Alıntı Originally Posted by pilavli Yazıyı Oku
Önceki hafta arçelikte ar-ge yetkilileriyle bir toplantıdaydım, iki saat kadar geliştirilebilecek projeleri görüştük. Yetkilinin söylediği bir söz aklıma kazındı: "bizim için proje yatırımında en önemli kıstas payback time (yatırımın geri dönüş süresi), 2-3 yılı geçerse şirkete kabul ettiremeyiz".

İnsanlar mevduata yatırdıkları paralara %12-13 net faiz alıyor, yani reel faiz %1-3 civarında, gayrimenkul yatırımında geri dönüş süresi 20-30 yıllarda, bu forumda da yıllık %10 reel getiri hedeflenmesi paylaşıldı.
Karşılaştırın lütfen, adamların istediği iki üç yıllık geri dönüş süresi yıllık %33-50 arası getiri demek, varsa böyle ballı bir yatırım önce ben paramı yatırayım. Benim duyduğum en karlı iş (tvde izlemiştim) las vegasta açılan bir kumarhaneydi, kendini 18 ayda geri ödemişti.

Neyse, demek ki özel sektörde böyle karlı işler dönüyor.

Kendimden de bilgi paylaşayım, borsada uzun vadede aylık getiri ortalamam %3.2 (kısa vadeli yatırımcıyım, ortalama ayda on alım-satım yapıyorum), bu çok iyi bir oran gibi görünüyor ancak sorun şu; tüm paramı yatırmıyorum, paramın küçük bir bölümü borsada, daha fazlasını riske edemem, tasarrufumun büyük bölümü sabit getiride, böyle olunca tüm tasarrufumun artışı reelde fazla değil.

Borsaya yeni başlamış (yeni derken son birkaç yılı kastediyorum), hiç büyük kriz yaşamamışlara da bir öğüt vereyim. Her ne kadar grafiklerde vb geriye dönüp o kara günleri görüyorsanız da bizzat o tecrübeyi yaşamadıkça borsada pişemezsiniz. Özellikle son yükselişte para kazananlar sakın havaya girmesinler, maharet yatay piyasada da düşey piyasada da kazanmaktır (en azından kaybetmemektir). 1997 krizinde bir buçuk günde endeks %22 düşmüştü, ben de tamamen maldaydım ve bir buçuk günde paramın dörtte biri gözümün önünde erimişti, o zaman internet falan yok, tv başında ağlamaklı gözlerle izlemiştim piyasayı (eskiden borsa taban çekerdi, böyle hareketler sık olurdu artık sanırım o kadar hızlı düşüş olmaz), stoploss falan da yapamazdınız emirler ya telefonla yazdırılır ya da bizzat aracı kurumun yerine gidip orda müşteri temsilcisine gideceksiniz, yani şimdiki gibi anlık işlem imkanı yok, bir de zaten açılışta anında taban çeken borsada ne stoplossu yapacaksınız. 2008 krizini de tv başında izliyordum, bitmek bilmeyen çok kanlı bir düşüştü, öyle ki çok iyi hatırlıyorum yanımdaki arkadaşlara böyle en fazla 23 gün daha düşebilir demiştim, neden diye sorduklarında çünkü endeks 23 bine geldi, günde bin puan düşüyor, 23 gün sonra endeks sıfır olacak geriye borsa kalmayacak daha düşemez yani demiştim, anlayın öyle dipsiz bir düşüştü. O krizde hissede değildim, fırsatı değerlendirip güzel para kazanmıştım (sonrak aylarda kazancımı viopta misliyle batırdım). Neyse, kısaca demek istediğim 2009 sonrasında borsaya girenler işin bu yönünü her zaman akıllarının bir köşesinde tutsunlar, eninde sonunda yine yaşanacaktır, muhteşem anılarınız olabilir. Ben uzun vadeciyim cari fiyatla ilgilenmiyorum bile deseniz dokunacaktır, acıtacaktır, bilesiniz.

Herkese iyi kazançlar..
Üstad size borsadaki bu çöküş hareketleriyle ilgili birkac sorum olacak. Diğer arkadaşlar da yararlanır belki diye özel mesaj yerine buradan sormak istedim.

Şu ana kadar gördüğüm en büyük kriz rus uçağını düşürdüğümüz zamanlar [emoji1]

Muhtemelen küresel palalar hepimizi malda yakalamaya çalışıp, algıya oynayacaklar.

●Bu çöküşlerin öncüleri nasıl anlaşılabilir? Belirtileri var mıdır?

●Çöküşten önce muhakkak ralli olmalı mıdır? Rallilerden korkmalı mıyız? Veya balon denilen oluşum muhakkak gözlenmektedir diyebilir miyiz?

●Örneğin takaslarda bakınca yabancı oranı bize ipucu verebilir mi?

●Çöküş sonrası dipten dönüş tespiti için kullanabileceğimiz parametreler var mıdır?

Cevaplarınız bizim için çok kıymetli. Şimdiden çok teşekkürler.

Başta Sn. Dudu gibi tecrübeli üstadlardan da fikir paylaşımı olursa çok sevinirim. Fırtınalı günleri yaşamış değerli üstadlarımız bize bu konuda ışık tutacaklardır [emoji295]