Ahşap ev bizdeki coğrafya da kırsal bölgeler için uygun. Bakım maliyeti kullanılan ağaca göre değişir.
Şehir merkezlerine ahşap ev uygun değil, mutlaka beton yapılması lazım, ancak Londra daki gibi olursa beton 500 sene dayanır. Bizim betonlar 50 sene bile dayanamıyor, depremde de mezar oluyor.
Kırsalda örnek ahşap ev proje görmek istiyorsan bunu inceleyebilirsin. Bu ev en az 200 sene dayanır.
Bir ülkedeki yapılar o ülkenin doğal kaynaklarına bağlıdır. Ülkede hangi malzeme bol ise ona göre ev yaparsınız.
Sonra geçmiş deneyimlerinizden ders alırsınız.
Büyük yangın yaşamış şehirler ahşap tercih etmez. Deprem riski olanlar yığma yapı yapmayı tercih etmez.
Büyük ihtimal ikinci dünya savaşı bombardımanları sonrasında avrupada ahşap yapı ile ev yapan kalmamıştır.
Yüksek kat çıkmak istiyorsanız beton kullanırsınız. Gökdelen istiyorsanız. Çelik ağırlıklı çalışırsınız.
Sonuçta avrupanın en büyük 2. Ekonomisini oturup bizle kıyaslayacak halim yok. Sadece 5 yıl önce ihmaller zinciri sonucunda yanan binalarını paylaşabilirim.
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Grenfell_Kulesi_yangını
Tapatalk kullanarak iPhone 20 aracılığıyla gönderildi
Londrada deprem olduğunu duydun mu hiç?
Londranın deprem geçmişini ben de pek bilmem ama 43 yaşındaki Danimarkalı arkadaşımın depremin nasıl bir şey olduğunu bilmediğini, hayatında hiç deprem hissetmediğini söyleyebilirim.
1990'ların çürük binalarını savunacak değilim, ama şişlide1960'larda yapılmış olan binadaki dairemizin halen sapasağlam olduğuna, deprem ülkesi olmasak rahat 100 yılı tamamlayabileceğine eminim.
Şu 90'ların evlerinde gördüğümüz, demirleri paslandıran deniz kumu meselesi olmasa, şu an betonarme evleri kötüleyecek bir tek argüman bulamazdın.
Hayır evlere çamur atınca da elinize ne geçiyor anlamıyorum ki.
Tamam bütün evler çöp, ev alınmaz, hatta kiralık bile tutulmaz. Aniden yıkılır, ölürsünüz valla.
Bu kadar memnuniyetsizseniz evleri komple terk edip Kaddafi style takılsanız nasıl olur?
Türkler göçebe kültüründen kurtulabilmiş değiller. Burada 2 nesilden fazla devam edebilen bir şirket, işyeri bulmak zor. Gelişmiş ülkelerde ise 1800lü yıllardan kalan işi devam ettiren aileler var.
Zırt pırt darbe olup, evinden yurdundan sürülen insanların olduğu bir yerde stabil bir yaşam beklenemez.
Aile yapımız da, iş kültürümüz de, yapılaşma anlayışımız da bu durumun yansıması hep. Yarın kimin ne olacağı belli değil. 2-3 senede bir sınav sisteminin değişmesi, önceki ekonomik programın ilk senesi bitmeden ekonomi bakanının çekip gitmesi vs hep bu yüzden.
Olaya yeniden emlak tarafından bakacak olursak, insanımızın kültür seviyesi de bir başka sebep. Gecekonduda, köy evinde büyümüş, dünyada olan bitenden bihaber insanların Londra gibi bir şehirde yaşamak gibi bir beklentileri de yok.
Borsadaki para konuta kaçacak diye fena korkmuşa benziyor.
https://twitter.com/TebernKireci1/st...90286428467211
Tebernüş efendinin son 2 yıldır konut ile ilgili görüşlerini ciddiye almadığımı, onun artık borsacı olduğunu geçmiş mesajlarımda söylemiştim değil mi?
Borsacılar ve foncular konut kampanyasını sosyal medyada sulandırmak ve hatta engellemek için elinden gelen her şeyi yapacaklar. diye de söylemiştim değil mi...?
----------
Yazdıklarım kişisel görüşlerim olup asla yatırım tavsiyesi değildir
“First of all, never play macho man with the market. Second, never overtrade.” – Paul Tudor Jones
|
|
Ben mühendisim, hesap benim işim. Sen burada kim doğru, kim yanlış, karar verecek merci değilsin. Varsa bir hesabın ortaya koyarsın, forumda isteyen benim hesabıma güvenir, istemeyen başkasının.
Bu arada mefhumu muhalif, benim yaşam felsefemin yanında çok basit kalır. Ben felsefem diyalektik materyalizmdir.
Yazdıklarım kendi görüşümdür, Yatırım tavsiyesi değildir.
Yer İmleri