Sayfa 3294/7020 İlkİlk ... 229427943194324432843292329332943295329633043344339437944294 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 26,345 - 26,352 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Amerikali roman yazari V. C. Andrews’un olum yildonumu (19 Aralik 1986)

    “Buyumek ne anlama geliyor? diye dusunuyordum. Acaba insanin hayallerini kaybetmesi demek mi oluyordu? Oyleyse, neden bizler bu kadar mutluyduk ve dogum gunu pastamizin mumlarini uflemeye merakliydik?” Gokkusagi



    “Was that what growing older meant? I wondered. Losing all your illusions? If that was so, why were any of us so happy and so willing to blow out the candles?”



    “Guzel seyler duslemekten hep korkardim.Guzel seyler tesadufen, supriz olarak olusurdu, insanin bir seyi cok istemesi, bir balonu SIKI SIKI tutmak gibidir diye dusnuyordum.Birden patlayabilir ve insanin butun hayalleri paramparca olup ucardi.” Yagmur



    “I was afraid to wish for anything good. Nice things had to happen to us accidentally, by surprise. If you wish for something too hard, I thought, it was like holding a balloon too tightly. It would simply burst, splattering your dream into pieces of nothing.”

  2. Oliver Stone’un yazip yonettigi, Charlie Sheen, Tom Berenger ve Willem Dafoe’nin rol aldigi drama-savas Mufreze (Platoon) 19 Aralik 1986’da Amerika’da vizyona girdi.



    "Gecmise bakip dusunuyorum’da, biz dusmana karsi savasmadik. Birbirimizle savastik. Gercek dusman icimizdeydi. Savas benim icin sona erdi. Ama hayatim boyunca icimde devam edicek. Elias’da icimde yasayacak, ruhumu ele gecirmek isteyen Barnes’da. O gunden sonra kendimi bu iki babadan dogmus bir cocuk gibi hissediyorum. Ama sonuc ne olursa olsun. Biz hayatta kalanlar dunyayi yeniden kurmak zorundayiz. Digerlerine bildiklerimizi ogretmek zorundayiz. Omrumuzden geriye kalani yasadigimiz hayati bir anlam bulmak icin harcamak zorundayiz."



    "I think now, looking back, we did not fight the enemy; we fought ourselves. And the enemy was in us. The war is over for me now, but it will always be there, the rest of my days as I'm sure Elias will be, fighting with Barnes for what Rhah called possession of my soul. There are times since, I've felt like the child born of those two fathers. But, be that as it may, those of us who did make it have an obligation to build again, to teach to others what we know, and to try with what's left of our lives to find a goodness and a meaning to this life."

  3. Italyan aktor (Marcello Vincenzo Domenico Mastrojanni) Marcello Mastroianni'nin olum yildonumu (19 Aralik 1996)








  4. James Cameron‘in yonettigi, Leonardo DiCaprio, Kate Winslet ve Billy Zane’in rol aldigi Titanik (Titanic) 19 Aralik 1997’de New York - Amerika, Kanada ve Puerto Rico’da vizyona girdi.



    "O bileti kazanmak, Rose basima gelen en iyi seydi.O beni sana getirdi ve ben buna cok minnettarim, Rose. Minnetarim. / Vincere quel biglietto, Rose, è stata la cosa più bella che mi sia mai capitata. Mi ha portato da te. E gli sono grato per questo, Rose. Gliene sono grato."




  5. "Hayatimda oyle dusler gordum ki aklimdan hic cikmadi, dusuncelerimi degistirdi. Bu dusler, tipki sarabin suya karismasi gibi, benim icimde dolasti, dolasti, zihnimin rengini degistirdi. / Ho sognato nella mia vita, sogni che son rimasti sempre con me, e che hanno cambiato le mie idee; son passati attraverso il tempo e attraverso di me, come il vino attraverso l'acqua, ed hanno alterato il colore della mia mente" Emily Brontë


  6. “Iki kardes arasindaki tek kucuk ayrilik, ekmeklerinin bir kismini kapip goturen sevimli kucuk kuslarla ilgiliydi. ‘O ekmekle bir insanin hayatini kurtarabilirsin!’ diye karsi cikiyordu Giulio. Mario cevap veriyordu; ‘Ama o ekmek elliden fazla kusu mutlu ediyor.’ Giulio da hemen onun bu gorusune katiliyordu.” Italo Svevo, Kotu Bir Saka



    “Un piccolo dissenso ci fu tra i due fratelli per quei benedetti uccellini che si portavano via una parte del loro pane. ‘Potresti salvare la vita ad un uomo con quel pane,’ osservò Giulio. E Mario ‘Ma sono più di cinquanta gli uccellini che con quel pane rendo felici.’ Giulio fu subito e per sempre d’accordo.”

  7. “Guzel kadinlarin zeki olduklari dusunulur hep. Aslinda guzel bir yuz ya da guzel hatlar en yuksek zekanin gostergesidir. / Le donne belle sembrano sempre dapprima intelligenti. Un bel colore o una bella linea sono infatti l'espressione dell'intelligenza più assoluta. / Beautiful women always seem intelligent at first. A fine color or line are in fact the expression of the most absolute intelligence. / Les belles femmes semblent toujours intelligentes au prime abord. Une belle couleur ou une belle ligne constitue en effet l’expression de l’intelligence la plus absolue."


  8. 20th Century Fox, Amy Adams, Julianne Moore ve Gary Oldman'in kadrosunda yer aldigi, 15 Mayis 2020'de vizyona girecek ve New York'taki evinde yalniz yasayan agorafobik (alan korkusu) Anna Fox'un, yeni komsularini gizlice gozetlemeye baslamasiyla yasadigi sira disi olaylari konu edinen The Woman in the Window'un fragmanini yayinladi.


Sayfa 3294/7020 İlkİlk ... 229427943194324432843292329332943295329633043344339437944294 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •