Sayfa 1287/2454 İlkİlk ... 2877871187123712771285128612871288128912971337138717872287 ... SonSon
Arama sonucu : 19629 madde; 10,289 - 10,296 arası.

Konu: ...:::vobelıt:::...

  1. #10289
     Alıntı Originally Posted by yemekci Yazıyı Oku
    Sn Hocam.
    Bankalardaki tahsili geçikmiş alacak tutarları durumu şuan nedir.
    Rakam bellimidir.
    Kişisel olarak o tarafta çok ciddi iyileşme olmuş olacağını düşünmekteyim.
    Bizi aydınlatırsanız seviniriz.
    Şimdiden Teşekkür ederim

    SM-G975F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Toplam kredilere oranla:

    Tahsili gecikmiş alacaklar:%2.8
    Yeniden yapılandırılan krediler:%6.0
    Yakın izlemedeki krediler:%10.0(Yeniden yapılandırılan krediler de bu kaleme dahil)

    Kaynak:27 Mayıs 2022 tarihinde TCMB tarafından yayınlanan finansal istikrar raporu(Mart 2022 sonu itibariyle)

    Yorum:TL kredilerde sorunlu kredilerde bir miktar iyileşme olduğu konusunda sizinle aynı görüşteyim.Sebebi çok yüksek enflasyon ortamında borçların reel değerinin azalması.Şu anda merkez bankası sitesine baktığımızda TL cinsinden ortalama kredi faizi %23,mevduat faizi %16.Bir şirket %23 faizle kredi ile mal alıp 1 yıl sonra %100-%150 fiyat farkıyla sattığında,borcunu reel olarak azaltabiliyor,borcun özkaynaklarına oranı düşüyor.Banka da mevduat sahibinden %16 faizle,merkez bankasından %14 faizle aldığı parayı %23 faizle satarak para kazanıyor.Sonuç olarak mevduat sahiplerinin çocuklarının eğitim parası,ilerde bir sağlık problemi olduğu zaman,düşük emeklilik maaşına ilave katkı gibi nedenlerle tasarruf etmeye çalıştığı paralar çok yüksek enflasyon ortamında reel olarak eritlerek , bir "servet transferi" ile şirketlere ve bankalara aktarılmış oluyor.Kötü yönetilip piyasadan elenmesi gereken şirketlerin sahiplerinin cebine para konuyor ve bozuk olan gelir dağılımı daha da bozulmuş oluyor.
    Ama bu durumdan esas kazançlı olanlar kredi alabilen şirketler ,bankalar değil.Sayfanın yukarısında yazdığım gibi;yüksek enflasyon ortamında borçlu sanayi şirketlerinin enflasyonun altında kredi faizleri ile borçları reel olarak azalırken,arsa,teçhizat ve duran varlıkları da enflasyon ortamında değerleneceği için kazançlı çıkarken,bankaların sermayesi neredeyse tamamen para olduğu için yüksek enflasyon ortamında değeri reel olarak azalır,eğer enflasyon muhasebesi uygulanmaz ise,çok yüksek kar etmiş gibi bir de bunun vergisini verir.

     Alıntı Originally Posted by deniz43 Yazıyı Oku
    https://www.dunya.com/finans/haberle...-haberi-659114

    Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ: Yüzde 70'lerde enflasyon sürdürülebilir değil

    Garanti BBVA Genel Müdürü Baştuğ, bankacılık sektöründe sermaye getirilerinin yüzde 40'larda, enflasyonun ise yüzde 70'lerde olduğunu belirterek, bunun sürdürülebilir olmadığını söyledi.
    Baştuğ, "Enflasyon oranının yüzde 70'e geldiği bir dönemde bankaların gelirleri mutlak değer olarak artıyor ama enflasyonun altında. Dolayısıyla böyle devam ederse bankacılık sermaye olarak ileriki dönemlerde zorlanacak" dedi. Baştuğ, "Çünkü banka karları, sermaye getirileri yüzde 40'larda, enflasyon yüzde 70, sürdürülebilir değil"
    Baştuğ, Türkiye'de enflasyon muhasebesi ile alakalı otoritelerde henüz verilmiş bir kararın olmadığını belirterek, "Biz lokal olarak enflasyon muhasebesini şu an uygulayamıyoruz. Fakat IFRS kuralları gereği BBVA enflasyon muhasebesi ile bizi konsollide ediyor. Yani biz Türkiye'de kendi bilançomuzu çıkarıyoruz, onlar buna enflasyonu uygulayarak konsolide ediyor" diye konuştu.
    Tabii,yukarıda yazılanlar sadece TL krediler için geçerli,döviz cinsinden krediler ise ,enflasyon ortamında da reel değerini koruyor ve şirketlere yukarıda ifade edildiği gibi bir "servet transferi" avantajı sağlamıyor.

  2. #10290
    Degerli yorumlariniz icin cok tesekkurler Deniz bey iyi pazarlar dilerim saygilar

    https://www.paraanaliz.com/2022/ekon...cildi-g-31082/
    Super bonoran vazgecildigi haberi
    Sedat peker de 6 kasimda erken secim olacagina iliskin twit atmis
    https://twitter.com/VATANPERVEr007/s...wxyjebWAA&s=19
    yazdıklarım tamamen kişisel yorumlarım olup hiçbir şekilde yatırım tavsiyesi değildir ... sizi mutlu edecek ninja yolunu kendiniz çizmeniz dileğiyle...

  3.  Alıntı Originally Posted by yemekci Yazıyı Oku
    Sn Hocam.
    Bankalardaki tahsili geçikmiş alacak tutarları durumu şuan nedir.
    Rakam bellimidir.
    Kişisel olarak o tarafta çok ciddi iyileşme olmuş olacağını düşünmekteyim.
    Bizi aydınlatırsanız seviniriz.
    Şimdiden Teşekkür ederim

    SM-G975F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Benim gördüğüm iki kesim için ayrı durumlar var. Firmalar için avantaj hammadde alıyor ekipman mülk alıyor enflasyonun altında ve fazlası ile kazanıyor. Çalışan kesim küçük esnafın durumu ise berbat çoğunun üç beş kredisi var bir çoğunun kredi kartı ful. Bunların bu borcu ödemesi mümkün değil. Çünkü gelirleri giderlerinden çok az. Hatta krediyi ödemeyi geçin bunların gelirleri gıda kira faturayı ödemiyor. Kredi kartında asgari olayı var böyle devam ediyor bir kısmı

  4. Iki uc kredi karti ile borcunu donduren bir kesim vardi, onlar kayboldu.

    Ozellikle memurlar borclarini bu sekilde oteliyordu.Simdi ne yapacaklar bilemem.

    Isci memur emekli disinda herkese bol para kredi var, bunlara yok..! Bunlara verecegi parayi yurt disina istifliyor.

    Bu kacirilan paralarin dekontunu gosteriyor adam, manevi tazminat davasi aciyorlar hem de 1 Milyon liralik.

    Hukuk, iktidarin fahisesi dir derlerdi, dogruymus. Simdi bu hakim ve savcilar nereye nasil kacacaklar. Hadi cocuklari gonderdin ABD'ye Ingiltere'ye, soyadlarini da degistirecekler mi ?

    Bir evlada birakilacak en kotu miras bu olsa gerek.

    Serefsizin kizi oglu olarak koca bir omur yasayacaklar.

    Kolay degil.

  5. Sevgili Deniz43,

    bu soruyu özelden de sorabilirdim ancak buradan sorarak belki diğer üyeler de fikirlerini beyan ederler diye buradan sormayı uygun gördüm.

    son merkez bankası toplantısından sonra kendisini "muhalif" olarak tanımlayan kişiler (esnaf - toptancı- bavul ticareti) devletin çok borçlandığını iç talebin tamamen bittiğini sadece dışarıya çalıştıklarını ve mevcut hükümet giderse yerine gelecek olan hükümet durumu daha da kötü yapacağı minvalinde şeyler söylediler. Bendeniz bu tarz şeylere "lakırdı" diyorum.

    ancak konuşma sırasında şöyle bir yere gelindi. bu noktadan sonra iç piyasada ücretlerin ne olduğu önemli değil, herkes serbest piyasa usulü iş vereni ile pazarlık yapacak ve koparabildiğini alacak. Bundan dolayı insanlar kendisini geliştirmeye başlayacak.

    sizce Türkiye' de çalışanlar özel sektörde devletin ve iş verenin belirlediği haklardan daha fazlasını enflasyon sebebiyle talep edip (sendikalar) alabilirler mi ?

    Not: bazen atm lerde ilanlar görüyorum, tekstil atölyesinde günlük çalışacak usta aranıyor(iş tanımlarını belirtiyorlar aklımda yok şuanda) şeklinde verilen ücretler ustalar için günlük 300 tl. aynı ilanlda en vasıfsız adama günlük 150 tl veriyorlardı.

  6. #10294
     Alıntı Originally Posted by vicont Yazıyı Oku
    Sevgili Deniz43,

    bu soruyu özelden de sorabilirdim ancak buradan sorarak belki diğer üyeler de fikirlerini beyan ederler diye buradan sormayı uygun gördüm.

    son merkez bankası toplantısından sonra kendisini "muhalif" olarak tanımlayan kişiler (esnaf - toptancı- bavul ticareti) devletin çok borçlandığını iç talebin tamamen bittiğini sadece dışarıya çalıştıklarını ve mevcut hükümet giderse yerine gelecek olan hükümet durumu daha da kötü yapacağı minvalinde şeyler söylediler. Bendeniz bu tarz şeylere "lakırdı" diyorum.

    ancak konuşma sırasında şöyle bir yere gelindi. bu noktadan sonra iç piyasada ücretlerin ne olduğu önemli değil, herkes serbest piyasa usulü iş vereni ile pazarlık yapacak ve koparabildiğini alacak. Bundan dolayı insanlar kendisini geliştirmeye başlayacak.

    sizce Türkiye' de çalışanlar özel sektörde devletin ve iş verenin belirlediği haklardan daha fazlasını enflasyon sebebiyle talep edip (sendikalar) alabilirler mi ?

    Not: bazen atm lerde ilanlar görüyorum, tekstil atölyesinde günlük çalışacak usta aranıyor(iş tanımlarını belirtiyorlar aklımda yok şuanda) şeklinde verilen ücretler ustalar için günlük 300 tl. aynı ilanlda en vasıfsız adama günlük 150 tl veriyorlardı.
    Üzerinde sayfalar dolusu çok şey yazılabilir,ama kısa satır başlarıyla ifade etmeye çalışayım;

    -Türkiye'de sendikaların gücü kalmadı,önemli bir kısmının yönetimi iktidar partisi tarafından kontrol ediliyor,DİSK gibi bağımsız olanların ise üye sayısı oldukça azaldı,işçinin en büyük silahı grevdir ama hükümet grevlere izin vermiyor,sürekli erteliyor,sonuçta şu anda özgürlüklerin ve temel hakların kısıtlı olduğu bir ortamda çalışanların pazarlık gücü yok,işverenin verdiğinden fazlasını alma şansları oldukça düşük.

    -Kişinin kendisini geliştirebilmesi de alınan eğitim ile bağlantılıdır.matematikte örneğin "üçgenin iç açıları toplamı 180 derecedir" derken,parça-bütün, sebep-sonuç gibi ilişkilerden giderek problem çözerseniz,hayatınızın ilerleyen yıllarında gerçek problemlerle karşılaştığınızda farkına varmadan kazandığınız problem çözme yeteneği ile benzer anolojiler kurarak problemlere çözüm getirirsiniz.
    Eğitimin temel amacı- bana göre- sonsuz bilgi kaynağı içinde diğerlerini eleyerek doğru ve gerekli olana nasıl ulaşılacağını öğrenmek,ulaşılan bilgiyi analiz etmek,işlemek,senteze gitmek ,yorumlayarak sonuçlar elde edebilecek formasyona sahip olmaktır.Meslek sahibi olmak ise eğitim sürecinin bir yan ürünüdür.
    Şu anda eğitim durumu öyle içler acısı duruma geldi ki,4 işlemi yapmaktan aciz birisi liseden mezun olabiliyor,1 tane matematik ve fizik ,kimya sorusunu cevaplandıramadan fen fakültesine,mühendislik fakültesine girebiliyor.Ve küçük yerleşim yerlerinde açılan "tabela üniversiteleri"nden çok yetersiz olarak diploma alabiliyor.Fransada 34,ingilterede 33,italyada 17 tıp fakültesi varken bizde 126 tıp fakültesi açılmış ama bir sonda takmasını bilmeyecek kadar çok yetersizler.Eskiden,istanbul,cerrahpaşa,hacettepe, ankara tıp fakülteleri -nobel ödüllü Aziz Sancar'ın da ifade ettiği gibi" çok iyi eğitim verirlerdi,şimdi bu fakülteler de çölleşmiş durumda.Evrensel ölçülere yakın bir avuç orta ve yüksek eğitim kurumu kalmış durumda oralardan mezun olanlar da yurt dışına gidiyorlar.
    Kendini geliştirmek isteyen nasıl geliştirecek,önce nitelikli donanımlı eğitimciler lazım,özellikle üniversitelerde çok az kalmış durumda,ilk ve orta eğitimde ise bir avuç okulda mevcut.

    -Önceki sayfada detaylı ifade ettim sadece düşük kur ve düşük ücretlerle "bengaldeş,pakistan ,kamboçya" gibi toplumun geniş kesimlerinin sefalet içinde yaşadığı bir ülke olamayız,sosyal patlamalar olur.Ülke ekonomisi şu anda enkaz halinde ,Cumhuriyetin 100 yıllık birikimi satılmış,boğazımıza kadar borca gömülmüş,merkez bankasının kasası boşalmış,üretimimizin %70'i dışa bağımlı hale gelmiş,kurumlarda iş bilen liyakatlı kadrolar kalmamış ağır bir tablo var.Ama bu hükümet giderse gelenin zamanında daha kötü olacağı görüşüne katılmıyorum.2000 yılından önce eğitim hayatını tamamlayan,çok iyi eğitim almış hem yurt içinde hem de yurt dışında önemli başarılara atmış her meslek grubunda insan kaynağımız var.Ama bir 10 yıl daha geçerse bu nesil iş hayatından çekilip emekli olacağı için artık ülkeyi bataktan çıkaracak bir kadro kurmak mümkün olmayacak.Tabii,iktidar değişir,yeni gelen de liyakat yerine eş-dost partilileri kilit görevlere getirirse o zaman daha da dibe batabiliriz.

  7. Sn. Vicont,

    Cok detay vermeyeyim ama genel olarak mühendislik ile iştigal eden bir vatandaşım.

    2018 kur şoku ike beraber, ülkemizde, dünyadaki ederimizin yarısına çalışmaya başladık.

    Dünyadaki ederinin yarısına ben kendi ülkemde çalışırım. Bazı arkadaşlar calismayiz dediler. Ülkemizden malesef gittiler.

    2021 kur şoku sonrası, 1/4 maaşa çalışmak zorundayız.

    Ben 1/4 maaşa da ülkemde çalışırım. Ama artık bir koşulum var. Müteahhidin kısa pantolonlu cocugu da, hiç bir vasfı olmayıp bilmemkimi tanıyan çakal da, ülkenin bütün yelpazesinde sağ sol demeden hunharca gözünü ülkeyi yemekle bozmuş siyasetçi de, devlet ihalesi ile semiren de, özelde ihracat için çalışan da sıkıntı çekecek. Ben çocuğumun geleceğini düşündüğüm kadar o da düşünecek. Ben arabaya binemiyorsam o da binemeyecek. Yani millet olarak zor günde elimizi taşın altına koyacak isek ilk ben koyarım. Soralım sizce durum böyle mi şu an?

    Baktım öyle bir ortam yok, halim vaktim de çok kötü olmamasına rağmen, emeğinin hakkını almak ve çocuklarıma kaliteli bir eğitim sağlamak amacı ile yurt dışına yerleştim. İlkesel bir karardır. Kendini enayi gibi hissedip hissetmemekle alakalıdır. Gelince de gördüm vatan hasreti zormuş, her yerin derdi sıkıntısı varmış, bunları da göze almış idim ve rahat geçiş oldu diyebilirim çünkü kendi vatanında zoruna giden şey burada gitmiyor insanın beklentin ona göre oluyor. (Not: Çok iyi bir teklif almıştım. Her şey iyiyken dahi öyle bir teklif alsam kendi adıma kesinlikle gitmek isterdim. Ancak aile vs.. girince ne karar verirdim bilemiyorum.)

    Yazının özeti, sendika mendika yok. Beyaz yaka kendini işçi den fazla bir şey zannederek kibirlendi, ama beyaz yaka işçi nin hasıdır. Buna karşılık kültürlü ve eğitimli olduğu için, cesaretli olmalı ve kendisini kimsenin korumadığı bilinci ile eğer gerçekten kıymetli ise kıymetinin bilindiği yere gitmelidir. Bunu hem kendi hem de kalanlar için yapmalıdır. Çünkü kalanların kıymeti de gitmesinler diye daha çok bilinir. Sendika bu işte bizim için.

    Çünkü ülkemiz çok büyük ve güçlü bir devlet. Devlet istese kimse gitmez. Kimse de ülkesinden gitmeyi istemez. Devletimiz gereğini yapsın burada Deniz hocamızın çok da güzel yazdığı gibi, bizler de koşa koşa geri gelelim huzur içinde vatanımızda yaşayalım.
     Alıntı Originally Posted by vicont Yazıyı Oku
    Sevgili Deniz43,

    bu soruyu özelden de sorabilirdim ancak buradan sorarak belki diğer üyeler de fikirlerini beyan ederler diye buradan sormayı uygun gördüm.

    son merkez bankası toplantısından sonra kendisini "muhalif" olarak tanımlayan kişiler (esnaf - toptancı- bavul ticareti) devletin çok borçlandığını iç talebin tamamen bittiğini sadece dışarıya çalıştıklarını ve mevcut hükümet giderse yerine gelecek olan hükümet durumu daha da kötü yapacağı minvalinde şeyler söylediler. Bendeniz bu tarz şeylere "lakırdı" diyorum.

    ancak konuşma sırasında şöyle bir yere gelindi. bu noktadan sonra iç piyasada ücretlerin ne olduğu önemli değil, herkes serbest piyasa usulü iş vereni ile pazarlık yapacak ve koparabildiğini alacak. Bundan dolayı insanlar kendisini geliştirmeye başlayacak.

    sizce Türkiye' de çalışanlar özel sektörde devletin ve iş verenin belirlediği haklardan daha fazlasını enflasyon sebebiyle talep edip (sendikalar) alabilirler mi ?

    Not: bazen atm lerde ilanlar görüyorum, tekstil atölyesinde günlük çalışacak usta aranıyor(iş tanımlarını belirtiyorlar aklımda yok şuanda) şeklinde verilen ücretler ustalar için günlük 300 tl. aynı ilanlda en vasıfsız adama günlük 150 tl veriyorlardı.
    SM-N985F cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.
    Son düzenleme : nosfecagri; 29-05-2022 saat: 18:32.

  8. Sayın Deniz 43 ve nosfecagri


    değerli yorumlarınız için teşekkür ediyorum.

Sayfa 1287/2454 İlkİlk ... 2877871187123712771285128612871288128912971337138717872287 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •