Benim yaşadığım sürece çok benziyor.
3 mt den düşme sonucu omurilik ameliyatı oldum platin takıldı. Bir ay yoğun bakım servisinde yattım. Orada topuğum sürekli aynı pozisyonda yattığım için yara oldu onun iyileşmesi bir seneyi buldu. Yoğun bakımdan sonra fizik tedavi ünitesine geçtik. Orada aksırsam antibiyotik verdiler yaklaşık 2,5 ay antibiyotik tecavüzüne uğradım . Öyle ki en son su içemez hale geldim. Her şey zehir tadına dönüştü lezzet koku alma yetisini kaybettim. İki asistan telefon ile sepsis teşhisi koydu. Sonda takılı olmasına rağmen şeker yüksek olmasına içtiğim suyu 1 lt ile sınırlandırıldı. Ben sağlıkçı olduğum için resmi olarak bir litre idrar çıkışı gösterdik 3-4 litreyi göstermeden attık. Sonra uzman heyet geldiğinde benim için bu suyu hangi aptal bir litre ile kısıtladı diye kızdı bende açıkladım. Beyin cerrahi bana üç tane ilaç vermiş üç ay boyunca onu içtim ve o ilaçların yan etkisi sayesinde çevremde herkese saldırıyordum küfür ediyordum. Sürekli korkutucu halüsinasyon görüyordum. 2,5 ay ağır antibiyotik verdiler ve en son suyu bile içemez duruma gelince tedaviyi ret edip taburcu oldum. Eve geldiğimde ne ateş vardı ne saldırı vardı. Ama hasarlar kaldı. Koku yok lezzet yok. Antibiyotik kullanma şansım yok. Sürekli izole hayat yaşıyorum. Enfeksiyon riski yüzünden. Ölmekten korkmuyorum yoğun bakımda sürünerek ölmekten korkuyorum. O çömez asistan bütün antibiyotikleri üzerimde denemiş.
Yer İmleri