
Originally Posted by
Whisperer
Fintablea yeni tarifelerle ilgili arastirmasindan alinti yapiyorum:
Tekstil-Hazır Giyim
Tekstil, hazır giyim ve mobilya, en ciddi etkilenecek sektörlerin başında geliyor. ABD, giyim ve ayakkabı ithalatında Asya ülkelerine (özellikle Çin, Vietnam, Bangladeş, Kamboçya vb.) büyük ölçüde bağımlı durumda. Yeni düzenlemeyle, bu ülkelerden gelen hazır giyim ve tekstil ürünlerine uygulanan tarifeler, %45–50 gibi oldukça yüksek oranlarda (örneğin Kamboçya için %49, Laos için %48, Pakistan için %45, Vietnam için %46, Bangladeş için %37) uygulanacak. Hindistan için de birçok tekstil ürünü %26 oranında tarifeye tabi olacak. Geleneksel olarak, hazır giyim ürünlerine uygulanan tarife oranları %16–18 civarındaydı ve bazı durumlarda gümrüksüz ithalat sağlanıyordu. Yeni uygulama, bazı ülkeler için 30 puanın üzerinde artış anlamına geliyor. Özellikle, hazır giyim ürünleri ithalatı, toplam ithalat değeri içinde yalnızca %2.5 oranında yer almasına rağmen, ABD tarifelerinin %15.6’sını oluşturuyor. Bu veri de sektörün tarifelere duyarlılığının halihazırda yüksek olduğunu gösteren bir veri olarak karşımıza çıkıyor.
Türk tekstil sektörü için ABD önemli bir pazar. ABD, İtalya’nın ardından tekstil sektöründe ikinci ihracat pazar konumunda. 2024 yılında Türkiye’nin ihracatında %14’lük bir azalma görsek de ABD’nin sektörel ithalat değişimi %17,5 seviyesinde gerçekleştiğinden bir pazar kaybı yaşanmadı. Tekstil tarifelerin en dramatik etkileyeceği sektörlerin başında geliyor çünkü en yüksek tarifeler bu alanda güçlü ülkelere açıklandı. Özellikle Vietnam, Kamboçya, Çin, Bangladeş gibi ülkelerin rekabet gücü azalabilir ve bu yüksek tarifeler başka ülkelerin öne çıkmasına sebep olabilir. Orta Amerika’da tekstilde güçlü Nikaragua, Honduras gibi ülkeler ile Mısır ve Türkiye gibi alternatifler öne çıkabilir.
Her ne kadar Asya ülkeleri, ABD’nin hazır giyim ithalatında en büyük payı elinde bulundursa da Avrupa moda endüstrisi de özellikle üst ve premimum segmentte güçlü bir konuma sahip. Gümrük tarifeleri, AB’nin bu ihracatını zora sokma potansiyeli taşımakla birlikte tedarik zinciri içinde önemli bir konuma sahip olan Türkiye’yi de dolaylı olarak olumsuz etkileyebilir. Türkiye, hem hammadde hem de hazır giyim üretimi açısından AB’deki birçok markaya hızlı ve esnek üretimle hizmet veren başlıca tedarikçilerden biri. 2024 yılı itibarıyla Türkiye’nin AB’ye yaptığı tekstil ve hammaddeleri ihracatı 3,5 milyar dolar düzeyinde. Bu rakam, sektördeki toplam ihracatın %37,73’üne ve AB’ye yapılan toplam ihracatın %3,72’sine karşılık geliyor. Eğer AB merkezli moda markaları, ABD’ye ihracatta zorluk yaşar ve üretim hacimlerini azaltmak zorunda kalırsa, Türkiye’den sağlanan tekstil girdileri ve hazır ürün taleplerinde de düşüş görülebilir. Bu da Türk tekstil ve hazır giyim ihracatında kısa vadeli bir yavaşlama riskini beraberinde getirir. Fakat yine de lüks ve premimum segmentte talep esnekliğinin daha düşük olması, AB’nin bu gruptaki üretimlerin daha az etkilenmesine ve Türkiye’nin bu segmente dönük ihracatında göreli bir istikrarın korunmasına katkı sağlayabilir.
Yer İmleri