Sayfa 1646/7020 İlkİlk ... 64611461546159616361644164516461647164816561696174621462646 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 13,161 - 13,168 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Ingiliz arkeolog Howard Carter, 26 Kssim 1922'de Misir'ın Luksor kentindeki unlu Krallar Vadisi'nde firavun Tutankamon'un mezarini kesfetti.


  2. Comic Strip serisi cizgi filmleri, Peanuts ve Snoopy 'nin yaraticisi Amerikali karikaturist Charles Monroe Schulz’un dogum yildonumu (26 Kasim 1922)






  3. Arjantinli roman ve kisa oyku yazari Luisa Valenzuela’nin dogum gunu (26 Kasim 1938)

    “Zavalli Juan! O gun bos bulunmustu. Talihin kendisine guldugunu sanmis ama felegin sillesini yemisti. Dikkat etmezsen olur boyle seyler, inanin hem de cok SIK olur. Gariban Juan guvenilir bir kaynaktan simdi Paris’te bulunan Mariana’nin adresini eline gecirdiginde, onu unutmadigini anlamis, mutlulukla –ki yoklugu da bir yaradir- kendinden gecmisti. Dusunmeye bile firsat bulamadan bir mektup kaleme aldi. Bir mektup! Gunduzleri isini yapmasina geceleri uykularina engel olan bir mektup. (Ne yazmisti o mektuba, Mariana’ya yolladigi kagit parcasina?)” Sansurculer



    "¡Pobre Juan! Aquel día lo agarraron con la guardia baja y no pudo darse cuenta de que lo que él creyó ser un guiño de la suerte era en cambio, un maldito llamado de la fatalidad. Cuando por un conducto inconfesable le llegó la nueva dirección de Mariana, ahora en París, y pudo creer así que ella no lo había olvidado. Entonces se sentó ante la mesa sin pensarlo dos veces y escribió una carta. La carta. Esa misma que ahora le impide concentrarse en su trabajo durante el día y no lo deja dormir cuando llega la noche (¿qué habrá puesto en esa carta, qué habrá quedado adherido a esa hoja de papel que le envió a Mariana?)"



    "Dogru, elini kicima yasladi, ramak kalmistiı ciyak ciyak bagirmama. O sirada otobus bir kilisenin onunden gecti de adam istavroz cikardi. Iyi biri ne de olsa, dedim kendime. Belki kasitli yapmamistir, sag elinin sol elinden haberi yoktur. Otobuste arkaya dogru ilerlemeye calistim -aciklama bulmaya ugrasmakla biri tarafindan pandiklenmek ayri ayri seyler- derken iceri baska yolcular da binmeye basladi, artik mumkunu yok yapamazdim. Elinden kurtulmak icin kimildanip durmam sadece onun isine yaramisti, simdi elinin altindaydim, beni oksamaya baslamisti. Tedirgin olmustum, sonunda biraz ilerleyebildim. O da ilerledi. Bir kilisenin daha yanindan gectik ama adam fark etmedi. Elini cektiginde ise bunu alninda biriken teri silmek icin yapmisti. Gozumun ucuyla onu izledim, hicbir sey olmuyormus gibi davrandim, daha dogrusu bundan hoslandigimi sanacak bir davranista bulunmadim. Daha fazla ilerlemek imkansizdi, adam beni hafif hafif sallamaya baslamisti. Bari odeselim deyip ben de elimi adamin arkasina koydum. Bir kac sokak gectikten sonra araya giren insanlar yuzunden ondan ayri dustum. Sonra otobusten inenler oldu, iyice uzaga suruklendim. Artik onu yitirdigim icin uzgunum, cunku cebinden sadece 7.400 peso cikti, yalniz olsaydik daha fazlasini carpardim. Sefkatli birine benziyordu. Ayrica fazlasiyla eli acikti."



    "La verdá, la verdá, me plantó la mano en el culo y yo estaba ya a punto de pegarle cuatro gritos cuando el colectivo pasó frente a una iglesia y lo vi persignarse. Buen muchacho después de todo, me dije. Quizá no lo esté haciendo a propósito o quizá su mano derecha ignore lo que su izquierda hace. Traté de correrme al interior del coche -porque una cosa es justificar y otra muy distinta es dejarse manosear- pero cada vez subían más pasajeros y no había forma. Mis esguinces sólo sirvieron para que él meta mejor la mano y hasta me acaricie. Yo me movía nerviosa. Él también. Pasamos frente a otra iglesia pero ni se dio cuenta y se llevó la mano a la cara sólo para secarse el sudor. Yo lo empecé a mirar de reojo haciéndome la disimulada, no fuera a creer que me estaba gustando. Imposible correrme y eso que me sacudía. Decidí entonces tomarme la revancha y a mi vez le planté la mano en el culo a él. Pocas cuadras después una oleada de gente me sacó de su lado a empujones. Los que bajaban me arrancaron del colectivo y ahora lamento haberlo perdido así de golpe porque en su billetera sólo había 7.400 pesos de los viejos y más hubiera podido sacarle en un encuentro a solas. Parecía cariñoso. Y muy desprendido."

  4. Amerikali sarkici, muzisyen, dansci, aktris, yazar ve moda ikonu Tina Turner’in dogum gunu (26 Kasim 1939)




  5. 1943 yilinda En Iyi Film Akademi Odulu kazanacak olan, Michael Curtiz'in Everybody Comes to Rick's tiyatro oyunundan uyarlayip yonettigi, Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman'in rol aldigi romantik drama-savas Casablanca filminin Dunya promiyeri 26 Kasim 1942'de New York, Hollywood Theater'da yapildi.









    Son düzenleme : Terraluna; 26-11-2018 saat: 18:15.

  6. 2005 yilinda Kurgu Dalinda Pulitzer Odulu kazanan, Amerikali roman yazari Marilynne (Summers) Robinson'in dogum gunu (26 Kasim 1943)

    "Yapayalniz ve evsiz Lila, yagmurdan kacmak icin kucuk bir kasaba kilisesine sigindiginda, hayatini degistirecek adamla tanisir. Dunya ve varolus uzerine sohbet ettigi Peder John Ames’in karisi olur ve artik kendini guvende hissettigi bu yeni hayata uyum saglamaya calisir. Lila ihmal edilmis bir cocukken Doll isimli bir kadin tarafindan kurtarilmis ve Buyuk Buhran sirasinda biraz para kazanabilmek icin onunla birlikte kasabadan kasabaya suruklendigi zorlu bir cocukluk gecirmistir. Hicbir yere ait olmadiklari, kit kanaat gecinebildikleri ve ellerinde avuclarinda birbirlerine duyduklari sevgiden baska bir sey olmayan bir hayat kurmuslardir. Kimi zaman siddetin, kimi zaman caresizligin hukum surdugu bu hayat her seye ragmen sevgi ve mutluluk doludur. Lila, Gilead kasabasina geldiginde, bu tuhaf ailenin zorlu hayatiyla Hiristiyan ahlakini uzlastirmakta zorlanir."



    "Lila, homeless and alone after years of roaming the countryside, steps inside a small-town Iowa church—the only available shelter from the rain—and ignites a romance and a debate that will reshape her life. She becomes the wife of a minister, John Ames, and begins a new existence while trying to make sense of the life that preceded her newfound security. Neglected as a toddler, Lila was rescued by Doll, a canny young drifter, and brought up by her in a hardscrabble childhood. Together they crafted a life on the run, living hand to mouth with nothing but their sisterly bond and a ragged blade to protect them. Despite bouts of petty violence and moments of desperation, their shared life was laced with moments of joy and love. When Lila arrives in Gilead, she struggles to reconcile the life of her makeshift family and their days of hardship with the gentle Christian worldview of her husband which paradoxically judges those she loves."

  7. Judy Garland ve Mickey Rooney’in birlikte rol aldiklari son film romantik komedi-muzikal Girl Crazy, 26 Kasim 1943’de tum Amerika’da gosterime girdi.






  8. David Lean’in yonettigi, Celia Johnson, Trevor Howard ve Stanley Holloway’in rol aldigi romantik drama, Kisa Tesadufler (Brief Encounter - Breve incontro) 26 Kasim 1945’de Ingiltere’de vizyona girdi.






Sayfa 1646/7020 İlkİlk ... 64611461546159616361644164516461647164816561696174621462646 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •