ABD enflasyonu 2022 Haziran ayýndaki %9,1’lik tepe noktasýndan 2024 Aðustos ayýnda %2,5’e geriledi. ABD Merkez Bankasý %2’lik enflasyon hedefi öngörüyor.

Bu doðrultuda da sýkýlaþma sürecini yönetiyor.

Dün ise iktisadi açýdan önemli bir karara þahit olduk.

FED, Temmuz 2023’ten bu yana %5,25-5,50 seviyesinde tuttuðu politika faizinde dün 50 bp’lik indirim yaparak; 13 ay sonra faiz indirim döngüsünü baþlattý.

Politika faizi seviyesini %4,75-5,00 seviyesine çekti.

Karar öncesinde, ABD’deki faiz indirim lobisi giderek sesini yükseltiyordu.

Ekonomide sert iniþ istenmiyordu.

Ýþsizlikteki artýþ ve büyümedeki düþüþ en önemli bahaneler olarak masaya konulmuþtu.

Üyeler henüz üç ay öncesinde 25 bp indirim tahmini yapmýþlarken, þapkadan piyasa anketi çýktý ve FED hiçbir ön sinyal olmaksýzýn 50 bp indirime giderek; ‘Piyasa Ýstediðini Aldý’ manþetini yazdýrdý.

FED, dün itibariyle yakýn tarihteki en ciddi ÝLETÝÞÝM BECERÝSÝZLÝÐÝNÝ yaþadý.

Davranýþsal ekonominin temelini oluþturan dürtme görevinde soru iþaretleri yarattý ve kýsa vadeli öngörülebilirliði ortadan kaldýrdý.

Peki neden?

Uzatmaya gerek yok.

Siyasi iklim, baðýmsýz FED’i de baðlamýþ görünüyor.

ABD’de 60. baþkanlýk seçimleri, 5 Kasým 2024’te yapýlacak.

Demokratlarýn adayý Kamala Harris ve Cumhuriyetçilerin adayý ise Donald Trump.

Trump’ýn söylemelerinde piyasalarda toplanma, iktisadi büyüme var. Eleþtirisinin baþýný ise sýkýlaþma oluþturuyor. Faiz indirim sürecine hýzlýca ve sert bir þekilde geçilmesini savunuyor.

Trump, seçim söylemlerinde faiz indirimi konusunu konuþmalarýnýn odaklarýndan biri haline getiriyordu çünkü çok iyi biliyordu ki enflasyonla mücadelenin bedeli resesyon olacaktý.

Haliyle de siyasi olarak buraya yoðunlaþtý, ekonomik sýkýlaþtýrmayý seçim malzemesi haline getirdi.

ABD’de seçimler ve lobi davranýþlarý; sermayenin siyaseti, siyasetin ise sermayeyi yönlendirdiði karþýlýklý bir çýkar etkileþimi içerisindedir. ABD’de siyasetin finansmanýný düzenleyen yasal çerçeve buna izin verir; baðýþ ve toplantýlarý þeffaf þekilde kayýt altýna alýr.

Ancak ekonomik kurumlar bu etkileþimin her zaman dýþýnda kalmayý baþarabilmiþtir.

Lakin FED dün itibariyle bu topa girmiþ oldu.

Bu durum, bu þekilde daha önce gözlemlenmemiþti.

Açýkça ifade etmem gerekirse FED, yaptýðý 50bp indirimle piyasanýn sinir katsayýsýný yumuþattý, Kamala Harris’in elini güçlendirdi ve Trump’ýn seçim pazarlamasý gücünü zayýflattý.

FED’in bu tutumunu nereden anlýyoruz?

Karar sonrasý FED Baþkaný Powell’in ifadelerinden.

Özetle þöyle dedi: 50 bp indirim yaptýk ancak iþsizlik verisinden de görüldüðü gibi ekonomi istenildiði gibi soðumadý. O yüzden hýzlý bir faiz indirim döngüsüne baþlamadýk. Gerekirse faiz indirimleri durdurulabilir de.

Nitekim bu açýklamalardan sonra artan tahvil talebi kesildi, para ve sermaye piyasalarý ilk tepkileri geri aldý.

Çünkü meselenin kelamý þuydu: ‘Hele bir seçimler geçsin, bakacaðýz!’

FED’in dahi siyasi konjonktürden etkilenmiþ olmasý; Merkez Bankalarý’nýn baðýmsýzlýðýnýn gidiþatý üzerine konuþulacak birçok husus barýndýrýyor.

Lakin burada vurgulamak istediðim FED’in faiz indirimi kararýný aldýðý ortamýn anlaþýlabilmesi.

Çünkü Türkiye’de belirli sermaye odaklarý hemen SEVÝNÇ NARALARI ATTI ve ATTIRDI!

Net bir þekilde belirteyim, FED’in bu kararýnýn þu an Türkiye’ye olumlu hiçbir etkisi olmayacak.

FED Kararý Neden Þu Anda Türkiye için Bir Çýkýþ Yolu Deðil?

Türkiye’ye yabancý gelecekse önce tahvile gelir.

Diðer bir ifadeyle tahvile 30-40 milyar Dolar civarý giriþ olmadan ufukta ýþýk görmek mümkün deðildir.

Maliye politikamýz henüz devreye girmedi.

Vergi adaleti yok.

70 milyon dar gelirli ve fakir üzerinden vergi gelirleri artýrýlmaya çalýþýlýyor.

Kýsacasý, kredi notu artýrým sürecinin devamýna yönelik olarak bütçede faiz dýþý fazla tesis edilmesi için maliye politikasýnýn devreye girmesi bekleniyor.

Yapýsal reformlar uzakta görünüyor.

IMF veya AB üyelik süreci gibi bir güven çýpamýz yok.

Bu durum orta-uzun vadeli yatýrým hedefleyen kurumsal nitelikteki fonlarýn Türkiye’ye geliþi üzerinde caydýrýcý etki yaratýyor.

Unutmayýn, ‘hedge’ yani vur-kaç fonlar kýsa vadeli reel risksiz getiriye tabi ki gelir; lakin istenen bu deðildir.

Peki ya borsa?

Borsada para yok.

Tekrar edeyim, para yok!

Kendi içerisinde dönen bir finansal iklim söz konusu.

Halka arz olacak þirketler, kendi tahtalarý için önden parasýný hazýrlayýp kafasýný borsadan içeriye sokma derdinde.

Bir elin parmaklarýný geçmeyecek spekülatörler ise her haberi kullanarak doldur boþalt ile hisse satýyor.

Kýsacasý,

Aparatlý pazarlamacýlara bakmayýn.

Ýþiniz kýsa vade ise, yabancýlarýn tahvile giriþ verilerini takip edin.

Çünkü önce tahvile gelirler ve takiben bunun bir kýsmýyla (tahvili teminat göstermek suretiyle) borsaya giriþ yaparlar.

Sevgi ve vicdanla kalýn…

Prof. Dr. Soner GÖKTEN

https://www.paramedya.com/devami/122...man-olacak-mi/