Ben 1999’daki büyük yükselişten biraz daha önce girdim borsaya.
İlk senet alışım şöyle oldu; Bir gün şehre göreve gittik resmi araçla. Ekonomi bölümü mezunu arkadaş büfeden bir dergi aldı ve çekirdek çitlemeye başladı. Oturduğumuz yerde mmm bu niye böyle olmuş bu niye böyle olmuş niye düşmüş niye yükselmiş diye kendi kendine konuşmaya başladı. Merak ettim, etmez olaydım. Dergiye işaret ederek o ne dedim. Bu borsa dedi. Nasıl oluyor dedim. O da başladı anlatmaya… CEMTS’ın bir günde % 21 kazandırdığını anlattı hiç unutmuyorum o günü. Dergiyi (Daha sonra ileride Borsamatik dergisine de abone olacaktım) elinden aldım biraz inceledim sonra hiç düşünmeden bana o hisseden alalım dedim. Ama nasıl alacağımızı ve nereden alacağımızı bile bilmiyordum. O zaman böyle internet, platformlar ve canlı endeks izleme şansımız yoktu, belki de vardı ama bizim haberimiz yoktu. Teleteksten izleme şansımız vardı o da TV’den mesai arası olsa da akşam olsa da TV’den senetler ne olmuş ona baksak diye çatlardık. Neyse o zaman bana İş Bankasının bankamatiğinden lot altı işlemlerden CEMTS aldık.
Çarşının ortasında bir apartmanda öğretmenler, sağlıkçılar, mühendisler hep beraber 3 katı bekarlar olarak doldurmuştuk. Alt kattaki öğretmen arkadaş borsaya girdiğimi duymuş sen de mi borsaya girdin diye heyecanlı heyecanlı sordu. Ne aldığımı falan sordu. Konuştuk biraz. Sende ne var dedim. GARAN var dedi. Niye onu aldın dedim. Çok düştü dedi. Neyse böyle konuşuyoruz, bir yandan borsayla ilgilenen herkesle konuşmaya çalışıyorum. Özellikle bankacı arkadaşların az çok bu işlerle ilgisinin olduğunu tahmin ettiğimizden ben olayım başkası olsun adamlara nefes aldırmıyoruz. İşte İstanbul’da tanıdığın falan yok mu bize tüyo müyo verse falan filan günler böyle geçiyor. Beraber kaldığımız mühendis arkadaşla beraber biz gittik RAKSE aldık. Benim İş Bankası hesabından. 1500 TL’ye aldığımız hisseler kısa bir sürede 500 TL’ye düştü. 1/3’üne yani. Ama o zaman günlük marj % 20 idi. Dairede bunu duyan arkadaş nasıl moraliniz bozulmuyor nasıl yemek yiyebiliyorsunuz falan gibisinden sorular soruyordu. Biz üzülsek de hiç üzülmemiş gibi yaptık beklemeye devam ettik. Yine 2-3 ay gibi bir sürede % 200 primle senetlerimiz maliyetimize geldi. Ben hemen bana ait olan kısmını satıp kurtulduğuma şükrettim tabii. Diğer mühendis arkadaş satmadı. Hisse 2-3 ay sonra 6500 TL oldu. O zaman hata olduğunu bilmiyorduk ama yükselen senedin de hemen satılmaması gerektiğini öğrenmiş oldum.
Yine bir zaman elimde VESTL hissesi var. Amerika yine bir yerleri vuruyor. Dedik ki yarın borsayı kan götürecek. Vakit gece vakti, benim hisseyi gidip bankamatikten satmam lazım yarına kalırsa batacağım. Bankamatikte makbuz bitmiş emir almıyor. Gece gece bankacılar tanıdık kaldırsak da yükleme mi yaptırsak dedik olacak gibi değil. Benim içim içimi yiyor. Biz ilçedeyiz il 45 km mesafede. O elinde GARAN olan borsacı öğretmen arkadaşı razı ettim bir başkasından araba buldum o zaman şoförlük yok bende. Arkadaşla gece saat 02:00’de il merkezinde bir bankamatik bulduk VESTL’leri satım üzerine bir de gece çorbası içtik, huzura erdim. Ertesi gün ne mi oldu? Hisseler ve endeks yükseldi.
Zaman geçtikçe İş Bankasının lot altı işlemleri bana yetmemeye başladı. O borsada olan öğretmen arkadaş (Hani elinde GARAN olan) bana telefon emriyle istediği zaman al sat yapabildiğini anlattı. Ben de paramı ona teslim edip benim istediğim senetleri alıp satmasını rica ettim. Hesap bir ilde Dışbank hesabı imiş. Bizim öğretmen arkadaş orda bir bayanla işlem yapa yapa samimi olmuş. O zamanlar şehir dışında bir kursta idim. Elimde borsamatik dergisi Elliot Dalga Teorisi’ne göre beğenilen senetleri araştırıyorum. Şu an kotta olmayan o zaman ARFYO kodlu bir senet beğendim. 1.00 TL’den öğretmen arkadaşın Dışbank hesabından aldık. Öğretmen arkadaş bir sürü sitem etti. Oradaki bayan arkadaşa rezil olmuş. İşte efendim neymiş emin miymiş, işlem hacmi hiç yokmuş vesaire vesaire. Bankadaki bayan arkadaşın bana hisse aldığını bilmediği için sorguya almış samimiyetlerine binaen. Arkadaş da bana aldığını söyleyememiş. Ben bayağı bir güldüm. Bir hafta sonra senet % 70 primle 1.70 TL oldu. Bir haftada bu kazanç çok iyiydi o zamanlar için. Hemen sattırdım arkadaşa, tabi arkadaş hayret etti. Ama en çok ben hayret ettim çünkü büyük bir çıkış öncesi satmışım senedi sonra 16-17 TL oldu. İnanamadım ama oldu. Bu dönemlerde 8 TL’ye alıp 12 TL’den sattığım ve 120 TL’ye giden NETAS oldu. Oldu da oldu. Çok senet kaçırdım. Odiğer mühendis arkadaş o zaman satmadığı RAKSE’leri sonradan sattı. Daha sonra da tahta kapandı zaten, ucuz atlatmıştık.
Ben hep bu büyük yükselişleri kaçırdığım için o 1999 yükselişin son zamanlarında ANKARA’da Vakıf Menkul Kıymetlerde kendi adıma hesap açtım. Ziraat Bankası’ndan da 20.000 TL kredi çektim. O zamanlar iyi paraydı. Kendi aracı kurumumdan aldığım ilk senet TUDDF olmuştu. Yükselişin sonları yaklaşıyor, Uluslararası Derecelendirme Kuruluşları Türkiye’ni notunu arttırıyor ama endeks bir türlü toparlanamıyordu. Ve ben maalesef borsa hayatımın en büyük hatasını yapmış bulunuyordum. Sonrasını hatırlamak bile istemiyorum. Çok büyük zararla çıktım.
2000’li yıllarda kendime bir masaüstü PC almıştım. İnternetle ve sohbet siteleriyle o zamanlar tanışmıştım. Kısa süre sonra memlekete tayin çıktı. Bir gün Ankara’ya gezmeye gittiğim günlerden birinde Ulus’ta tezgahta satılan borsa CD’si gözüme çarptı. Satıcıya sordum bu ne dedim borsa CD’si içinde (Sonradan adının MetaStock olduğunu öğreneceğim) program var dedi. İçindekini bana yarayıp yaramayacağını sorgulamadan hemen aldım. Memlekete döner dönmez CD’yi inceledim ama hep içindeki grafikler yabancı.
Bu aşamadan sonra hisse.net ile tanıştım. Çeşitli borsa gruplarına girdim Özellikle benim hayatıma yön verecek çok insanla bu zamanlar tanıştım. Memlekette o zaman çevirmeli bağlantı kullanılıyordu. Cırrrr cırrr cırrr öter eskiler bilir. İnternetin sohbet maksadıyla çokça kullanıldığı günlerdi. Yine eskiler daha iyi bilir MIRC denilen bir sohbet platformu vardı. MSN, ICQ falan filan işte çoktu… Burada tamamen tesadüflere inanmasam da tevafuk mu deniyor işte neyse Şişe Cam fabrikasında çalışan bir kadınla tanıştım. O bana sohbet platformundan MetaStock’u nasıl kullanacağımı öğretti. Sabırla ve usanmadan… Şimdi emekli oldu sanırım. Hayatımın akışında önemli biri de o kadın oldu… Özellikle ismini vermek istemiyorum.
Sonra yayıncı kuruluşlardan data aktarımı yaparak programı kullanmaya başladım. Matriks, Finnet ve TEKAREDI gibi veri sağlayıcılarla çalıştım. İşte hisse net olsun değişik yahoogroupslar olsun kodları ve formülleri kodlayarak ya da istekte bulunarak bir şeyler yapmaya çalıştım. Zaman su gibi aktı geçti. MetaStock formül dilini öğrenmem çok zaman aldı. Şimdi her şeyi biliyor muyum hayır, hala öğrenmeye çalışıyorum. Ama kendimi en çok rahat ettiğim zaman kendi kodlarımı yazmaya başladığım zamandır. Üstümde emeği olan bir çok insan oldu. Hepsine de teşekkür ederim…
Hisse net ile tanıştıktan sonraki senet maceralarımı da anlatmak isterdim ama buraya yazanların hepsiyle aşağı yukarı aynı durumda olduğum için çok fazla zamanınızı almak istemedim. Kalın sağlıcakla…
“Başarısızlık yeniden ve daha zekice başlayabilme fırsatından başka bir şey değildir.” Henry Ford
Yer İmleri