaaa hissenet adına da sen olsan....
    Abi bunlar gerçek değil. Nasıl bir hayat bunlarınki, böyle yaşamak istemezsin, yalan-dolan, dün tükürdüğünü bugün yala, çok ayıp çookk.

    https://mronline.org/2010/01/17/orte...ment-in-haiti/

    “What is happening in Haiti seriously concerns me as US troops have already taken control of the airport,” Ortega said on Saturday.

    The Pentagon says it has deployed more than 10,000 soldiers in Haiti to help victims of Tuesday’s earthquake.
    The latest death toll from the Haitian government is at least 50,000 people dead and 1.5 million homeless.
    Tatbikatı 13 yıl önce yapmışlar...
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  3. Ciddi ilerle uğraşmakta fayda vardır. Bu ahmak siyasetçiler zamanımızı çalıyorlar.

    Geçmişte Mahir Hoca vardı. Yukarıda kızından bir mesaj kopyalamıştım: Deniz Ülke Arıboğan.

    Rahmetli Mahir Kaymak Hocamdan bir analez, Ukrayna ve Rusya ve Çin falan filan işte. Teee 2010 yılından. Videolar silinmiş, linkler görüntülenemiyor. Allahtan bir dosyaya kaydetmişim.

    Ukrayna’daki devlet başkanlığı seçimleri henüz sonuçlanmamış olmasına ve ikinci turun sonunda yeni devlet başkanının belirlenecek olmasına rağmen genel eğilim turuncu devrimin sona ereceğini göstermektedir.

    Devlet dışı aktörler her zaman siyasette etkili olmuşlardır ama devletin yerine geçememişlerdir. Yasa dışı örgütler, dini kurumlar, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları gibi örgütlenmeler her zaman siyasette etkin olmuşlardır. Ancak son yıllarda devletin de üzerinde bir etkiye sahip olma iddiasında olan bir gücün ortaya çıktığı görülmekteydi. Küresel sermaye alışageldiğimiz ve devletlerin belirleyici olduğu siyaset dönemini sonlandırmak ve dünya ölçeğinde bir yönetim oluşturmak peşindeydi. Bu yolda önemli başarılar elde etmiş ve büyük ülkeler de dahil birçok yerde belirleyici konuma gelmişlerdi. Mesela Yeltsin döneminde Rusya’yı kontrol etmekteydiler, ABD’nin yönetiminde belirleyici olmuşlardı. Ancak onları gerçekleştirdikleri renkli devrimlerle tanıdık. Para sihirbazı olarak adlandırılan G. Soros bu gücün simgesi olmuştu ve devrimlerin arka planında onun adı geçiyordu.

    Bu siyasi gücü uzun zamandan beri izliyordum ve 11 Eylül saldırısını küresel sermaye ile ulus devletler arasındaki çatışmanın gün yüzüne çıkması olarak değerlendirdim. Bu çatışmanın ulus devletlerin zaferiyle sona ereceğini ve küresel sermayenin siyasal gücünü yitireceğini öngörmüştüm. Yaşadığımız ekonomik kriz küresel sermayeyi etkisizleştirme projesiydi ve bu güç kan kaybediyordu.

    Ukrayna’daki turuncu devrim küresel sermayenin en önemli kazanımlarından biriydi. Dünya ölçeğindeki dengelerde önemli bir yere sahip olan Rusya’nın stratejik bir bölgesini kontrol altına almıştı. Son seçimlerin bu ülkedeki turuncu devrimi sonlandıracağı ve Rusya’nın stratejik kaybının telafi edileceği söylenebilir.

    Bir soruyu cevaplandırarak küresel sermayenin rolü daha iyi anlaşılır. Son yıllarda Çin’in hızlı bir ekonomik gelişme sağladığı ve çok uzun olmayan bir vadede ABD’yi de geçerek dünyanın en büyük ekonomik ve buna bağlı olarak askeri gücü olacağı söyleniyordu. Bu gelişmenin arka planında bu ülkeye akan yabancı sermaye olduğu biliniyordu. Eğer küresel sermaye ABD tarafından kontrol ediliyorsa neden kendisini ikinci plana atacak böyle bir süreci destekliyordu?

    Gerçekte küresel sermaye herhangi bir devletin kontrolünde değildi ve onu belli bir coğrafyayla özdeşleştirmek yanlıştı. Bu güç tüm dünyayı yönetmek iddiasındaydı ve ülkeler arasında bir ayırım yapmıyordu. Çin onun için hem ucuz işçiliğin olduğu ve yatırım yapılması uygun olan bir yerdi hem de bu ülkenin tasarrufları ona çok büyük bir kaynak sağlıyordu. Tüm dünyayı finans kurumları sahip ve yöneticileri yönetecek ve bu yönetim dünyaya refah ve barış getirecekti. Çünkü savaşlar farklı güçleri temsil eden devletler arasındaydı ve tek bir gücün yönettiği dünyada savaş olmazdı.

    Bu idealin iyi ya da kötü olduğunu tartışmak anlamsız. Sadece mümkün olup olmadığı sorgulanabilir ve bana göre tarihin seyri buna imkan tanımamaktadır. Şimdi bu gücün tasfiye sürecini yaşıyoruz ve bu süreç her ülkede etkisini gösterecektir.
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  4. http://www.cnn.com/2010/WORLD/americ...e=DonanimHaber

    8 days after Haiti quake: More survivors, 5.9 aftershock
    Haiti depremiyle ilgili bizde de olan benzer hadiseler, sürecin yönetilmesi falan filan...

    Aşağıda Korkut Hocadan bir analez var:

    https://haber.sol.org.tr/yazarlar/ko...lenimler-23184

    Yerli-yabancı büyük medyayı bir kenara bırakıp Haiti trajedisini internetin “aykırı” sitelerinde izlemeye çalıştım.
    (Son haberlere göre Haiti’deki Amerikan askerlerinin sayısı 16000’e ulaşmış.)

    “Amerika’nın tepkisi, deniz piyadelerini yollamak oldu. Biz o işi iyi yaparız. Nihayet, üç gün sonra bir uçak gemisi yolladık. Âcil yardım malzemesi olarak hiçbir şey getirmeden bol miktarda füze ve 19 helikopter taşıyarak… Savunma bakanı Gates ‘güvenlik sağlanamadığı için su ve yiyecek gönderilmediğini söyledi. Önce Blackwater, sonra su…” (Blackwater, Irak’taki marifetleriyle kötü şöhrete sahip olmuş özel bir güvenlik şirketidir.)
    “Haiti nasıl olup da felâketlere karşı bu kadar zayıf hale gelmiştir? Bu kadar ölüm ve yıkım için Tabiat Ana’yı suçlamayın. Bu ********lik herşeyden önce ülkeyi 28 yıl boyunca yağmalayan baba-bebe Duvalier’lerin diktatörlüğüne aittir. Soğuk savaşta ABD’nin müttefiki olan Duvalier’lerin, ülkeye verilen dış yardımın yüzde 80’ini ceplerine indirdikleri tahmin ediliyor.
    “Baba-bebe Duvaliers’lerin yarım bıraktığı işi, IMF kemer sıkma politikalarıyla tamamladı. Bir kemer sıkma programını uygulatan zombileşmiş iktisatçılar, kamu hizmetlerini daraltmanın, bir ülkeye (nasılsa) refah getireceğine iman ederler.” (IMF-Dünya Bankası’nın onyıllar süren istikrar/yapısal uyum progamlarının bir sonucu, Haiti’de çeltik-pirinç üretiminin tamamen çökmesi olmuştur. Neoliberallerin iman ettiği karşılaştırmalı üstünlükler kuramına göre Haiti’nin uzmanlaşması gereken ürünlerin başında pirincin gelmesi gerekir. Ne var ki, olağanüstü sübvansiyonlu Amerikan pirinçlerine ithalatı açmak zorunda bırakılan Haiti, artık, kendi pirinçlerini tüketemiyor. Bu yoksul ülke Amerikan pirinçlerini en çok ithal eden üç-dört ülkeden biri haline gelmiştir. Pirinci dahi ithal etmek zorunda kalan Haiti, dövizi nereden bulacak? Turizmden, -anlaşıldığına göre- Amerikalılarca işletilmesi planlanan derin su limanlarının özelleştirme gelirlerinden ve mafyadan…)
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  5. İstanbul’daki evinin mahallesinden dışarı çıkamamış karısı höt derse al sana bi göt diyen çimen üzerine uzanıp profil fotosu yapan amip. Burası evet yorgan altından yazanlarında dünyası aq
    Kıyak biri atmış bu tweeti.
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  6. Ben şahsen 'seçim kazanabilme' dışında Kemal Bey'i oldukça başarılı buluyorum.
    Evet uzlaşmacı, mülayim bir vatendaş da bu zamanın insanı değil. Bir de isimler kodlanir. Mesela bir şirket kursanız ismini kesin olarak Titanik koymazsiniz. Çünkü batar. Sirketi ne kadar iyi yonetseniz de batar, öyle kodlanmıştır.
    İste Kılıçdaroğlu da böyle bir isim. Ismin Kilicdarogluysa ve aday olmussan, ne kadar kiyak gecilse de kaybedersin.
    Artık aynen Titanic gibi kodlanmişsin abi.
    Ismini degistirse olur mu acaba?
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  7. İnsanlık dipsiz bir kuyuya düşüyor.
    Demokrasiymiş, hakmış hukukmuş, sofraymış, sofrada birleştirecekmiş....
    Masal bunlar...Kilicdaroglu salagi bunlari inanarak soyluyor. Ulla sofrada herkese yetecek ekmek yok. Ve her sofraya oturan, daha once yediginden azina razi olmuyor.

    Bu durumda çalışan ekosistem dengesidir. Tarih boyunca hep boyle olmustur.
    Birlestirdin, 100 kisi sofraya oturdu ama 90 tane ekmek var. Bu ahmak sofraya oturanlarin ekmegi bolusecegini saniyor daha onemlisi buna inaniyor gerizekali...

    Bölüşmezler...Olacak olan şu:

    100 kişi 90 ekmek icin dövüşür, güçsüz 10 kişi hakkin rahmetine kavuşur, geri kalan 90 kişi 90 ekmeği paylaşir...

    Bunun böyle olmayacağini söyleyen ahmağin en önde koşanidir. Ve ilk once hakkin rahmetine kavusacak olan da odur. Agzindan ekmegini alirlar. Bosuna yasamis, mevcut dunya duzenini, Kapitalizmi, hayati hic anlamamis.

    Iste böyle bir utopyanin icinde yasayan pek cok gerizekali 130 sene once bir parti kurdular adina da Ittihat ve Terakki dediler. Koskoca imparatorlugu paramparca ettiler, petrol bolgelerini Ingiltere'ye peskes cektiler.

    Abdulhamit'i tahttan indirmeye 6 kişi gittiler.
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

  8. Hulusi Agam secimler belirsiz bir tarihe ertelensin...
    Secim mecim lazim degil.
    ))))))))))))))
    Yazdiklarim yatirim tavsiyesi degildir...

Sayfa 892/1960 İlkİlk ... 39279284288289089189289389490294299213921892 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •