|
![]() |
Elimdeki portföyden bazılarını liste dışında bırakabilirim diye düşünüyorum. Kararsız kaldıklarım da var. Ayrıca daha önce portföyümde bulunup da geçen hafta sattığım DEVA'ya tekrar yer açmayı planlıyordum, ancak bu fikrimden vaz geçtim. Genel hatlarıyla bilançosunu çok beğenmeme ve görece oldukça ucuz bulmama rağmen en azından bu çeyrek portföyümde bulundurmama kararı aldım. Muhakkak ki portföyde olacak olanlardan bir kısmından daha iyi performans sergileyecektir. 12-15 farklı hisse ile bir sonraki bilanço dönemine kadar devam etmeyi planlıyorum. Bu hafta, gündemden dolayı, bu tip hamleleri yapmak için çok da uygun bir hafta olmayacak gibi görünüyor, ama hafta içi yavaş yavaş güncellemelerimi tamamlayacağım.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Kendi görüşüme göre, reel büyüme sürdürülebilmesi çok zor bir şey olduğundan hisseye giriş zamanı çok önemli bir etken.Eski bir veri olsa da(2006)%20 yıllık büyüyen şirketler içinde 10 yıl sonra sadece %13ü aynı oranda büyüyebiliyor.
Buna karşın yüksek sermaye getirili şirket bunu uzun yıllar sürdürebildiğinden giriş-çıkış konusunda daha affedici oluyor.Sonuçta sektör üstü sermaye getirisi sağlayan şirketin rekabet avantajı kısa sürede kaybolacak bir şey değil.
Neyse ki zaman zaman ülkemizde hem büyüyüp hem yüksek sermaye getirisi sağlayan şirketler fırsat sunuyor.
Bu aralar tabii enflasyon başımızda bekliyorken ben artık sermaye getirisi yüksek olanların içerisinden getiri oranı aynı kalanları ve yavaş artanları da elemek zorunda kaldım.Zira eski amortismanlar aynı kaldığı halde aynı oranları sağlamak reel olarak düşüşe işaret ediyor.
Bir de faaliyet raporlarında sattığı adetleri paylaşan şirketleri daha da bir seviyorum bulunduğumuz enflasyonist dönemde.
Bol kazançlar.
ELITE için iyi bilanço bekleniyor. Ben bilançoyu görmeden birkaç gün önce çıkmış bulundum. Hatalı karar olma ihtimali yüksek. Kurlar yukarı yönlü hareket ederse yüksek ihracaat oranı sebebiyle ELITE'in işine gelecektir. ELITE hakkında bilançodan sonra net kararımı vereceğim. Gıdada portföyde şimdilik OYLUM tercihi yaptım. Yeni yatırımları ve kâr marjlarını yukarı çekecek ürünlere ağırlık vermeleri ve bunun favökte ve net kârda kendini hemen hissettirmesi tercihimde etkili oldu diyebilirim. İşleri iyi olan, görece rasyoları çok uçmamış ve hızlı büyüme potansiyelli ufaklarda kalmaya direteceğim, elimden geldiğince. O sebeple piyasa değerinin halka açık kısmı 5 milyar TL'nin üstünde olanları listeye dahil etmeme kararı aldım. Bunu yaparak ivmelenmesi kolay olanları seçmiş olup, toplaması ve hareket ettirmesi uzun süren, yabancı giriş çıkışlarından çok fazla etkilenen şirketleri liste dışı bırakmış oluyorum. (Bunun negatif tarafı düşerken de sert hareketlere maruz kalabiliyor olmak) Cumaya kadar bu bilanço döneminde taşıyacaklarımı portföye dahil etmiş olacağım. Hala liste üzerinde çalışıyorum.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Yaklaşımınız oldukça makul/mantıklı duruyor. Son cümleniz de ayrıca çok önemli. Millet adet başında ya da ton başında satışlarda bir artış var mı yok mu kısmından ziyade TL bazlı satışlar büyümüş mü kısmına daha çok odaklanmış durumda. Gerçekçi büyüme resmini bu verileri vermeyen şirketlerde göremiyorsun. Büyüme adet bazlı mı, enflasyonist mi, yoksa marjlardaki artıştan mı kaynaklı, bunu ancak satılan adet ya da ton bilgisi vermişlerse net değerlendirebiliyorsun.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Sayın Neonadam,
Filtreleme yaparken baz aldığınız kriterleri paylaşabilir misiniz? Kusura bakmayın, bu bende bir alışkanlık, farklı yaklaşımları nedenleri ile görüp tartmak istiyorum.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
-Nispeten uzun süredir işlem yapınca ilk olarak patron kriterine bakıyorum.Subjektif bir kriter ama herkesin kendi patron elemesi vardır sanırım Türkiye'de.
-Sade bir finansal raporu olsun.Finansal şirketler, holdingler, GYO'lara kafam basmıyor.Konsolidelerde 6 ayrı şirketi konsolide edip en altta ana ortaklık payına düşen kardan yukarıya doğru hesap yapmayı sevmiyorum.(Yapamıyorum zaten)
-İyi bir sermaye getirisi olmalı, ben ROIC kullanıyorum.
-Ticari borçları ticari alacaklarından çok olanları seviyorum.Tedarikçileri düşünsün benim yerime.
-10 yıldır döviz kredisini hedge etmeyen ukalaları sevmiyorum.
-Enflasyon döneminde hızlı fiyat değiştirebilenleri çok seviyorum.
-Sırf kaliteli diye tabi her hisseyi alamıyoruz.Ben bakkal hesabı bu aralar 15 F/K üstüne bakmıyorum.
-İhracat ağırlıklı olup olmamasını da önemsemiyorum.
İlk ikisi hariç filtre değil de puanlama diyelim bunlara.
|
![]() |
Şu anda kullandığım ön eleme kriterlerim şunlar:
(Toplam Borçlar - Nakitler - Finansal Yatırımlar - Ticari Alacaklar) / Toplam Varlıklar < 0,50
(Toplam Borçlar - Nakitler - Finansal Yatırımlar - Ticari Alacaklar) / Toplam Varlıklar < ÖzKaynaklar
Net Finansal Borç / FAVÖK < 2
Cari Oran > 1
FD/FAVÖK < 15
F/K < 15
(PD/DD)/Öz Kaynak Kârlılığı < 15
(PD/Aktifler) / Aktif Kârlılığı < 15
Bu kriterleri sağlamayanları doğrudan eliyorum, bazen özel sebeplerle iltimas geçtiklerim olsa da. Mesela çok çarpıcı bir büyüme sergilemiş bir şirketi sırf Net Finansal Borç /FAVÖK 2,30 diye ya da F/K'sı 15,50 diye elemeyebiliyorum istisnai olarak.
Bu elemelerden sonra hisseleri sektörel bazda değerleme rasyoları, kâr marjları, sermaye getiri yüzdeleri ve büyüme oranlarına bakarak karşılaştırıyorum, ve seçtiğim dönem içerisinde en fazla yükselme potansiyeli sağlayabileceğini düşündüklerimi seçmeye çalışıyorum.
Olabildiğince ufak şirketleri tercih ediyorum genelde. (Şu anda piyasa değerinin halka açık kısmının 5 milyar TL'den büyük olmamasına gayret ediyorum)
İhracaat oranları ya da net YP pozisyonları da kurlardaki sert hareketlerde konjonktürel bazda dikkate aldığım şeyler.. Bir şekilde şirket fiyatlarının momentumlarını etkileyebiliyorlar.
Ürün fiyatını kendisi belirleyemeyen şirketleri (küresel fiyatlamalara ya da kamu limitlerine çok bağımlı olanları) fazla sevmiyorum, dönem dönem alım satım kararları yapsam da.
"İyi bir planın en büyük düşmanı, mükemmel bir planın hayalini kurmaktır."
Clausewitz
Yer İmleri