Sayfa 2569/7020 İlkİlk ... 156920692469251925592567256825692570257125792619266930693569 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 20,545 - 20,552 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Polonyali sair, makale ve drama yazari Zbigniew Herbert’in olum yildonumu (28 Temmuz 1998)



    Kusursuz bir yaratiktir
    cakil tasi

    esittir kendisine
    farkindadir sinirlarinin

    doludur tastamam
    cakilli anlamla

    bana hicbir sey animsatmayan kokusuyla
    urkutmez hicbir seyi uyandirmaz arzuyu

    kokusu ve soguklugu
    adil ve sayginlik doludur

    agir bir vicdan azabi duyumsarim
    elimde tuttugum zaman onu
    ve onun soylu bedenine
    isler sahte sicaklik

    -Evcillestirilemez cakil taslari
    sonunda bakacaklar bize
    dingin ve cok berrak bir gozle



    Karanlik sona yurumuslerin gittigi yere yuru
    son odulun hicligin Altin Postu icin
    dimdik gecip aralarindan secdeye getirilmislerin
    sirt cevirmislerin ve devrilip toprak olmuslarin
    yasa diye kurtarilmadin
    zamanin az tanıkligin gerek
    cesur ol cesur aklin seni yanilttiginda da
    nihai hesapta tek gecer akcen cesaretin
    bicare ofken deniz gibi olsun
    her isitisinde seslerini zulum gorenlerin ve ezilmislerin
    hic birakmasin seni kiz kardesin kucumseme
    jurnalcileri cellatlari odlekleri kucumse - ki yine de onlar kazanacak
    cenazene gelip toprak atacaklar mezarina oldun diye ferahlikla
    guzelim yasam oykunu bir tahtakurdu yazacak
    ve bagislama gercekten haddin degil bagislamak
    safakta aldatilmislar adina
    ne ki koru kendini gereksiz kibirden
    seyret soytari suratini aynada da tekrarla:
    daha iyileri yok muydu da ben secildim diye
    kalbinin katilasmasindan kork membaindan sev sabahi
    nefesinin sicakligina ihtiyac duymasalar da
    sadece seni kimse teselli edemez demek icin varsalar da
    sev adini bilmedigin kusu kislari da yesil meseyi
    duvara vuran gunesi gokyuzunun aydinligini
    kolla isigin daglarda varligini bildirdigi ani kalk ve yuru
    kan bagrinda sonmus yildizini dondurdugu surece
    mesellerini insanligin masallarini ve ebanelerini tekrarla
    cunku ancak boyle elde edeceksin elde edemeyecegini
    tekrarla buyuk sozleri tekrarla onlari inatla
    colden gecenler ve kumlarda olenler gibi
    bunlar icin ellerinin altinda ne varsa onla odullendirecekler seni
    yani alayin kamcisiyla yani coplukte bir cinayetle
    yuru cunku ancak oyle kabul edileceksin kurukafalarin diyarina
    ataların Gilgamis'in HeKor'un Roland'in arasina
    sinirsiz kralligin ve kuller kentinin savunucularinin arasina

    onlara sadik kal da yuru

  2. Samuel L. Jackson, Thomas Jane, Saffron Burrows’in rol aldigi aksiyon--bilim kurgu- gerilim Mavi Korku (Deep Blue Sea - Blu profondo) 28 Temmuz 1999’da Amerika’da vizyona girdi.


  3. Italyan yazar ve gazeteci Tiziano Terzani'nin olum yildonumu (28 Temmuz 2004)

    "Zihin, her gun cigneyip gectiğimiz ve degerini bilemedigimiz bir hazine sandigidir. Soz konusu olan, onu ele gecirmek, yaptigimiz her seyi dalginlikla degil farkindalikla yapma egemenligimiz altina almaktir." Atlikarincada Bir Tur Daha



    "La mente è un tesoro nascosto sul quale camminiamo ogni giorno senza renderci conto di quanto valga. Si tratta solo di entrarne in possesso, di dominarla esercitandoci a fare tutto quel che facciamo con consapevolezza, invece di farlo sempre più distrattamente."



    "Mukemmel bir sagligin olmasini isteme Bu acgozluluk olurdu. Istirabini sifan yap. Ve engelsiz bir yol bekleme. O ates olmasaydi isigin sonerdi.Ozgurluge kavusmak icin firtinayi kullan."




    “Adamin biri, Bilgeligiyle un salmis olan Kralin yanına gider. Krala sunu sorar: 'Efendim soyleyin bana, hayatta ozgurluk var midir?

    Kral: 'Elbette' der, 'Kac bacagin var senin?'

    Adam soruya sasirarak: 'Iki' der.

    Kral: 'Pekala, tek bacaginin ustunde durabilir misin? '

    'Elbette' diye cevap verir adam.

    Kral: 'O halde hangi bacagin ustunde duracagina karar ver'.

    Adam biraz dusunur ve sol bacagi ustunde durmaya karar verir.

    'Tamam' der Kral. 'Simdi oteki bacagini da kaldir.'

    Adam sasirir: 'Bu imkansiz Kralim' der.

    'Gordun mu? ' der Kral 'Ozgurluk budur. Sen sadece ilk kararı almakta ozgursun. Ondan sonrasinda degil.' “



    “Un uomo va dal suo re, che ha grande fama di saggezza e gli chiede: ‘Sire, dimmi, esiste la libertà nella vita?’

    ‘Certo’ gli risponde quello. ‘Quante gambe hai?’

    L’uomo si guarda, sorpreso dalla domanda. ‘Due, mio Signore’

    ‘E tu, sei capace di stare su una?’

    ‘Certo.’

    ‘Prova allora. Decidi su quale.’

    L’uomo pensa un po’, poi tira su la sinistra, appoggiando tutto il proprio peso sulla gamba destra.

    ‘Bene”, dice il re. ‘E ora tira su anche quell’altra.’

    ‘Come? E’ impossibile, mio Signore!’

    ‘Vedi? Questa è la libertà. Sei libero, ma solo di prendere la prima decisione. Poi non più.’ “

  4. "Cunku ormanin icindeki isik, alisik oldugu isiktan cok farkliydi. Yesile ve kehribar rengine calan gunes isinlari yerdeki yapraklarin uzerinde canli, titresen benekler olusturuyor; agac govdeleri tarafindan kesin cizgilerle parca parca bolunuyordu. O gune kadar hic gormedigi, beyaz ya da gok mavisi cicekler, hic sonu yokmus gibi gorunen birbirine gecmis sarmasiklar; surada burada yari curumus, yesil kadifeden yosunlarla kaplanmis kutukler. Ve her yerde minik yaratiklar vardi. Her taraf sabahin telasiyla kosusturan bu yaratiklarin sesleriyle doluydu; bocekler, kuslar, sincaplar, karincalar ve gorunmeyen daha nice baska yaratiklar, hepsi nazikce kendi isleriyle ugrasiyorlar onun varligindan rahatsiz olmus gorunmuyorlardi."



    "For the wood was full of light, entirely different from the light she was used to. It was green and amber and alive, quivering in splotches on the padded ground, fanning into sturdy stripes between the tree trunks. There were little flowers she did not recognize, white and palest blue; and endless tangled vines; and here and there a fallen log, half rotted but soft with patches of sweet green-velvet moss. And there were creatures everywhere. The air fairly hummed with their daybreak activity: beetles and birds and squirrels and ants, and countless other things unseen, all gentle and self-absorbed and not in the least alarming. There was even, she saw with satisfaction, the toad. It was squatting on a low stump and she might not have noticed it, for it looked more like a mushroom than a living creature sitting there. ”

  5. Amazon, Anne Hathaway, Sofia Boutella, Gary Carr, Andy Garcia, John Gallagher Jr. ve Brandon Victor Dixon'in rol aldigi yeni komedi dizisi Modern Love'in fragmanini yayinladi.


  6. Jim Carrey ve Cameron Diaz'in basrollerini paylastigi (The Mask) Maske'nin 25.yili (28 Temmuz 1994, Beverly Hills, California)






  7. Fransiz siyasi dusunur ve tarihci Alexis de Tocqueville'in dogum yildonumu (29 Temmuz 1805)

    "Demokrasi bireysel ozgurlugun sahasini genisletir. Sosyalizm ise daraltir. Demokrasi, mumkun olan butun degerleri insanlara saglarken; sosyalizm her insani bir sayidan ve aractan ibaret gorur. Demokrasi ile sosyalizmin bir kelime disinda hic bir benzerligi yoktur: Esitlik. Fakat aradaki farka dikkat edin; demokrasi ozgurluk konusunda esitlik isterken, sosyalizm kolelik yonunden esitlik ister."



    "Democracy extends the sphere of individual freedom, socialism restricts it. Democracy attaches all possible value to each man; socialism makes each man a mere agent, a mere number. Democracy and socialism have nothing in common but one word: equality. But notice the difference: while democracy seeks equality in liberty, socialism seeks equality in restraint and servitude."

  8. Romantik donemin en buyuk Alman bestecilerinden Robert Schumann'in olum yildonumu (29 Temmuz 1856)



    https://www.youtube.com/watch?v=reOv-IBQi4I

Sayfa 2569/7020 İlkİlk ... 156920692469251925592567256825692570257125792619266930693569 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •