Kitabın takdim yazılarının birinde şu cümle kullanılmış:
"No one plans to fail, they just fail to plan." (Charles L. Minter)
Basit, ama çarpıcı bir şekilde anlatılmış bir gerçeklik.
Kitabın takdim yazılarının birinde şu cümle kullanılmış:
"No one plans to fail, they just fail to plan." (Charles L. Minter)
Basit, ama çarpıcı bir şekilde anlatılmış bir gerçeklik.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Anti-Martingale
Zararı makul seviyede iken kesip yatırımdan tamamen çıkmak en mantıklısı.
26 Eylül 2025 de tüm portföy ile 61.95 den AKBNK aldım. Tek kağıt.
Aşırı volatil ve silkeleyici ortamlar söz konusu ise, yaptığınız yatırım aracının sağlamlığından şüphe duymuyorsanız stop hususunda tolereli davranmak gerekir.
26 Eylül 2025 de tüm portföy ile 61.95 den AKBNK aldım. Tek kağıt.
Borsacıların sorunu diğer iş kollarındaki insanlardan çok daha fazla teknik-taktik bilgi peşinde koşmaları, gereğinden fazla entellektüellik olabilir mi? Hepimiz bolca okuyoruz ama bu yazılanların hepsini, yazanların kendi kişisel gerçeklerini göz önüne alarak özümseyemezsek kafa karıştırmaktan başka işe yaramaz.
Sn. deva-i dert çok güzel açıklıyor;
Graham yaklaşımını doğru yerde kullanarak sonuç elde edebiliriz, mesela gayrimenkul değerlemeye dayalı alanlarda olabilir. Yatırım fonları yöneticilerinin gerçeklikleri bizden çok farklı, rakipleri yılı %1 kazançla kapmışsa ona da bu getiri yeter. Bu camiada koltuğunu korumak için sürüye ayak uydurmaya mecbursun ve daha fazlası seni sadece riske atar. Uzun vadeli değerleme yöntemleri veya çizgi dışı kararlar yerine popüler araçlarda pozisyon almalısın aksi halde devamlı açıklama yapmak zorunda kalırsın.
Tesla örneğinde bence değerlemeler hatalı demek yerine yatırımcıların bakış açısını tartışabiliriz. 2001 yılında Apple ve Amazon'un geleceği parlak gözükse de değerlemeleri oldukça düşüktü çünkü o dönemin muhafazakar bakış açısı, mevcut ortam koşullarında sadece 2-3 yıl ileriye odaklanabiliyordu. Bugün biliyoruz ki; paranı böyle geleceği parlak şirketlere bir kere yatırıp hiç birşey yapmadan 25 yıl beklemek en iyi getiriyi sağlıyor. Şimdi bu bilgi, sektörünün yeni lideri ve markası Tesla'da uzun geleceğin değerlemesi olarak fiyatlara yansıyor olabilir. Gene paranın itibar kaybı da hisse gibi sınırlı arzı olan kağıtları daha değerli hale getirebilir. Geleneksel alanlarda faaliyet gösteren şirketlerde bunu göremiyoruz çünkü büyüme potansiyelleri belli, onlarda temettü verimine dayalı uzun vadeli yatırım anlayışı söz konusu gibi gözüküyor? Uzun bir vadede, kesinlikle elde edilecek temettüler söz konuysa burada kesinlik derecesi fazla olduğundan azalan risk nedeniyle yüksek iskonto oranları devreye giriyor olabilir.
İçsel değer dogmasının aklıma gelen örneğini vereyim. Koç ve Sabancı holdingin, sadece halka açık şirketlerinin sadece holding payına düşen hisselerinin borsa değerlerini alt alta topladığımızda bile Holdinglerin piyasa değerinden düşük kalıyor.
Spor hisselerinde sorun toplumun kafa yapısı. Burada da gene ABD tarzını anlamak gerekiyor yoksa bizim kulüpler gibi komik duruma düşersiniz. L.A. Lakers 10 milyar$'dan el değiştirdi, sadece basket takımı! Başka örnekler de var. GS 100 milyon$'a futbolcu alıyor ama klüp değeri en fazla 400. Vatandaş da 10 milyon$lık transfer ücretlerini yüksek sanıyor. Spor sektörüne artık fonlar el attı ve burada değerler katlanarak artacak. İzleyici gelirleri klüp bütçelerine yetmeyecek ve yeni finansal yatırımcılar bulmak gerekecek böylece sporda seyirci öncelikli olmayacak. Gucci markasını Gucci ailesi yüz milyon$ gibi rakama satmıştı, alan fon kısa sürede piyasa değerini milyar dolarlara çıkardı ve tüm markalar da bu şekilde yeni bir astronomik değerleme dönemine girdi. En güzel örnek Golden State Warriors basket klübünün hikayesidir. Top oynadıkları yer ile çevresi bir AVM ve eğlence kompleksine çevrilerek 7/24 çalışan bir para makinesi yaratıldı.
Son verdiğiniz spor kulüpleri örneği oldukça çarpıcı. Türkiye'deki spor kulüpleri böyle bir evreye girebilir mi? Bunu şimdiden kimse kestiremez elbette. Benim eleştirim mevcut durumu okumadan, hisseyi alırken, çıkış planlaması yapmadan arsa alıp değerlenmesini bekliyormuşçasına spor hissesi alıp realiteden kopuk beklentiler içerisine girmekle ilgili biraz da. Sonuçta alırken yapılan bir spekülasyon ise bir çıkış planı mutlaka olmalı.
Tesla örneğine gelirsek (bunlara Amazon, Apple ve benzerlerini de dahil edebiliriz), 2000'lerin başlarında kimse bu şirketlerden böyle sıradışı bir büyüme beklemiyordu. 2030'da, 2035'te Tesla'nın nereye evrileceğini de bilemiyoruz. Humanoid ya da robotaxi projeleri belki Tesla'dan sıradışı başka bir imparatorluğun çıkmasını sağlayacak ve bu yüksek değerlemeler o ihtimallerin satın alınması sonucu ortaya çıkıyor. Bu da aslında içsel değer arama mantığını ya da daha doğrusu bunu basit formullere indirgeme mantığını geçersiz kılıyor.
Tabii burada unutulmaması gereken bir nokta da satın alınan şeyin bir ihtimaller toplamı olduğu. Schumpeter'in 'creative destruction' teorisinin sürekliliğini düşünelim. Bir gün geleneksel endüstrilerin, hatta bir tık öteye gidelim ve günümüzün populer, parlak mevcut teknoloji şirketlerinin bile creative destruction'a uğrayabilme potansiyellerini var sayalım; bu durumda Tesla vari şirketlerde sadece başka bir boyutta yeni bir teknoloji imparatorluğu doğurabilme ihtimalinin bu denli pahalı fiyatlarla satın alınmasının ciddi riskleri de içerisinde barındırdığını göz ardı edebilir miyiz? 90'lı yılların sonunda, hatta 2008'lere kadar, küresel pazarlarda esen Nokia ve özellikle Kuzey Amerika pazarında esen Blackberry fırtınalarının bir Apple devrimi ile bitmiş olması uzun vadeli Tesla yatırımlarının riskini akla getirmiyor mu? O yıllarda çıkış planı yapmadan varını yoğunu Nokia'ya yatırmış ve orada süresiz park etmiş olanların düştüğü durum göz ardı edilebilir mi? İşin bu kısmı şahsen beni tedirgin ediyor.
Kişisel olarak uzun vadeli yatırımlara ve piyasada sıkça yapılan değerlemelere pek inanmıyorum. Zamanın beni haksız çıkarma riski de var. Ama hep bir geleceğin Nvdia'sını bulma kaygısı ile hareket edip elime geçen kısa vadeli fırsatları tepmek benim kişisel tarzıma çok uygun gelmiyor. Sürekli bir tane ama bulunması zor 100 birimlik artışın peşinde koşup durmaktansa, 10 tane kolay bulunabilir 10 birimlik artışı yakalamak bana daha makul geliyor. Bu da benim tarzım. Nvidia yolcularına, önceden keşfedenler varsa tabi, tebriklerimi sunuyorum.![]()
Son düzenleme : deva-i dert; Dün saat: 15:29.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Türkiye ile Kuveyt arasında 4 anlaşma imzalandı
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Kuveyt Emiri Şeyh Meşal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah'ın huzurunda iki ülke arasında 4 anlaşma imzalandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği ve resmi törenle karşılandığı ülkede Kuveyt Emiri es-Sabah ile ikili ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştirdi.
Erdoğan, Kuveyt Emiri es-Sabah'a Türkiye'nin yerli elektrikli otomobili Togg'u hediye etti.
Bayan Sarayı'ndaki görüşmelerin ardından iki ülke arasında çeşitli anlaşmaların imzalandığı törene geçildi.
Türkiye ile Kuveyt arasındaki "Deniz Taşımacılığı Anlaşması", Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ile Kuveyt İçişleri Bakanlığı arasındaki "Gemi Adamları Sertifikalarının Karşılıklı Tanınmasına İlişkin Mutabakat Zaptı", Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Kuveyt Devleti Başbakan Birinci Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Şeyh Fahad Yusuf Saud el-Sabah tarafından imzalandı.
Türkiye ile Kuveyt arasında enerji alanında işbirliğine ilişkin mutabakat zaptı ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar ile Kuveyt Elektrik, Su ve Yenilenebilir Enerji Bakanı, Maliye Bakan Vekili ve Ekonomik İşler ile Yatırımdan Sorumlu Devlet Bakanı Dr. Subaih Abdulaziz Abdulmohsen el-Muhaizem tarafından imza altına alındı.
Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi tarafından temsil edilen Türkiye Cumhuriyeti ile Kuveyt Doğrudan Yatırım Teşvik Kurumu (KDIPA) tarafından temsil edilen Kuveyt Devleti arasında doğrudan yatırım teşviki alanında işbirliğine ilişkin mutabakat zaptı da Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu ile Kuveyt Doğrudan Yatırım Teşvik Kurumu Genel Müdürü Şeyh Dr. Meşal Cabir el-Ahmed el-Sabah tarafından imzalandı.
"Hayalleriniz için sessiz bir şekilde savaşın. Çünkü onları gerçekleştirirken yaratmış olduğu etki insanların tahammül edemediği bir şeydir."
Yer İmleri