Sayfa 15/23 İlkİlk ... 51314151617 ... SonSon
Arama sonucu : 179 madde; 113 - 120 arası.

Konu: Ayyıldız

  1. #113
    Borsanın uzun vadede rakibi , faiz....
    Razı olacağımız risksiz kazanç oranını faiz belirliyor.

    Tabii borsada kısa sürede köşe dönme heveslerimiz ve onları kullananların köpük hareketleri ayrı bir doktora konusu.

  2. #114
    loststation.... 28.3.2007 yılında yazmış.... 10 yıl önce...


    Bugün e kadar kaybetme sebeplerim ilk yıllarımdan başlarsak ;

    1-Şirket hakkında bilgi edinmeden primli kağıda balıklama dalmak,
    2-Ani ve sık pozisyon değiştirme,
    3-Her olumlu haberin söz konusu hisse üzerinde olumlu etki yaratabileceği yanılgısı,
    4-Geçmiş grafiklerdeki hareketlere kesin gözüyle bakıp, hissenin geleceğini bunun üzerinden tahmin etmeye çalışmak,
    5-Kârlı ve sağlam bir hisseyi ucuza alabilip, neden yükselmiyor diye sabırsızca ve aceleci davranarak kağıdı elden çıkarmak (Bu kaybetmekten ziyade kazanamama durumu için). Saygılar.

  3. #115
    legolastan....tkfen...günlük...


  4. paylaşımlar için teşekkürler
    @talebe ayı

    benim gibi talebeler için çok güzel dersler var.
    almasını bilene.

  5. #117
    Alarko topiğinde yazdım.... bakalım tahminim tutacak mı?

    Yıl içinde en düşük 3,30 lar da görülür mü...?

    Analiz;

    Önümüzdeki bir yılda kur euro /dolar paritesi oynaması dışında çok oynamayabilir. Hareketini yaptı.
    2016 yılında 2,91 den 3,51'e geldi. %20 arttı..... Bu büyük bir artış idi....

    Asgari ücret üzerinden hesabımı yapıyorum....

    2015 ocakta ....asgari ücret 460 dolar idi..... ihracatımız zorlanmaya başladı......
    ...cari açık sıkıntıya düştü.. Dolar çıktı ...
    Bugün.. Doların artışıyla birlikte asgari ücret 370 dolara geriledi ..... Emek-yoğun işlerin ihracat kabiliyeti arttı...

    Cari açık krizi önümüze çıkmayabilir....
    Doların daha fazla değer kazanması için sebepler ortadan kalktı....

    Önemli bir olay karşımıza çıkmaz ise, 31 aralık 2017 tarihinde doları en fazla... 3,75 seviyelerinde görmeyi ummaktayım....
    O da 3,51 olan yılbaşı fiyatına göre %7 gibi bir artıştır....

    Özetle Alarko, bugünkü pozisyonunu korursa , bağlı kuruluşlarının 31,12,2017 tarihinde kur farkından çok etkilenmesi düşük ihtimaldir.

    Kanaatindeyim.

  6. #118
    Enerji şirketleri.

    Her işin başı hammadde maliyeti......

    Doğalgazdan elektrik üretmenin kömüre göre ucuz olduğu dönemlerde yapılmış santraller şimdi oldular TİMURUN FİLLERİ.....

    Hükümet yerli kömürü ve bu timur fillerini bir nebze korumak için 2016 yılında ithal kömüre fon koydu.....
    İthal fiyatını 70 dolara tamamlayacak şekilde... Değişken ...
    ithal fiyat +fon = 70 dolar..

    İthal kömür yurt dışında 70 doların üzerindeki fiyatlara ne kadar yükselirse doğalgazlı elektrik santrali olanlar o kadar gün yüzü görecekler (tabii geçici bir ferahlama) ....

    Günümüzde dünyada enerji bolluğu var. Bu çerçevede kömür fiyatlarının çıkması değil de doğalgaz fiyatlarının düşmesi beklenebilir. Bu da ülkemiz için TANAP (azeri gaz) tamamlanması, İRAN ve RUSYA kaynaklarının ucuzlayarak bollaşması ve İSRAİL GAZI'nın (kalitesi düşük) çıkarılıp ülkemize getirilmesi ile olabilecek gibi .

    http://www.dunya.com/ekonomi/ithal-k...-haberi-331929

  7. #119
    deniz43 paylaşmış...dün- bugün....

    Hayır çok olumsuz verilerimiz olması gerekmez. Daha önce de bir çok kere yazdığım gibi dolar/tl paritesini belirleyen en önemli etken önce Fed'in parasal politikaları(Ve konjonktürel olarak şimdi ABD hükümetinin mali politikaları) ve buna bağlı olarak ''Benchmark'' ABD 10 yıllık tahvillerinin yönü ve ABD 10 yıllık tahvillerinden güç alan dolar endeksinin hareketi, daha sonra Türkiye'nin siyasi istikrarı huzuru , hükümetin yatırım yapılabilir şartları iyileştirmesi (evrensel hukukun tesisi,şeffaflık,bağımsız ve yetkin düzenleyici denetleyici kurulllar, herkesin eşit muamele görmesi, bürokrasinin hızlı işlemesi, yasaların ve mevzuatın istikrarlı olması 1 günde değişmemesi, diğer ülkelerin sağladığından aşağı kalmayacak ekonomik teşvikler ve hazır alt yapı ...), hükümetin populizm'den uzak Türkiyenin makroekonomik dengelerini gözetecek yönde kararlar alması, en son olarak da bizim merkez bankasının parasal politikaya ilişkin kararları ve ekonomimize ilişkin gelecek veriler takip eder.

    Yumuşak karnımız yukarıda da öncelik sırasını sıraladığım gibi, Fed'in parasal ABD hükümetinin mali politikalarına bağlı olarak ABD 10 yıllık tahvillerinin ve dolar endeksinin hızla yukarı gitmesi olur. Şirketleri aşırı borçlu, cari açık veren , yatırım yapılabilir ülke notunu kaybetmiş , borcunu çevirmek ve cari açığı finanse etmek için her yıl kabaca yeniden 200 milyar dolar borç bulmak zorunda olan bir ülke için bu, zorlaşan ve maliyeti yükselen borçlanma şartlarında Türkiyeyi dünyada sıkıntıya giren ülkeler listesinde liste başı yapar.

    Ben yıl sonuna kadar ABD'de enflasyonun %3' civarında gerçekleşeceğini , 10 yıllık tahvillerin de %3.5'ün üzerine çıkacağını tahmin ediyorum.Bu tahmin doğru çıkarsa ons altın fiyatında da gerileme beklerim.Ons altın fiyatını uzun vadede yükseltecek senaryo, ABD hükümeti vergi indirimleri ve altyapı harcamaları vasıtasıyla genişlemeci politikalar uygularken Fed'in hala parasal genişlemeci politikalar uygulamaya devam etmesi,bilançosunu küçültmemesi, politika faizinin negatif reel bölgede kalması olur. Hem parasal hem de mali genişleme politikası bir arada olmaz , olursa enflasyon kontrolden çıkar uçuşa geçer bu da dolar cinsinden ölçülen altın ve diğer emtia fiyatlarını artmasına neden olur.

    .........

    -ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselmesi,enflasyon beklentilerinin yükselmesinden kaynaklanıyor,dolayısıyla faizlerin yükselmesi tahvillerin değerini düşüreceği için tahvillerden çıkış oluyor.

    -Tahvillerin ABD bankalarının bilançolarında payı oldukça sınırlı ama diğer taraftan faizlerdeki genel yükselişin ve regülasyonların gevşetilmesinin banka bilançolarına çok olumlu etki yapacağı beklentisi var, bu yüzden son dönemde borsalarda en çok talep gören sektörlerden biri de bankacılık sektörü.

    -ABD'nin makroekonomik göstergeleri normalleşti, verileri iyi geliyor, Fed'in hatalı politikaları nedeniyle biraz varlık balonu oluşmuş olsa bile bu en azından gelecek yıl sonuna kadar kriz çıkaracak büyüklükte değil, eğer Fed politika faizini negatif reel bölgeden çıkarırsa oluşan balon da inebilir. Avrupa'ya gelince orada ABD ekonomisi seviyesinde bir iyileşme olmasa da ekonomi resesyon ortamından çıktı, küçük de olsa bir büyüme %2'ye ulaşmış bir enflasyon var, yavaş yavaş toparlanma işaretleri var orada da gelecek yıl sonuna kadar bir ekonomik kriz beklemiyorum. Çin'e gelince, Çin şeffaf bir ekonomi değil,yayınladığı istatistiklerin güvenirliği konusunda ciddi kuşkular var,her şey komünist partisinin ilgili organlarının denetiminde.Diğer taraftan resmi istatistiklere göre bile dünyada ülke bazında en yüksek şirket borçluluğuna Çin şirketlerinin sahip olduğunu(İkinci sırada da türk şirketleri var), bir çok yatırımın verimsiz alanlara gittiğini büyük bir atıl kapasite oluştuğunu,emlak balonu oluştuğunu biliyoruz.Dolayısıyla Çin için bir risk var ama burada bir kriz çıksa bile muhtemelen ''kol kırılır yen içinde kalır'' anlayışıyla mümkün olduğu kadar dışarıya yansıtmamaya çalışacaklardır, biz böyle bir durumun oluştuğunu ancak Çin'in emtia talebinin düşüşünden anlayabileceğiz. (Çin'in temel çıkmazı ihracata dayanan yüksek hızlı büyüme modelinin sınırlarına dayanmasıdır, Çin 1996 yılında 183 milyar dolar olan yıllık ihracatını 2016 yılında 2.094 trilyon dolara çıkarmış durumda yani son 20 yıl içinde 11.44 kat arttırmış,önümüzdeki 20 yıl içinde de aynı oranda arttırıp yıllık ihracatını 24 trilyon dolara yükseltebilecek bir dünya pazarı artık yok, dolayısıyla bundan sonra Çin'in iç tüketime daha ağırlık veren bir modele geçmesi gerekiyor ama o durumda bile artık eski yüksek büyüme oranlarını bu büyüklükte bir ekonomi için tutturmak zor, Çin'de bu geçiş döneminin sancıları yaşanıyor.)

    -Dün de ifade ettiğim gibi aynı anda hem parasal politikalarda hem de mali politikalarda genişleme yolu izlenmez, böyle bir şey olursa enflasyon kontrolden çıkar, hem faiz yüksek olduğu için dışarıdan gelen ''carry trade'' parası ile dolar endeksi yükselir hem de tahvil faizleri yüksek olsa da çok hızlı yükselen enflasyon beklentilerinin gerisinde kalacağı için enflasyondan korunma amacıyla ons altına da talep olur yani hem dolar endeksi hem de ons altın aynı zamanda yükselebilir.

    Ama mali politikalarda genişlemeci bir yol izlenirken senkronize biçimde parasal politikalarda daraltmaya gidilirse talep üzerinden enflasyon artış beklentileri sınırlanır,enflasyondaki yükseliş beklentisi tahvil faizinin altında kalmaya devam ederse altına talep olmaz, altın fiyatı artmaz hatta ons altının fiyatında bu durumda gerileme olabilir. Tabii bu yorum ekonomik parametreler için geçerlidir; büyük devletler arasındaki savaşlar , doğal afetler,büyük kıtlıklar gibi olağanüstü durumlarda altın talep görür.

  8. #120
    deniz43 yine yazmış...6656da vobda..


    Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2016 yılı Aralık döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 668 bin kişi artarak 3 milyon 872 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 1,9 puanlık artış ile %12,7 seviyesinde gerçekleşti. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik oranı 2,2 puanlık artış ile %14,9 olarak gerçekleşti.

    İşsizlik rakamları gerçekten can acıtıcı son derece kötü bir seviyeye geldi.

    Dünyanın en büyük 5 ekonomisinde işsizlik oranları:
    United States
    % 4.70
    China
    % 4.02
    Japan
    % 3.00
    Germany
    %3.80
    United Kingdom %4.80



    Veri,son derece kötü.Mevsimsellikten arındırılmış tarım dışı işsizlik bile %14.3.Yıl sonunda da bu rakamın altında bir işsizlik oranı beklemiyorum.


    Yıl sonunu bekleyeceğiz...

Sayfa 15/23 İlkİlk ... 51314151617 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •