Banka Mevduat Faizleri ( ARTI PUAN/tezgah altı faiz oranları) - VIII

[virtue]

13 yıl önce TL 1,6 TL idi.

Şimdi 20 TL

Serbest piyasada kirada artış sınırlaması olmaz.

Parası pul olan bir ülkede yerel para ile kira olamaz.

Şu an bir çok konutta kiracının ödediği bir yıllık kira evin sahip olduğu kombiyi ve klimaların değerini bile karşılayamaz durumda. Hele evde demirbaş fırın, ocak, davlumbaz vs. beyaz eşya varsa yandın.

Kiracının evden çıkarken özensiz kullanmadan ve taşınırken bilerek veya işçilerce verilen hasarları hiç saymıyorum.

Liberal piyasada fiyatlar serbest olur.

50 TL ye çorba satarken nasıl ki fakir fukara bunu nasıl alacak diye lokantacıya bunu 5 TL ye satacaksın diyemiyorsan kiralarda da sınırlama olmaz.

Kontrat bittiği gün o kirayı ödeyemiyorsa çıkıp kesesine uygun yere gider.

Ya da her iki taraf anlaşırsa kontratı 2-3-5-10 yıl yapabilir.

Ancak hukuktaki garabet süresi 1 yıl olan sözleşmenin yine hukuk yolu ile 10 yıla çıkmasıdır.

Sen bir son model BMW yi aylık kiralasan ve gelecek ay fiyat değişse bunu iade etmiyor musun.

Adama madem paran yok git Egea kirala demezler mi?

[virtue]

Altınkaynak hayırlı günler diler...

19.9780 20.1550

[virtue]

Alternatif araçlara yönelen yatırımcı emlaktan çıkıyor

Yatırımcı son 2 yıldır park ettiği gayrimenkul pazarından ayrılmaya başlıyor. KKM'de faiz sınırının kalkması, döviz ve altının yükseleceği beklentisi de ev sahiplerini satışa yönlendiriyor. Uzmanlar ikinci yarıda fiyat artışlarının enflasyonun altında kalmasını bekliyor.

Gayrimenkul pazarındaki son gelişmeleri değerlendiren Tapu. com CEO'su Emre Erşahin, yatırımcıların özellikle negatif faiz ortamında paranın gidebileceği bir yer olmadığı için gayrimenkule yöneldiğini kaydetti. Ancak KKM'de faiz limitinin kaldırılması ve bankaların mevduat faizlerini artırmaya başlamasının yatırımcıya alternatifler sunduğunu belirten Erşahin, "Ayrıca Türkiye'de de döviz ve altında yükselişler bekleniyor. Bundan sonraki süreçte konuttaki hareketliğin satıcı yönlü olacağını düşünüyorum. Çünkü artık 2 yıldır gayrimenkule park eden para, artık alternatif yatırım araçlarına gitmeye başlayacak" diye konuştu.

Seçimden sonra doların 23-24 TL'lere gelmesi durumunda döviz satıp gayrimenkule geçenler olabileceği ancak bunun kalıcı olmayacağı görüşünü dile getiren Erşahin, "Hükümet kurulup Merkez Bankası'nda kuru kontrol altına alacak irade oluşuncaya kadar geçen 1 aylık süre kadar olur. Fakat seçim ikinci tura kalırsa dövizdeki artış daha yüksek olabilir" yorumunda bulundu. Erşahin, satıcılı piyasanın devreye girmesiyle konutta fiyat artışının yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun gerisinde kalacağını sözlerine ekledi.

Şu anda satılık ilanlarının kiralıktan daha yüksek olduğunu söyleyen Tüm Girişimci Emlak Müşavirleri Derneği (TÜGEM) Başkanı Hakan Akdoğan, "Burada büyük bir çoğunluk konutunu satıp, başka bir araca tedbir amaçlı olarak yatırmak istiyor" diye konuştu. Özellikle birden fazla emlak sahibi yatırımcı arasında "artık ciddi prim yaptık, bundan sonra eskisi kadar primlenmeyecek. Satıp karımı cebime koyayım" diye düşünen bir kesimin bulunduğunu aktaran Akdoğan şu görüşü dile getirdi: "Çünkü 1 yıl önce 1 milyona aldığı ev şimdi olmuş 6 milyon. Eğer satılıyorsa niye satmasın. Fakat 8 milyon olma ihtimali olsa da aynı zamanda 6 milyonda kalma ya da geri gelme ihtimali de var. Bunu riske etmek istemeyen insanlar da gayrimenkul piyasasında."

Piyasadaki son gelişmeleri değerlendiren Zingat Satıştan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Eser Karaismailoğlu da Türkiye genelinde ev arayanların yüzde 64'ünün kiralık, yüzde 36'sının satılık istediğini, İstanbul özelinde ise bu oranların yüzde 52 kiralık yüzde 48 satılık şeklinde değiştiğine dikkat çekti. Karaismailoğlu, "İnsanlar Gebze, Tekirdağ ve Çorlu gibi bölgelerde ev aramaya başladılar. Dolayısıyla İstanbul'da stoklardaki artış daha çok güney tarafında yaşanıyor" dedi.

Diğer taraftan yatırım tarafından farklı enstrümanlara kayış var. Yüzde 25 kira sınırı nedeniyle çünkü kiracıyla uğraşmak istemiyor. Ayrıca 12 ila 13 yıla varan geri dönüş süreleri 20 yıla çıkmış durumda. Buda konuttaki cazibeyi sınırlandırıyor" diye konuştu.

İstanbul Emlak Brokerleri Kooperatifi Başkanı ve Bosforce Yönetici Ortağı Ulvi Özcan eski konutu olanlara uyarıda bulundu. "Bu konutlara ilişkin neredeyse hiç telefon çalmıyor. Mülk sahipleri zemin etütü ve deprem testi yaptırmadan satışa sunmamalı" dedi. Eski yapılarda kiralık sayısının arttığını ifade eden Özcan, "Kiralık sayısı arttıkça rekabet artacak. Böyle giderse performans raporu almayan yapılarda 3-4 ay içinde kiraların yüzde 20-30 düşeceğini düşünüyorum" açıklamasını yaptı.


LEYLA İLHAN

https://www.ekonomim.com/sektorler/a...-haberi-691237

[virtue]

https://www.ekonomim.com/kose-yazisi...iz-kuru/691218
Kapalıçarşı’da yükselen döviz kuru


....Özü şu: Sabit ya da artış hızı sabit ya da artış hızı üç aşağı beş yukarı sabit bir döviz kuru rejimi uyguluyorsanız, döviz talebini körükleyecek bir ekonomi politikası uygulamamanız gerekiyor. Mesela kamu kesimi açığı merkez bankasına para bastırılarak finanse edilmemeli. Kamu kesimi açığı yoktur da çok hızlı kredi artış vardır. Aynı şey: Bu tip gevşek politikalar sabit kur sistemi ile uyumsuzlar; döviz talebini yükseltiyorlar ve kura yukarıya doğru baskı yapıyorlar. Oysa döviz kuru belli bir düzeyde tutulmak isteniliyor. Bu durumda o ülkenin merkez bankası sürekli döviz arz etmek (döviz satmak) durumunda kalıyor; rezervler eriyor. Döviz rezervinin düşebileceği bir alt sınır var. Oraya gelince de sistem çöküyor; kriz çıkıyor. Kısacası, doğal ölüm ve doğal ölüm zamanı var. Krugman’ın çalışmasını ilginç kılan ana husus, doğal ölümden oldukça önce spekülatif atak sonucu uygulanan kur politikasının çökeceğini kanıtlaması.

Dediğim gibi oldukça gerilerde kalmış krizleri açıklamak için geliştirilmiş bir model. Ancak birinci nesil olarak adlandırılan krizlere benzer krizlerin artık yaşanmayacağı anlamı da çıkmamalı ‘arkaik’ nitelemesinden. Bu tip krizlerin öncü göstergeleri var ve şu anda yaşadıklarımız açısından oldukça ilginç bu öncü göstergeler. Birincisi, karaborsa kuru ile resmi kur arasındaki fark açılıyor. Model 70’leri açıkladığı için ‘resmi kur’ ve ‘karaborsa kuru’. Yoksa siz buna ‘bankaların kuru’ ve ‘Açıkmarket kuru’ falan da diyebilirsiniz. İkincisi, piyasa faizi ile ‘resmi faiz’ arasındaki fark da açılıyor. Ve üçüncüsü elbette o ülkenin merkez bankasının döviz rezervlerinin giderek erimesi. Sözünü ettiğim kitaba yeni bir bölüm eklemek zorunda kalmamak dileğiyle…

[Dudu]

https://docs.google.com/forms/d/e/1F...oTBGg/viewform

Abiler bu finansal okuryazarlıkla ilgili çalışmayı bi arkadaş yapıyor, 2-3 dakika sürmeyen bir anket. Doldurabilirseniz*sevinirim...

Syg,

[Dudu]

13 yıl önce TL 1,6 TL idi.

Şimdi 20 TL

Serbest piyasada kirada artış sınırlaması olmaz.

Parası pul olan bir ülkede yerel para ile kira olamaz.

Şu an bir çok konutta kiracının ödediği bir yıllık kira evin sahip olduğu kombiyi ve klimaların değerini bile karşılayamaz durumda. Hele evde demirbaş fırın, ocak, davlumbaz vs. beyaz eşya varsa yandın.

Kiracının evden çıkarken özensiz kullanmadan ve taşınırken bilerek veya işçilerce verilen hasarları hiç saymıyorum.

Liberal piyasada fiyatlar serbest olur.

50 TL ye çorba satarken nasıl ki fakir fukara bunu nasıl alacak diye lokantacıya bunu 5 TL ye satacaksın diyemiyorsan kiralarda da sınırlama olmaz.

Kontrat bittiği gün o kirayı ödeyemiyorsa çıkıp kesesine uygun yere gider.

Ya da her iki taraf anlaşırsa kontratı 2-3-5-10 yıl yapabilir.

Ancak hukuktaki garabet süresi 1 yıl olan sözleşmenin yine hukuk yolu ile 10 yıla çıkmasıdır.

Sen bir son model BMW yi aylık kiralasan ve gelecek ay fiyat değişse bunu iade etmiyor musun.

Adama madem paran yok git Egea kirala demezler mi?

Dovletin asli gorevlerinden birisi de adalet dagitmaktir.

Gel gelelim bizimki adaletsizlik dagitmak uzere idare ediliyor.

Syg,

[virtue]

Beyaz eşya aldığınızda firma size bunun ekonomik ömrü 5 yıldır diyor.

Yani içindeki contalar, plastikler, metaller, motordaki bobin sargı 5 yıla göre seçiliyor.

Yani her 5 yılda değiştirmeni gerekir diyor.

Sen kiraya verdiğin bit mülkün içinde 30 bin TL lik kombiyi, en az 15 bin olan fırın, ocak, davlumbaz setini kiracı kullanısın diye veriyorsun. Radyatörler, Kombi her yıl bakım istiyor. Arıza yapıyor, bunu ödüyorsun.

10 yıl sonra zaten bunlar çöp olmuyor mu?

Artık evlerde kullanılan hazır kapıların tanesi 2500 TL işçiliği ile 4000 TL.

Kiracıların Eşya taşırken zarar verdiği Laminat parkenin 130 m2 lik bir evdeki maliyeti en az 20 bin TL.

Artık Kemal Sunal filmlerindeki mozaik yer döşemeli bomboş evler yok.

Filmlerdeki Gelir seviyesi düşük semtlerdeki kiracı algısı ile hukuk işletiliyor.

İnsanların Antalya da , İstanbuldaki evlerin fiyatları 5-10 milyondan başlıyorsa bu evleri sosyal konut muamelesi yapmak neden?

Lüx bir yaşam istiyorsan bedelini de ödeyeceksin.

[Batman]

50 TL mercimek için ödenmiyor.

Önemli bir kısmını dükkan kirası alır. Yani siz her çorba içtiğinizde özellikle AVM lerde dükkan sahibine ödeme yaparsınız.

Asgari ücretle çalışanların maaşını ödersiniz.

İşletmecinin lüx arabasının her türlü vergi, kasko, bakım, yenilemesini, çocuğunun özel okul taksitini, karısının botox unu ödersiniz.

Dovletin asli gorevlerinden birisi de adalet dagitmaktir.

Gel gelelim bizimki adaletsizlik dagitmak uzere idare ediliyor.

Syg,

https://www.tum-haberler.com/ekonomi...000-tlde-34642

cisim mi yaklaşıyor?

Bahri üstadın kapıcı yaşadı