Sayfa 1552/2317 İlkİlk ... 5521052145215021542155015511552155315541562160216522052 ... SonSon
Arama sonucu : 18533 madde; 12,409 - 12,416 arası.

Konu: Nuri ile Ayva Tatlısı: Dikkat çiğ yemeyiniz!



  1. AB’de Slovakya depremi: Rusya yanlısı Robert Fico seçimleri kazandı.

    Seçim sonucu, AB'de alarm zillerini çaldırdı. AB ülkeleri siyasilerinden ardı ardına "son derece endişeliyiz" açıklamaları.

    Robert Fico, Macaristan Başbakanı Orbán'ın solcu versiyonu olarak tanımlanıyor.

    (Not: AB içerisinde, Rusya ile dengeli siyaset izlenmesini ve ABD değil de AB'nin çıkarlarının öncelenmesini savunanlara "Rus yanlısı" yaftası yapıştırıldığını belirtmekte fayda var).

    AB ve NATO’nun ‘küçük ancak stratejik’ üyesi Slovakya’daki seçimlerde, Ukrayna'ya yardıma karşı çıkan, LGBTQ+ ve göçmen karşıtı popülist parti lideri, eski Başbakan Robert Fico, seçimlerde beklenenin de ötesinde bir zafer elde etti.

    Slovakya’daki bu gelişme Macaristan’ın milliyetçi Başbakanı Viktor Orban'ın engellemeleri nedeniyle zaten son derece karmaşık hale gelen AB’nin yönetimini daha da olanaksız hale getirecek.

    AB ve NATO üyesi olan 5,5 milyon nüfuslu bu ülkede yapılan oylama, Slovakya'nın Batı yanlısı çizgisinde mi kalacağı yoksa Rusya'ya mı daha fazla yöneleceğinin belirleyicisi olarak görülüyordu.

    Sonuçta korkulan oldu ve Ukrayna, Macaristan ve Polonya’ya sınır olan Slovakya, seçimini 59 yaşındaki “solcu Orban” dan yana yaptı.

    Ülkede son derece tartışmalı, “dezenformasyonlar ve deep-fake karalamalarla” geçen seçim kampanyası boyunca, Fico, Ukrayna'ya askeri yardıma son verilmesini, çünkü bunun “yalnızca çatışmayı uzatmasından başka bir işe yaramadığını”, Avrupa Birliği'nin silah sevkiyatını artırarak çatışmanın tırmanmasını körüklediğini savundu. “Avrupa'ya Rusya'dan daha fazla zarar veren yaptırımlara” karşı çıkılmasını istedi. Moskova ile “ilişkilerin normalleştirilmesinden” yana olduğunu savundu. ABD'nin Slovakya'da askeri üsler işletmesine izin veren güvenlik düzenlemelerini de gözden geçireceğini söyledi.

    Robert Fico, Pazar günü gazetecilere verdiği demeçte, "Slovakya ve halkının Ukrayna'yla ilişkilerinden daha büyük sorunları var" dedi. Ukrayna'nın "herkes için büyük bir trajedi" olduğunu sözlerine ekleyen Fico, "daha fazla cinayetin kimseye faydası olmayacağı için barış görüşmeleri yapılması" çağrısında bulundu.

    Pek çok analist Robert Fico’nun, Slovakya'nın dış politikasını Macaristan Başbakanı Orban'a benzeyecek şekilde kökten değiştirebileceğini ve AB içinde Orban'la iş birliği yaparak anti-liberal bir eksen kurmaya çalışmasını bekliyor.

    Robert Fico da, Slovakya'nın dış politika yönünün değişmeyeceğini, çünkü "doğal olarak AB üyesiyiz” diyerek güvence vermeye çalışsa da, hemen arkasından eklediği "Bu tabii ki AB içinde hoşlanmadığım şeyleri eleştiremeyeceğim anlamına gelmiyor" sözü de Avrupa’daki endişeleri artırıyor.
    @erefefik

  2. Şenol Babuşcu
    @senolbabuscu
    Merkez Bankası Faiz Kararı
    Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu geçtiğimiz günlerde Eylül ayı faiz kararını açıkladı. Buna göre TCMB politika faizini 500 baz puan artışla yüzde 25’ten yüzde 30’a yükseltti.

    Merkez Bankası karar açıklamasında,

    -Kurul, "dezenflasyonunen kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir" denilmekte. Ancak dezenflasyonun“en kısa sürede” sağlanması amaçlandığı söylenmekle birlikte yapılan faiz oranı artışının bunu sağlayacak düzeyde olmadığı açık.

    Banka ayrıca, faiz artışlarının devam edeceğini
    "Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir”
    diyerek ima etmekle birlikte “kademeli” diyerek bir rezerv koymakta.

    Yine raporda enflasyonun henüz kontrol altına alınamadığı ve yukarı yönlü baskının sürdüğü belirtilerek tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceği ifadesiyle,açıkça söylenmesede yıl sonunda beklenenin üzerinde bir enflasyonla karşılaşılabileceği ima edilmekte.

    Yine açıklamada;
    “Ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar ile vergi düzenlemelerinin enflasyona önemli ölçüde yansıdığı ve aylık enflasyonun ana eğiliminde düşüşün başlayacağı” söylenilmekte.

    Ancak yaklaşan seçim ile birlikte yılbaşında gerek yeni ücret düzenlemeleri gerekse de yeniden değerlemeye bağlı vergi artışlarınınenflasyonda aynı baskıyı bir kez daha tekrarlayacağı dikkate alınmıyor görünmekte.

    Yine açıklamada sadeleştirme sürecinin devam edeceği ve TL mevduat payının artırılmasına yönelik önlemlerden bahsedilmekte. Ancak halen kur korumalı mevduat piyasada etkinliğini korumakta. Her ne kadar son dönemde küçük geri çekilmeler olsa bile bu hızla kur korumalı mevduattan kısa sürede ülkenin kurtulması mümkün görünmemekte.

    Kurul açıklamasında:
    “Faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almayı sürdürecektir” denilmekte.Bu gerekli bir uygulama olmakla birlikte seçim öncesi dönemde ne ölçüde ve ne sürede devam ettirilebilir? şüpheli.

    Toparlayacak olursak; Merkez Bankasının faiz artırım sürecini devam ettirmesi olumlu gibi görünmekle birlikte attığı adımların yeterliliği tartışılabilir. Üstelik yukarıda belirttiğimiz gibi karar açıklamasında yer alan ve olumlu gibi görünen bazı hususların iyiniyetli fakat hem uygulamadaki yetersizlikler hem de geleceğe baktığımızda yine uygulanabilirliği konusundaki olası güçlükler nedeniyle sürdürülebilirliği soru işaretleri taşımakta.

    Faiz artışının piyasalara nasıl etkisi olacak?diye baktığımızda mevduat faizleri zaten yüzde 30 oranının üzerinde seyretmekteydi. Fakat daha düşük olan küçük mevduat müşterilerine uygulanan faiz oranlarında bir miktar yükselme yaratabilecek. Kredi faiz oranlarında bir yükseliş olanağı doğmuş olmakla birlikte zaten kredi kullanımının giderek zorlaştırıldığı bir ortamda bunun genelde yukarı doğru ciddibir yukarı yönlü etkisiolmayabilir. Ancak DİBS faizlerinde ve REF’e bağlı değişken faizli banka kredilerinde yukarı yönlü bir hareket olacak.

    Ayrıca 500 puanlık artış piyasalar üzerinde genelde önemli bir harekete yol açmayabilir. Nitekim faiz kararı açıklanması sonrası kurlarda ve Borsadaki harekette bu görüldü. Normal koşullarda faiz artışı sonrası hem kurlarda hem de Borsada bir düşüş kaydedilmesi gerekirken tersi durum gerçekleşti. Hem kurlarda yukarı yönlü hareket oldu hem de Borsa ciddi yükseliş kaydetti. Bu durum, yapılan faiz artışının piyasada yeterli düzeyde olmadığının bir göstergesi.

    Konuya farklı bir yönden bakacak olursak, bundan 6 ay önce “nas” söylemleri ile yüksek faiz uygulamasını yerden yere vururken, bugün ülke koşullarında her ne kadar yeterli düzeyde olmasa da kısa sürede dünyanın en yüksek faiz uygulayan ülkelerinden biri haline gelmemiz kaderin acı gerçeklerinden biri oldu. Bugün daha da yukarı çıkması beklenen bu faiz ortamı kabul ediliyorsa önceden neden nas diye israr edildiğinin herhalde bir açıklaması var.

    Ancak gereksiz inatlaşma ve başarısız ekonomi yönetiminin uygulamalarının yarattığı ekonomik felaketin faturasını bu kişiler değil maalesef çoğunlukla halk ödemekte.

    Sonuçta Merkez Bankası bazı adımlar atma gayreti içinde, bu bir gerçek. Ancak Ülkemizde enflasyonist süreç Merkez Bankasının uygulamaya çalıştığı ılımlı adımlarla kısa sürede kontrol altına alınabilecek durumun çok ötesinde görünmekte. Sıkı parasal önlemlerin yanında yapısal reformlar çok kısa sürede yapılmadığı taktirde başarı şansı ise çok düşük. Siyasetin yüksek faiz ortamına ne kadar izin vereceği belli değil. Belirli kesimlerin çok da uzun zaman geçmeden yüksek faiz ortamına tepki göstermeye başlayacağı dabir gerçek. O nedenle başarı kısa sürede elde edilmek zorunda. Ancak alınan önlemlerin düzeyi bunu sağlayabilecek gibi görünmemekte
    @erefefik



  3. Yorumsuz...Mesaj açık...
    @erefefik

  4. EHA MEDYA
    @eha_medya
    ·
    1 sa
    Ekonomist Özgür Demirtaş görev yaptığı Akbank'tan kovuldu

    ▪️Demirtaş'ın istifa ettiği yazılsa da Akbank Genel Müdürlüğü’ne atanan Cenk Kaan Gür'ün Özgür Demirtaş ile çalışmak istemediği ve Demirtaş ile yolların ayrıldığını belirtti.

    -
    @ahaber
    @erefefik



  5. ibrahim Haskoloğlu
    @haskologlu
    ·
    18d
    Ankara'da düzenlenen terör saldırısında kendini patlatan PKK'lının DNA testi sonucu, Kanivar Erdal kod adlı Hasan Oğuz olduğu tespit edildi.
    @erefefik

  6. Furkan Bölükbaşı
    @furkancerkes
    ·
    4s
    Akbank Genel Müdürlüğü’ne atanan Cenk Kaan Gür, Özgür Demirtaş ile çalışmak istemediğini belirtti ve Özgür Demirtaş’tan istifası istendi.

    Özgür Demirtaş istifası alınarak kovuldu.

    Bu adamın ekonomist olmadığını, hatta akademisyen de olamayacağını sonunda fark ettiler.
    Akbank'ta şimdiye kadar nasıl çalışmış?
    @erefefik

  7. Trump: "3. Dünya Savaşı'na hiç olmadığı kadar yakınız."
    @erefefik

  8. Selva Baziki
    @SelvaBaziki
    TCMB'nin arka kapı müdahalelerinin Ağustos ayı itibarıyla $226 milyara çıktığını hesaplıyoruz.

    Bu ortalama aylık $11 milyar müdahaleye tekabul ediyor.

    1/3



    KKM'den çıkışları teşvik eden regülasyon değişiklikleri ilerisi için bir zorluğa işaret ediyor.

    Büyük rezerv kaynaklarından birinin kurumasıyla, aynı hızda devam eden müdahaleler TCMB'nin hali hazırda negatif olan net rezervlerini (swap hariç) daha da negatife itebilir.

    2/3



    Veri yetersizliğinden hesaplarımız bazı varsayımlara dayanıyor. Ihracat geliri devirleri düşükse, bu daha düşük müdahale hacmi demektir. Diğer taraftan YP kaynaklı KKM oranı daha yüksekse, müdahale hacmi daha fazla olabilir.

    @TheTerminal

    https://blinks.bloomberg.com/news/stories/S1QP55DWRGG0
    @erefefik

Sayfa 1552/2317 İlkİlk ... 5521052145215021542155015511552155315541562160216522052 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •