Dolarda yükseliş kaçınılmaz xxvı

[virtue]

Bir hissede olmak yapılacak en büyük yanlış.

Bunu yaşayarak öğrenmiştim.

2000 lerde yaşanan deval öncesi tüm paramla Halkbank almıştım.

Bununla da yetinmeyip yarısı kadar da kredili alım yapmıştım.

Bu benim yaşantımda ilk ve tek kredili işlemdi.

Önce bir gecede devalüsyon oldu ve tüm hisseler günlerdir taban olmuştu.

Aracı kurum 4 tabandan sonra teminat için ve portföy eksiye geçer diye hisselerimi otomatik satışa geçti.

Servetim bir haftada 1/4 oranına düşmüştü.

Özetle yüksek deval yaşayan gelişmekte olan ülkelerde hisse almak kumardan beter.

Bir keresinde de tam full hissedeyken Özal ölmüştü.

Tüm hisseler 3 kez taban yedi.

[virtue]

Benim halkbank maceram çoktur.

2. kez girdiğim halkbankta fiyat bir süre sonra yine yüzde 50 düşmüştü. Kısa süre sonra toparlandı ve zarar etmeden 3-5 ay sonra 13 TL den satmıştım.

TH güya tek kalem 1.2 milyon lot alım yaptığını yazmıştı buradan. Bilgi ve veriye erişim ve ikna kuvveti muhteşem olan TH aylarca hisseyi parlatıcı yazılar yazdı. Halkbank forumunda yıllarca TH ye karşı Halkbank tan bir halt olmayacağını yazdım, aforoz edildim kaç kez. Satmayıp bekleyenler dolar bazında paralarının yüzde 85-90 ını kaybetti.

Halen de bir halt olmaz. ABDde de yargı Trump ın emrinde. Herşeyi kolayca yaptırdığını kendisi de söylemiyor mu?

O günden sonra hiçbir hisse alım yapmıyorum.

[virtue]

Borsada bir hissenin değerli ve sağlam olmasının hiçbir anlamı yoktur.

Zira herhangi bir siyasi olayda fonlar satıcı olduğundan tepetaklak gitme olasılığı vardır.

Ki o ülkede faiz ayda yüzde 3-4 getiriyorsa ve her ay sistematik yerel para deval yiyorsa hisseye girmek Don Kişotun yel değermeni i
le savaşına benzer.

Zira elde tutma maliyetini geçip bir de üstüne o risk karşısında artı para yapmanız lazım.

Böyle bir şeyi sezseler zaten yabancılar akın ederdi.

Üstelik her şeyin tek elde toplandığı rejimlerde yatırdığının bir güvencesi var mı?

Başkan yaşı ve bir hastalık vs de ölse ne olacak?

Direkt kaos...

Direkt yüksek devalüasyon.

BIYIKSIZ Yabancı neden girsin?

[virtue]

Bu forumda ilk kez "bu saatten sonra dolardan bir cacık olmaz" dediğimde genel dolarda olduğundan epey saldırı yapılmıştı.

Bir gecede kaybedilen Devalden kayıplar dolar tutmakla karşılanmıyor.

Zira dolar tuttuğunuzda o kayıbı kabul etmiş oluyorsunuz.

Ben faize geçtikten sonra portföy dolar bazında en az yüzde 30 artmıştır.

Gelen yüksek faizle bir yandan araba yenileme, ev dekorasyonu, özel üniversite ücreti gibi ekonomiye can suyu verirken portföy dolar bazında eksilmiyor.

Hissede olsam her gün piyasayı, haberleri izleyip karın ağrısından ölmüştüm herhalde.

Şimdi bugün endeks kaç olmuş merak bile etmiyorum.

[virtue]

Krizde hissede olmak kişinin ailesi ile birlikte psikolojisini dibe çekiyor. ailenizin hiçbir suçu olmadığı halde onları da parasızlığa mahkum ediyorsunuz.

Bir yerlerden taze para gelse ailenize harcamıyorsunuz, bir an önce satıp kurtulayım diye maliyeti düşürmek için ek alım yapıyorsunuz.

Bunları borsaya yeni girmek isteyenler için bir yararım olur diye yazıyorum.

Yoksa kimseyi ikna etmek amacım yok.

[ayhan53]

Bu bilim insanları yaşlandıkça daha fazla kafayı üşütüyorlar, ulan Nikola Tesla öldüğünde 87 yaşındaydı ne öldürülmesi AMK!

87 yaşında ki adam öldürülmez mi

[paramanya]

Konut konusunda, yakında inşaat maaliyetlerinin altına düşer tahminleri yapılıyor.

Bir imkan çıktığında, konutu anında elden çıkaramıyorsun, hissede ise enter tuşuna bastığında nakit hesabında.

Bugün kü koşullarda ortalama bir konut, 200.000 lot AEFES alır, bu kadar AEFES'de adamın kaderini değiştirir.

Gözden uzak tutulma-ması gereken can alıcı nokta da AEFES'in asla nakit problemi olmayacak olması.

Demir, çimento, petrol satmıyor, Bira ve Cola satıyor.

Bu yazdıklarımızdan KCHOL kötü hisse dediğimiz çıkarılmasın, KCHOL de çok değerli bir hisse ancak Borsalarda, konjonktür ve timing is everything.

Bunlar faizciye ve ve alkolculere dusman bir gece alkol urunlerinin vergisini %200-400 artırmayacğı ne malum icenle icmeyen belli olsun der geçer

[Pscyokinesis]

Krikor Divarcı, Türkiye'nin roketçilik alanında öncü isimlerinden biridir. 1950'lerde ve 1960'larda genç yaşta amatör roketçilikle ilgilenmiş, Bandırma Füze Kulübü'nün önemli bir üyesi olmuştur. Mühendislik eğitimi olmadan, gazetelerden ve arkadaşlarının yardımıyla kendi roketlerini geliştirmeye başlamıştır. En büyük başarısı 1962'de İstanbul Ümraniye'de fırlatılan Marmara-1 adlı roketle gerçekleşmiştir; bu roket 10.000 metre yüksekliğe çıkmıştır.

Divarcı'nın hayalleri arasında Aktrüs projesi gibi daha büyük uzay görevleri vardı, ama politik ve toplumsal engeller devreye girmiştir. Evinde çıkan ve sebebi açıklanamayan bir yangın projesini yok etmiş ve çalışmalar durdurulmuştur. Türkiye'deki siyasi atmosfer sebebiyle Bandırma Füze Kulübü faaliyetleri sona ermiştir. Kirkor Divarcı, roketçilikte dahi bir amatör mühendis olarak tanınır ve Türkiye'nin uzay teknolojisi alanında erken dönem anılarından biridir. Onun hikayesi, Türkiye'nin bilimsel ve teknolojik gelişiminde yaşanan zorlukları gösterir ve halen ilham vermektedir.

Yerli musk 60 yıl önce çıkabilirmiş nasip değilmiş .