Tüm gelişme ve rakamları masanın üstüne koyduktan sonra durum ile alakalı bir sonuca ulaşıp karar anlarında temel bakış açısıyla çok basit şu iki soruyu kendime sorarım.
Bu şartlarda;
Almak için bir motivasyon kaynağı var mı ?
Satmak için motivasyon kaynağı var mı ?
Bu iki sorudan hangisi masaya yatırdığım temel gelişmeler ile paralel ise o şıkkın gereğini duygusuzca yaparım.
Şayet gelişme ve şartları doğru tahlil ettiysem zaten fiyat arkadan gelir.
Temelciler bilanço teknikçiler ise fiyat esastır der,ben bunun ikisinide külliyen yanlış bulurum ve katılmam.Bilançoda hisse fiyatıda bir sonuçtur,aslolan şirketlerin operasyonlarında konjonktürel kırılım noktalarıdır.Yani çok genel anlamıyla yaşanan gelişmeler ve bu gelişmelerin şirketlerin işlerini ne yönde etkileyeceğidir.Bunun tespitide çok sıkı yerel ve uluslararası haber takibi gerektirir.Her şeyin başlangıç noktaları buralardadır.
Sonrasında yaşanacak olanlar bilançoya ve fiyata yansıyacak olanlarda başka bir şey değildir.
Birde eklemek istediğim son şey şirketler ile duygusal veya tek yön bağı kurulmaz.Hayatın kendisi gibi insanların hayatları gibi şirketlerinde inişleri çıkışları ve bir ömrü vardır.Ben bilhassa son 5 yılda yaşanan gelişmeler ile önümüzde ki 10 yılda bugün varolan pek çok sektör ve sektörlerden dahi bağımsız olarak pek çok şirketin varlığını sürdüremeyeceğini öngörüyorum.Bu konu çok çok kritik!
Bugün için borsacı yada yatırımcı kim kendisini nasıl tanımlıyorsa esas gündem maddesininde sürdürülebilirlik konusu olduğunun altını çiziyor,bu kritik konuya çok önem verilmesi ve portföylerdeki şirketlerin bu konu başlığı altında enine boyuna analiz edilmesi gerektiğininin ısrarla altını çiziyorum.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Yer İmleri