-
Fransiz doktor ve steteskopun muciti René (Theophile Hyacinthe) Laennec'in dogum yildonumu (17 Subat 1781)


-
Ispanyol post-romantik, siir ve kisa oyku yazari Gustavo Adolfo Bécquer’in dogum yildonumu (17 Subat 1836)
Havadir ic cekisleri, havaya karisir.
Sudur gozyaslari, denize karisir.
Soyle, kadinim, ask unutuldugunda
Bilir misin, nereye karisir?

Sighs are air and go to the air.
Tears are water and go to the sea.
Tell me, woman: when love is forgotten,
Do you know where it goes?
Siir ne ki?- diyorsun, mavi
gozlerini gozlerime mihlarken.
Şiir ne mi? Soracak miydin sen de?
Siir... Sensin Ya!.

'What is Poetry?' You ask as you nail
Your blue pupil on mine.
And is it you who ask it to me?
Poetry is you!
-
Akademik klasisizm okulunun uyesi Fransiz ressam Pierre Auguste Cot'in dogum yildonumu (17 Subat 1837)
Le Printemps (La Primavera, 1873)
-
Ingiliz Romantik ressam John Martin'in olum yildonumu (17 Subat 1854)
Influenzato da Turner (Destruction of Tyre, 1840) Toledo Museum of Art, Ohio
-
Alman sair Heinrich Heine'nin olum yildonumu (17 Subat 1856)

Bir cicek gibisin
Oyle tatli oyle guzel ve saf
Sana bakiyorum ve huzun
Sokuluyor gonlume yavasca
Sanki ellerimi senin
Basinin uzerine koymus
Tanridan seni boyle saf, guzel
Ve tatli tutmasini diler gibiyim

Bak o eski ruya geri donuyor;
Yukarida yildizlar, bahar gecesi,
Olumsuz sevgiye yeminler ettik
Oturup ihlamur altinda hani.
Baglilik yemini, ustuste yemin,
Konustuk, opustuk, gulduk seninle,
Tuttun bilegimden isirdin beni
Verdigim sozleri tutayim diye.
Ey gozleri duru duru guzelim,
Ey disleri ak pak, karlardan beyaz,
Yeminler ortama uygundu ama
Gucenme isirik fazlaydi biraz.
Dilber peri kizi cikmis oturmus
Tepeye, ustunde butun ziyneti, guzelligi;
Altin basina isiklar dusmus;
Tariyor altin orgulerini.

La bellissima fanciulla
sta lassù, mostra il tesoro
dei suoi splendidi gioielli,
liscia i suoi capelli d'oro
-
Librettosunu Antonio Somma’nin yazdigi, Giuseppe Verdi’nin besteledigi uc perdelik Maskeli Balo (Un ballo in maschera) ilk kez 17 Subat 1859’da Roma, Teatro Apollo’da sahnelendi.

-
Isvicreli kasif ve yazar Isabelle Eberhardt’in dogum yildonumu (17 Subat 1877)
“Bir ev, bir aile, bir mulk veya kamusal bir gorev sahibi olmak, belirli bir gecim yoluna sahip olmak ve sosyal makine icinde yararli bir cark olmak. Butun bunlar insanlarin buyuk cogunluguna, entellektueller ve hatta kendilerini butunuyle ozgurlestirmis addedenlere bile, gereklilik hatta zaruret olarak gorunur. Ancak, bu tur seyler otekilerle temastan, ozellikle duzenli ve surekli bir temastan dogan farkli bir tur kolelik bicimidir sadece.” Unutusu Arayanlar

“To have a house , a family, a property, or a public function, to have a definite means of livelihood and to be a useful cog in the social machine, all these things seem necessary, even indispensable to the vast majority of men, including intellectuals, and including even those who think of themselves as wholly liberated. And yet such things are only a different form of slavery that comes of contact with others, especially regulated and continued contact.”
“Uzgun yuzlu gezgin haklidir. Dilenmeksizin talep ettigi kutsal ekmek onun hakkidir. Talebinin yerine getirilmesi kucuk bir tazminat, dunyadaki adaletsizligin bir kabulu anlamina gelmektedir.”

“And he is right, the sad-faced wanderer. The sacred bread he demands, without begging for it, is his by right, and the giving of it is only a feeble compensation, a recognizing of the injustice that is in the world"
-
Librettosunu Giuseppe Giacosa ve Luigi Illica’nin yazdigi, Giacomo Puccini’nin besteledigi uc perdelik Madam Butterfly, ilk kez 17 Subat 1904’de Milano, Teatro alla Scala’da sahnelendi.

Gönderi Kuralları
- Yeni konu açamazsınız
- Konulara cevap yazamazsınız
- Yazılara ek gönderemezsiniz
- Yazılarınızı değiştiremezsiniz
-
Forum Rules
Yer İmleri