Sayfa 1062/2139 İlkİlk ... 62562962101210521060106110621063106410721112116215622062 ... SonSon
Arama sonucu : 17105 madde; 8,489 - 8,496 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #8489
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Andromeda Nova386 12'22'84'
    Yaş
    63
    Gönderi
    6,872
    Üstadım ben sizden öğrendiğim formüller ile Tablo ve grafik olarak paylaşayım ki
    olayın ne boyutta olduğu (irkilmenin görüntüsü) daha kolay anlaşılsın istedim .
    Sol Sütunda formüller mevcut .


    NoT : hata varsa bildirin düzeltirim .


     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Geçmiş yazılarımda 4-5 kere nasıl hesaplandığını detaylı anlatmıştım,onlardan görebilirsiniz.
    AL / SAT / YAT / TUT yada Turşu kur tavsiyesi değildir, sadece FaL ve dedikodu.

  2. Deniz bey (ya da başlıktaki diğer forumdaşlar),
    Bu son kampanyayla kur korumalı mevduata ne kadar para yatırıldı bunun miktarı belli oldu mu? Ben bulamadım hiç bir yerde, belli olduysa paylaşabilir misiniz? Belli değilse de acaba açıklanacak mıdır?
    Ben bunu çok merak ediyorum, çok büyük bir iş yapıldı çünkü ve beklenen miktar neydi bilmiyorum ama yeterli hesap açılmazsa yani kampanya fiyaskoyla sonuçlanırsa kurlar tekrar ve hızla yükselişe geçebilir.

    Bir de bu hesaba katılım bence bu bir iki hafta gibi kısa bir süreçte popülerken belli olur, yatıracak olan yatırmıştır ya da yapmak üzeredir, vakit geçtikçe bu iş azalır. İnsanların alışkanlıkları kolay değişmez ve çoğu kişi yeni finansal ürünlere mesafelidir, bu ara geçmeyen ileride de pek geçmez diye düşünüyorum. Yine aynı nedenle kuru bu gece düşük kapattıracaklar gibi (hafta kapanışı düşük olsun ve haftasonu konuşulsun iyice algı yerleşsin) ve haftaya da yani yılbaşına kadar kuru tutacaklardır diye düşünüyorum.

  3. #8491
    sn.denix43,

    Bu hafta bankalarda döviz alım satım arasındaki fark korkunç.
    Hükümetin kur garantili TL hesap yanında bu durum da döviz talebini çok olumsuz etkiliyor.
    Bunun bir dayanağı , kuralı var mıdır ? Bankalar olağanüstü zamanlardan geçiyoruz , o yüzden böyle deme yaklaşımı da zaten yönetim destekli bir yaklaşım.
    Eğer böyle ise , bu kadar gargaraya gerek var mı , bir kararname ile alım satım farkı 3-5 TL artık Allah ne verdiyse veya mesela bundan sonra % 30-40 uygulanacaktır denilip döviz talebini tamamen ortadan kaldırma şansını hükümet neden kullanmaz ?

    saygılar

  4.  Alıntı Originally Posted by pilavli Yazıyı Oku
    Deniz bey (ya da başlıktaki diğer forumdaşlar),
    Bu son kampanyayla kur korumalı mevduata ne kadar para yatırıldı bunun miktarı belli oldu mu? Ben bulamadım hiç bir yerde, belli olduysa paylaşabilir misiniz? Belli değilse de acaba açıklanacak mıdır?
    Ben bunu çok merak ediyorum, çok büyük bir iş yapıldı çünkü ve beklenen miktar neydi bilmiyorum ama yeterli hesap açılmazsa yani kampanya fiyaskoyla sonuçlanırsa kurlar tekrar ve hızla yükselişe geçebilir.

    Bir de bu hesaba katılım bence bu bir iki hafta gibi kısa bir süreçte popülerken belli olur, yatıracak olan yatırmıştır ya da yapmak üzeredir, vakit geçtikçe bu iş azalır. İnsanların alışkanlıkları kolay değişmez ve çoğu kişi yeni finansal ürünlere mesafelidir, bu ara geçmeyen ileride de pek geçmez diye düşünüyorum. Yine aynı nedenle kuru bu gece düşük kapattıracaklar gibi (hafta kapanışı düşük olsun ve haftasonu konuşulsun iyice algı yerleşsin) ve haftaya da yani yılbaşına kadar kuru tutacaklardır diye düşünüyorum.
    Önemli olan açılan miktardan ziyade ne kadarının dolar mevduat bozulup açıldığı. Yoksa TL nın sisteme girmesi zaten çok önemli değil. TL de olan bu fiyattan zaten dolar almıyordu. Sisteme girip en azından dolar karşısında korunmuş olmaları mantıklı. Ama dolar satıp sisteme giren ben pek duymadım ve okumadım.

  5.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    Yeni opsiyonun eleştirisi:

    -En önemli eleştiri,bu yeni uygulama tasarrufları,birikimleri enflasyondan korumuyor.Şu anda enflasyon %58(ENAG),önümüzdeki haftalarda maliyet artışlarının ürün ve fiyatlara yansıtılması ile enflasyonun %70-%80'lere yükseleceğini göreceğiz,enflasyon %70-%80'lere yükselirken %14 faiz ile bu ürüne para yatırmak binbir emekle biriktirilen tasarrufların enflasyonda reel olarak erimesidir.Buraya yatırılan paranın, enflasyonun çok altında oranlarla başkalarına borç para verilerek dar bir kesimin tasarruf sahiplerinin sırtından haksız olarak zenginleştirilmesidir,bir servet transferidir.

    -Vade sonunda kur artışı kadar tasarruf sahiplerine prim verilmesi ise döviz cinsinden birikimlerin korunacağı manasına gelmez.Nasıl vadeli işlemler borsamızda döviz bazında yapılan işlemler "TL uzlaşmalı" ise ,burada vade sonunda bankanın vereceği para da TL olacak.Vade bittiğinde tekrar döviz alınmak istenirse,TL'den dönüşüm merkez bankasının kurundan değil,bankanın satış kurundan olacak ve bu döviz kuru muhtemelen çok daha yüksek olacağı için (şimdilerde bankaların döviz alım-satım fiyatları arasındaki fark 100 kuruşa kadar açılmış durumda) ele çok daha az döviz geçecek.Bir başka ihtimal de,eğer bu uygulamaya geçiş,umdukları gibi yüksek olursa,yeniden TL'den dövize geçişlerin önünü kesmek için daha önce küçük oranlı olarak getirilen kambiyo vergisinin bu sefer örneğin %20 gibi yüksek bir oranda getirilip,TL'den yeniden dövize geçişin önünü kesmek olabilir.

    -Merkez Bankası bu yeni opsiyonun başarılı olabilmesi için ,hem son 1 haftada 11.340 milyar dolar sattı,hem de tüm iletişim kanalları üzerinden yoğun bir algı yönetimi yürüttü,yabancıların da noel tatili nedeniyle tatil havasında olmaları ve işlem hacminin düşmesi yardımcı oldu.İlave olarak bankalara alım satım fiyatları arasındaki makası çok açmaları talimatı verildiği için ,ekrana sadece satış emirleri geldiği,bunu karşılayan alım emirleri olmadığı için döviz kurları çok sert düştü.

    -Yeni uygulama tek şartta başarılı olabilirdi.Eğer Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşma yaptığı gün,o günün merkez bankası kurundan döviz tevdiat hesaplarının TL'ye çevrilebileceğini söyleseydi,muhtemelen çok sayıda hesabın TL hesaplara dönüştürüldüğünü görebilirdik.Ama şimdi böyle bir ihtimal yok,13,14,15 ve daha yüksek seviyelerden döviz alanların 11.5 TL paritesinden döviz hesabını TL'ye çevireceğini beklemek hayal görmek olur.Çünkü uzun yıllardır döviz pozisyonunda kalan yatırımcıların ,-küçük miktarlarda zor durumda kalmış istisnalar dışında- zararına satış yapmadıklarını görüyoruz.En yakın örneği 2018 yılında dolar 7.2 TL'lere kadar yükselmişti,ve sonra 6-6.5 TL arasında yurt içi yerleşikler tarafından çok miktarda döviz satın alınmıştı.Faizlerin yükseltilmesiyle ve merkez bankasının meşhur 128 milyar dolar satışıyla, dolar 2019 yılında 5.1 TL seviyelerine kadar düştü ,ama döviz pozisyonunda olanlar zararına satmak bir yana ,dövizin fiyatını ucuz buldukları için pozisyonlarını sürekli artırdılar .İşte döviz fiyatı düştükçe döviz tevdiat hesapları rakamları ne olmuş,ispatı:
    2018 ağustos:186.291
    2018 aralık:189.425
    2019 aralık:220.385
    2020 aralık:258.528 milyar dolar.

    -Ekonomi yönetimine tavsiye;bu tür "şapkadan tavşan çıkartma" yöntemleri yerine niye bu kadar büyük tutarda paranın dövize yöneldiğini analiz etmek ve politikalarını ona göre oluşturmak olmalıdır.
    Dövizde pozisyon alanlar kabaca 2 gruptan oluşuyor:Birinci grup,kendisini güven içinde hissetmeyen,kendisi ve ailesi için gelecek kaygısı taşıyan kişiler..Çünkü ülkede hukukun üstünlüğü yok,bir haksızlığa uğranıldığında hakkını teslim edecek bağımsız tarafsız bir yargı yok,demokrasi yok,temel hak ve özgürlükler baskı altında,demokrasilerdeki dengeleme ve denetleme mekanizmaları,güçlerin ayrılığı mekanizmaları tamamen ortadan kalkmış,tüm güç tek elde toplanmış durumda,yargı kararı olmadan gerçek kişilerin ve şirketlerin varlıklarına idari kararlarla el konulabiliyor.Sonuç olarak kendini güvende hissetmeyenlerin bir bölümünü varlıklarını sistem dışına çıkarmış,bir bölümü de her an çıkarmaya hazır şekilde kapıya yakın oturarak gelişmeleri dikkatle izliyor.Bu kesimin ,yeni getirilen opsiyon nedeniyle döviz pozisyonlarını TL mevduat pozisyonlarına dönüştürmeleri mümkün değil.Bu kesimi rahatlatmak için hukukun üstünlüğü,bağımsız ve tarafsız yargı,güçlerin ayrılığı,işleyen bir demokrasi ,şeffaflık ve hesap verilebilirlik,idarenin tüm işlerinin yargı denetiminden geçmesi,bürokrasinin iş dünyasına eşit pozisyonda durması,fırsat eşitliği...Bu alanlarda adımlar atılırsa bu grup zaten döviz pozisyonunda olmaz,ama mevcut politikaların devamında ısrar edilirse,bu kesim dövizin fiyatıyla ilgilenmez,onu sigortası olarak görür ,asla pozisyonunu bozmaz.
    Dövizde pozisyon alanlar içinde bir de ikinci grup var;Birikimlerinin enflasyonda erimemesi için,reel getiri elde etmek için döviz pozisyonunda olanlar var.Bu kesimin uygun döviz paritesi üzerinden TL mevduata geçmesi beklenebilirdi ama geçmeleri için ellerindeki dövizleri TL'ye çevirme paritesinin maliyetlerinn üzerinde olması gerekirdi,17' lerden 18' lerden dolar alıp 13' lerden 14 'lerden TL mevduata geçmeleri beklenemez.

    -Ekonomi teorisinde ;temel bir hipotez vardır: İmkansız üçleme ya da üçlü açmaz (impossible trinity ya da trilemma) hipotezine göre; sermaye hareketlerinin serbestliği, sabit döviz kuru ve bağımsız bir para politikası uygulaması aynı anda var olamaz.
    Bizim ekonomi yönetimimiz,tüm metalleri altına dönüştürmenin yolunu bulmaya çalışan simyacılar gibi,dünyada ilk defa bu teorinin yanlış olduğuna,sermaye hareketleri serbestken aynı anda hem faizi,hem de döviz kurlarını kontrol edebilecek bir yolu bulduğuna inanmış gözüküyorlar.Bunun için de ,bu amaç doğrultusunda son 1 hafta içinde 11.340 milyar dolar satarak ,net döviz yükümlülüklerini
    (-)90.498,121 milyar dolar kadar korkunç bir seviyeye kadar getirmiş durumdalar,ellerinde dövize dönüşterebilecekleri ise sadece net 24.280,636 milyar dolar altın varlık var,buları satsalar dahi yine de geride (-)66.217,486 milyar dolar döviz yükümlülük kalıyor.Umulan bu yapılan döviz satışlarını dövizden TL'ye çevrilecek hesaplarla karşılamak.Ama çok muhtemel ki bu olmayacak,bu deneyin faturasını yine millet olarak hep beraber ödeyeceğiz.Halbuki döviz kurlarının olması gereken dengede olması,istikrarlı olması için,dövizde alınan pozisyonların çok azalması için , yukarıda yazılan ve hiç bir parasal maliyeti olmayan adımların atılması yeterli olacaktı.
    Çok teşekkürler bu yazı için, keşke daha çok kişi okusa yazılarınızı, başka ortamlarda kaynak vererek paylaşmamıza izniniz var mıdır? Daha çok okunan sitelerde yazmayı da düşünür müsünüz ya da yazıyor musunuz?
    O kadar faydalanıyorum ki yazılarınızdan, size destekte bulunmanın yolu var mı?

  6.  Alıntı Originally Posted by emregunes Yazıyı Oku
    Önemli olan açılan miktardan ziyade ne kadarının dolar mevduat bozulup açıldığı. Yoksa TL nın sisteme girmesi zaten çok önemli değil. TL de olan bu fiyattan zaten dolar almıyordu. Sisteme girip en azından dolar karşısında korunmuş olmaları mantıklı. Ama dolar satıp sisteme giren ben pek duymadım ve okumadım.
    Evet belirtmemişim aslında ama onu kastetmek istedim. MB'nin eline ne kadar döviz geçecek bu işten onu merak ediyorum, yaktıklarını geri yerine koyabiliyorlar mı?

  7.  Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    -Ekonomi teorisinde ;temel bir hipotez vardır: İmkansız üçleme ya da üçlü açmaz (impossible trinity ya da trilemma) hipotezine göre; sermaye hareketlerinin serbestliği, sabit döviz kuru ve bağımsız bir para politikası uygulaması aynı anda var olamaz.
    Bizim ekonomi yönetimimiz,tüm metalleri altına dönüştürmenin yolunu bulmaya çalışan simyacılar gibi,dünyada ilk defa bu teorinin yanlış olduğuna,sermaye hareketleri serbestken aynı anda hem faizi,hem de döviz kurlarını kontrol edebilecek bir yolu bulduğuna inanmış gözüküyorlar.
    Ona biz dörtleme diyelim, Türk usulü olsun, yanına enflasyonu da ekleyelim..

  8.  Alıntı Originally Posted by pilavli Yazıyı Oku
    Evet belirtmemişim aslında ama onu kastetmek istedim. MB'nin eline ne kadar döviz geçecek bu işten onu merak ediyorum, yaktıklarını geri yerine koyabiliyorlar mı?
    Ben geri koyabildiklerini sanmıyorum. Sebebi de şu. Bizim insanımız bir şeyin değeri düştüğü zaman ondan kopamaz. Bu hissede de böyle dövizde de böyledir. Aksine de alım yapar. Bu kazanılmış bir öğretidir bizde. Çünkü hep düşüşlerde malı satmayan ve üstüne alım yapanlar sonuçta kazanmışlar. Bunu ben değil grafikler ve açıklanan rakamlar söylüyor.
    MB önceki dönemde de döviz satarak kura müdahale etti. Sonuçlarını gördük. İnsanlarda bu psikoloji de yer etti.
    Yeni sisteme insanların inanması için önce hayat pahalılığının düşmesi gerekli . O zaman evet olumlu şeyler var denebilir. O da şu anda yok ne yazikki. Umarım olur.

Sayfa 1062/2139 İlkİlk ... 62562962101210521060106110621063106410721112116215622062 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •