Sayfa 13/637 İlkİlk ... 311121314152363113513 ... SonSon
Arama sonucu : 5090 madde; 97 - 104 arası.

Konu: ...:::Beyaz Yaka için Yatırım Koçluğu...:::

  1. Temettü ve uzun vade yatırımcılığı konusunda da size katılıyorum. Bende bir beyaz yakalıydım.
    Bu platformda başka başlıklar altında pek çok kereler yazdık. Eşim ve ben çok uzun yıllar hisse biriktirdik. Aylığımızdan geriye ne kaldıysa o kadarlık hisse aldık. 21 yıl. Şimdi temettü gelirlerimiz emekli maaşlarımızın neredeyse iki kat fazlası.

    Yapabilen için çok ama çok iyidir. Ama müthiş disiplin ister.

  2. #98
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Istanbul
    Yaş
    64
    Gönderi
    35,285
    Basligi ilgi ile takip etmeye devam ediyorum.
    Ozgurluk icin sihirli formul yok.
    Gencken cok calisacaksin, cok kazanacaksin, az harcayacaksin, cok tasarruf edeceksin, akilli yatirimlar yapacaksin.
    Hayatta her seyin bir bedeli var.
    12 yasinda calismaya basladim.
    Akranlarim gezip tozarken, 3 ay yazliklarda yatarken ben calisiyordum.
    Hem okudum hem calistim.
    Pisman miyim?
    Hayir degilim.
    Kendi hayatim ile karsilastirabilecegim bir kuzenim var, o 54 yasinda ve hala calisiyor cunku calismak zorunda ama onun cocuklugu ve ergenligi benden daha guzel gecti bunu da kabul etmem lazim.
    Ama simdi sira bende diyorum.
    Syg,
    Sabir ve zaman: iste benim bahadir askerlerim.. TOLSTOY

  3.  Alıntı Originally Posted by ctugrul Yazıyı Oku
    Her çocuğun Fen Lisesi kazanabilecek kapasitesi elbette yok.
    Bu durumda ne yapalım, çocuğum Fen Lisesini kazanamıyorsa, İmam Hatip'e ben göndermek istemiyorsam ve devletin okullarında 50 ülke arasında hep sonlarda çocuk yetiştirildiğinide biliyorsam, çocuğumu bile bile lades deyip ateşemi atayım.

    Bazen gerçekler, düşüncelerle örtüşmüyor. Ülkedeki eğitim konusu, ben çocuğu özel okula göndermem demekle çözülecek bir durumda değil.

    Ayrıca ülkedeki sosyo-ekonomik dağılım o kdar çeşitliki, kaçımız devletin okuluna gönderipte çocuğun bu sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıklardan etkilenmeyeceği ni düşünebiliriz acaba. Burası , İsveç'te herkesin belli bir kültür ve ekonomiye sahip olduğu bir sosyal devlet ve toplum değil ki. Uçurumlar var arada, ailer ve bireylerin.

    Kaçınız bir aşiret reisinin veya mafya babasının veya başkaca bir dallamanın çocuğu ile çocuğunuzun yanyana olmasını kabul edebileceksiniz. Yada İstanbul'da okul önlerinde uyuşturucu trafiğine acaba çocuğum maruz kalırmı kaygısı yaşamayacaksınız?

    Hayattaki en büyük yatırım, çocuğa yapılan yatırımdır. Önce, kendi rızası ile değil biz istediğimiz için dünyada olan o çocuğa gerekli ve hakettiği eğitimi imkanlarımız ölçüsünde sağlamak zorundayız. 1 tane daha ev alacağım, dükkan almalıyım, temettü hissesine yoğunlaşayım diye çocuğu gücünüz varken olması gerekenin en iyisine göndermezseniz olmaz.

    Keşke eğitim sistemimiz bize bu olanağı sağlasada, bu konuşmalara gerek kalmasa.
    Sonra siz temettü hissesi ile yaşlılığınızı geçirirken, eğer o çocuk başınıza bela olmamışsa, kendi akran ve yaşıtları sizin zamanında ona sağlamadığınız eğitimle iyi yerlerdeyken kendisi sadece, eğer iyi bir evlatsa, yutkunur değilse size küfreder durur. Dahada kötüsü başınıza bela olur o temettü gelirinin sıcaklığı ile ılık ılık yaşamayı umduğunuz yaşlılık devrenizi size zehir eder. Zaten hakkaniyetli bir insan, çocuk kendine zehir etmese bile kendi buna ölene kadar hayıflanır.
    Aşiret resisi ya da mafya babasının çocuğu muhtemelen özel okula gider, devlet okuluna değil.

    Şaka bir yana demek istediğinizi anladım. Eğer çocuk iyi bir okulu kazanamadı ise ve gittiği okulda kötü bir arkadaş çevresi olacaksa, çocuğun geleceği için aile imkanı ölçüsünde özel okul seçeneğini düşünmeli çünkü ergenlik çağında edinilen kötü arkadaşların ve alışkanlıkların geri dönüşü olmayabilir.

    Yalnız çocuğa da her zaman herşeyin ailesi tarafından hazır sunulması gerektiği fikri aşılanmamalı, mesela iş ortamından tanıdığım bir büyüğümüzün yeğeni (anne-baba ayrı olduğu için dayısı olarak özel okul parasını hep kendi karşılamış) ilk-orta-lise-üniversite hep özel okullarda okumuş. Şu an ise boş geziyor, Uluslararası İlişkiler mezunu. Anlattıklarından anladığım Dışişleri Bakanlığı'nın bir sınavı varmış diplomat olmak için onu kazanamamış, başkada bir iş yapmam deyip boş geziyor. Şu an bekliyor ki kendisine bir sermaye verilsin, ticarete başlasın.

    Çocuk bu zihniyetle büyümüş şimdi, kendisinin mücadele etmesi gerektiğini bilmiyor. Onun gözünde aile her zaman kendisine bir imkan sunmalı.

    Düzgün bir devlet okulunda okuyan çocuk, gerçek hayata atıldığı gün sıradan bir özel okulda okuyan çocuktan bence daha avantajlıdır. Kimsenin kendisine birşey sunmayacağını, kendisinin mücadele ederek kazanması gerektiğini daha iyi bilir.

    Tabi tekrar söyleyeyim, Robert Koleji ya da muadili yabancı liseleri kastetmiyorum, orayı kazanan çocuk zaten rekabetin içinden geliyor. Sadece baba parasıyla zaten kimse oraları okuyamaz.

  4. #100
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Istanbul
    Yaş
    64
    Gönderi
    35,285
     Alıntı Originally Posted by ctugrul Yazıyı Oku
    Temettü ve uzun vade yatırımcılığı konusunda da size katılıyorum. Bende bir beyaz yakalıydım.
    Bu platformda başka başlıklar altında pek çok kereler yazdık. Eşim ve ben çok uzun yıllar hisse biriktirdik. Aylığımızdan geriye ne kaldıysa o kadarlık hisse aldık. 21 yıl. Şimdi temettü gelirlerimiz emekli maaşlarımızın neredeyse iki kat fazlası.

    Yapabilen için çok ama çok iyidir. Ama müthiş disiplin ister.
    Bence bu hedefe ulasabilmek icin gerekli tek ozellik hemen karsilik bekleme isteginin yani gavurlarin instant gratification dedikleri beklentinin olmamasi veya bastirilabilmesidir.
    Kucuk cocuklar uzerinde yapilan bir deney sonucunda ileride basarili ve zengin olabilecek cocuklarin bu ozellikleri ile digerlerinden ayrildiklari gorulmustur.

    Deneyin konusu ve ozelligi asagida anlatiliyor.

    The purpose of the original study was to understand when the control of delayed gratification, the ability to wait to obtain something that one wants, develops in children. The original experiment took place at the Bing Nursery School located at Stanford University, using children ages four to six as subjects. The children were led into a room, empty of distractions, where a treat of their choice (Oreo cookie, marshmallow, or pretzel stick) was placed on a table, by a chair.[1] The children could eat the treat, the researchers said, but if they waited for fifteen minutes without giving in to the temptation, they would be rewarded with a second treat.[1] Mischel observed that some would "cover their eyes with their hands or turn around so that they can't see the tray, others start kicking the desk, or tug on their pigtails, or stroke the marshmallow as if it were a tiny stuffed animal," while others would simply eat the marshmallow as soon as the researchers left.[1]

    In over 600 children who took part in the experiment, a minority ate the marshmallow immediately. Of those who attempted to delay, one third deferred gratification long enough to get the second marshmallow.[1] Age was a major determinant of deferred gratification.


    http://www.telegraph.co.uk/news/feat...successes.html

    Syg,
    Sabir ve zaman: iste benim bahadir askerlerim.. TOLSTOY

  5.  Alıntı Originally Posted by Ahmetg Yazıyı Oku
    peki devlet kendi katkisini durdurdugunda ben de ver o zaman parami ve senin katkilarini da bana ver dedigimde bana ne veriyor? Kendi koydugu parayi gerimi aliyor?
    Ahmetg 1 haftadır bütün topiklerde bes soracağınıza google'a be s yazsanız her şeyi öğrenirdiniz.

  6.  Alıntı Originally Posted by thron Yazıyı Oku
    sn. ahmetg,
    Farkındaysanız BES i tavsiye ederim demedim, herkesin şartları farklı, digger arkadaşlar da detayları yazmış.

    benim açımdan bakacak olursak

    - eşimin bes i onun için zorunlu bir tasarruf, kadınlara aylık ufak mablağlarda tasarruf yaptırmanın, pratikte yürüyen iki yolu var altın aldırmak veya BES tarzı maaştan direk kesinti. malum altın fiaytaları sebebi ile her ay altın almak pratikte çok mümkün olmuyor.

    -benim açımdan ise şirket katkısı olduğu için girmemek zaten mantıklı değil, benim nazarımda BES te biriken para benim emekliliğim için değil çocuğumun geleceği (eğitim, evlilik, ev alımı artık ne denk gelirse) kenara ayırdığım paradır.

    15 yıl sonra 50 me merdiven dayamışken çocuğumun masrafları için ne kadar çalışacak durumda olabilirim bilemiyorum bu yüzden BES benim için bir sigorta.

    özel okul konusunda açılmışken, etrafımda keşke çocuğu özel okullarda okutacağımıza parayı biriktirip ev alsaydık diyen o kadar çok insan var ki gelecekte bu iş nasıl yürür bilmiyorum.

    Şahsen lise öncesi çocuğu özel okula vermeyi lüks olarak görüyorum
    Ben sizin gibi düşünmüyorum.Bence çocuk için yapılabilecek en iyi yatırım eğitim için yapılan yatırımdır.Maalesef ülkemizde devlet okulları kanalıyla bu eğitimin yeterli olduğunu düşünmüyorum.Bahsettiğim sadece akademik eğitim değil,vizyonu olan ekol özel okullardan bahsediyorum.Zamanında verilmeyen iyi bir eğitim sonraki yıllarda milyonları verseniz bile fayda sağlamaz.

  7. #103
    Baslik icin tesekkurler Sn. Cautionary. Oldukca faydali paylasimlar var. Bastan sona yazilanlari okudum. Kendimi tanitacak olursam 32 yasindayim. Daha once 2 yil universitede arastirma gorevlisi olarak, sonra da bilimsel bir devlet kurulusunda 3 yil calistim. 2012 yilinda istifa edip, doktora icin yurtdisina gittim (geldim).

    Turkiye'deyken ailemin yaninda yasiyordum ve tasarruf nedir bilmiyordum. Kira ve baska masraflarim olmadigi icin aldigim maas dogrudan bana kaliyordu. Ilk yaptigim is kendime sifir bir araba almak oldu . Daha sonra yurtdisi seyahatleri, yeni cikan telefonlar, kebapcilar-kahveciler derken calisma hayati bunyeme once cok renkli, uzun vadede bir uyusturucu gibi zararli gelmeye basladi. Birkac yil sonra bunlar da anlamsizlasti. Bir yandan sikici bir is hayatiniz var, diger yandan bunu renklendirmek icin harcama yapmaniz gerekiyor. Eger bu sekilde devam etseydim, kapana kisilacagimi-tuzaga dusecegimi ve kurtulusun daha sancili olacagini bildigim icin risk alip ani bir kararla yurtdisinda doktoraya basladim.

    5 sene boyunca tum masraflari-borclari dusunce aylik ortalama 100 TL tasarruf ettigimi hesapladim. Komik degil mi? Simdi disari ciksaniz bir haftasonu, orta-iyi derecede bir lokantada yemek parasi. Tasarruf acisindan bosa gecen yillara uzulsem de en azindan hakkini verdim diyorum ve hevesim kalmadi. Sonra kendime yeni bir baslangic yapmaya karar verdim.

    4 yildir uzun vadeli yatirimcilik, 3 yildir da mevcut portfoyumle yola devam ediyorum. Arabam yok, Huawei marka cep telefonu kullaniyorum, Ryanair-Eurowings-Easyjet'teki firsatlari takip ediyorum. Kredi kartimi yok denecek kadar az kullaniyorum. Gelirimi Turkiye'ye kiyasla arttirdim ve masraflarim da bilincli tuketim sayesinde dustu. Aliskanliklarimdan cok fazla odun vermeden agresif sekilde tasarruf yapiyorum ama emekli olmak icin onumde hala uzun bir yol var. Birkac sene sonra vitesi dusurup daha hafif islerle mesgul olmayi hedefliyorum.

    Bana gore beyaz yaka icin en iyi yatirim kisinin marka degerini artirmasindan ve toplumun kisiye dayattigi kurallari hice saymasindan geciyor. Tutkularimizin esiri oldugumuz surece kolelik suremiz uzuyor. Eski Roma'daki köleler gibi para kazanip özgürlügümüzü satin almaya calisiyoruz. Aramizda bunu basaranlari okuyunca motivasyonum artiyor. Bakalim biz genclerden kacimiz bunu basarabilecek.

  8.  Alıntı Originally Posted by ctugrul Yazıyı Oku
    Okul ve eğitim konusu biraz daha kişinin şartlarına göre değişkenlik gösteren bir konu. Ülkedeki eğitim seviyesi gittikçe kalite anlamında düşüyor. Geçenlerde yapılan araştırmalarda, çocuklarımızın, sanıyorum 50 ülke idi, hemen her konuda sonlarda yer aldığı bilgisi paylaşıldı. İşin en hazin yanı, çocuklarımızın kendi ana dilinde okuduğunu anlamada da 45-46. sıralarda olması. Yani çocuklarımız kendi ana dilinde okuduğunu anlayacak bir eğitime sahip değil.

    Her çocuğun Fen Lisesi kazanabilecek kapasitesi elbette yok.
    Bu durumda ne yapalım, çocuğum Fen Lisesini kazanamıyorsa, İmam Hatip'e ben göndermek istemiyorsam ve devletin okullarında 50 ülke arasında hep sonlarda çocuk yetiştirildiğinide biliyorsam, çocuğumu bile bile lades deyip ateşemi atayım.

    Bazen gerçekler, düşüncelerle örtüşmüyor. Ülkedeki eğitim konusu, ben çocuğu özel okula göndermem demekle çözülecek bir durumda değil.

    Ayrıca ülkedeki sosyo-ekonomik dağılım o kdar çeşitliki, kaçımız devletin okuluna gönderipte çocuğun bu sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıklardan etkilenmeyeceği ni düşünebiliriz acaba. Burası , İsveç'te herkesin belli bir kültür ve ekonomiye sahip olduğu bir sosyal devlet ve toplum değil ki. Uçurumlar var arada, ailer ve bireylerin.

    Kaçınız bir aşiret reisinin veya mafya babasının veya başkaca bir dallamanın çocuğu ile çocuğunuzun yanyana olmasını kabul edebileceksiniz. Yada İstanbul'da okul önlerinde uyuşturucu trafiğine acaba çocuğum maruz kalırmı kaygısı yaşamayacaksınız?

    Hayattaki en büyük yatırım, çocuğa yapılan yatırımdır. Önce, kendi rızası ile değil biz istediğimiz için dünyada olan o çocuğa gerekli ve hakettiği eğitimi imkanlarımız ölçüsünde sağlamak zorundayız. 1 tane daha ev alacağım, dükkan almalıyım, temettü hissesine yoğunlaşayım diye çocuğu gücünüz varken olması gerekenin en iyisine göndermezseniz olmaz.

    Keşke eğitim sistemimiz bize bu olanağı sağlasada, bu konuşmalara gerek kalmasa.
    Sonra siz temettü hissesi ile yaşlılığınızı geçirirken, eğer o çocuk başınıza bela olmamışsa, kendi akran ve yaşıtları sizin zamanında ona sağlamadığınız eğitimle iyi yerlerdeyken kendisi sadece, eğer iyi bir evlatsa, yutkunur değilse size küfreder durur. Dahada kötüsü başınıza bela olur o temettü gelirinin sıcaklığı ile ılık ılık yaşamayı umduğunuz yaşlılık devrenizi size zehir eder. Zaten hakkaniyetli bir insan, çocuk kendine zehir etmese bile kendi buna ölene kadar hayıflanır.
    sn ctuğrul düşüncelerime tercüman olmuşsunuz.Bu güzel tespitlere katılmamak elde değil.bence ülkemizin en büyük sorunu eğitim.Bunda devletin şüphesiz büyük sorumluluğu var.Fakat sorumluluk bir okadar da bireylerden kaynaklanıyor.Adamın altında 250.000 tl değerinde araba var.çocuğu için yılda 15-20 bin lira harcamaktan imtina ediyor.Özel okula göndereceğime ev alırım araba alırım mantığı var oldukça eğitimde yerimizde saymaya devam ederiz.Ben de eğitim parasız,nitelikli ve devlet okullarından sağlansın isterdim. En iyi devlet okullarının bile imam hatip mantığı ile eğitim verdiği,milli eğitime tarikatların hakim olmaya çalıştığı bir dönemde devlet okullarından medet ummak fazla iyimserlik gibi geliyor.

Sayfa 13/637 İlkİlk ... 311121314152363113513 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •